DOLAR

19,0038$% 0.07

EURO

20,2115% 0.33

STERLİN

23,0994£% 0.17

GRAM ALTIN

1.190,79%1,55

ÇEYREK ALTIN

1.961,00%1,23

BİTCOİN

505292฿%6.76678

Akşam Vakti a 19:17
Bursa HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Adamsanız özür dilersiniz!

Yayın: 29.01.2023 09:10 - Güncelleme: 01.02.2023 19:04

Bundan yaklaşık 30 ay önce Emin Adanur‘dan enBursa.com’da yazmam üzere davet aldım. Asabı bozuk bir yazı gündelikçisi olarak ilk görüşmeye, bütün ilk görüşmelerimde olduğu gibi biraz çekingen gittiğimi söylemeliyim.

enBursa’nın ilk ofisinde, meslek büyüğüm, köşedaşım Yüksel Baysal‘ın da olduğu bir ortamda Emin Adanur‘la görüştük. Çalışma koşullarında büyük ölçüde anlaşmıştık, fakat ben son kartımı masaya koymamıştım henüz.

Genelde bu son kartı açtıktan sonra muhatabımın yüzü ekşir, görüşme ya başlamadan veda ile sonlanır ya da veda mektubu cebimde koyulurdum işe ki; zaten mürekkebi kurumadan işleme alındığı da çok olmuştur. Biraz zor birisiyim anlayacağınız, kahırlıyım…

Son kart olarak Emin Adanur‘a dedim ki; “Emin bey, senin sevdiklerini ben sevmeyebilir, senin sevmediklerini de ben sevebilirim. Sonra, sevmediğini sevdim, sevdiğini de sevmedim diye bana gönül koyacaksan hiç başlamayalım…”

Emin Adanur ise, kendinden emin ve neşeli bir hal ile,  “Abi, beni sev de ötesini sen bilirsin; istediğini sev istediğini sevme…” dedi. Doğrusunu isterseniz beklemediğim bir cevaptı bu.

Ben, sonraki süreçte Emin Adanur‘u sevdim. İslam peygamberinin, “İşçinin ücretini teri kurumadan veriniz” hadisine uyan bir patron olduğu için değil sadece; aynı zamanda yüce gönüllü bir insan olduğu için sevdim. Merhametli olduğu için sevdim. Yufka yürekli olduğu için sevdim. Tevazu ehli olduğu için sevdim. Hasılı yatıp, kalkıp herkese ahlak dersi veren saçı sakalı ağarmışların arsızlığına inat gencecik yaşında insan olmayı başarabildiği için sevdim.

Şimdi, durup dururken bu “Emin Adanur güzellemesi de neyin nesidir?” diye soran olacaktır muhakkak. Fakat durup dururken değil bu hak edilmiş sözler. Bir hakkın teslimi gerekiyor, onun için…

Biliyorsunuz, bir süre önce, Emin Adanur‘un firması Ergünkent İnşaat projelerinden üçüncü şahıslar üzerinden daire alan vatandaşlar mağdur edildiklerini iddia etmişlerdi.

Bu iddia üzerine, ağırbaşlı olmayı, omuzlarının üzerinde kırk okka baş taşımak olduğunu sanan çiğ süt emmiş embesiller, “Bir kadir gecesi sabah namazından sonra”sının, “sonrası iyilik güzellik” halinden kurtulamamış kibirli kabile reisi kılıklı kasaba siyasetçileri, akıldaneleri ve beslemeleri eliyle “Öküz altında buzağı arama” hevesine kapıldılar ve yakası açılmadık iftiraları utanmadan sıralamaya kalktılar. Hatta o kadar ki; Emin Adanur‘un “kaçtığı” yalanını bile hiç yüksünmeden söyleyebildiler.

Fakat, yalanları yatsıya varmadan ortaya çıktı. Ne söyledikleri gibi Emin Adanur kaçmıştı, ne de sorunun kaynağı Emin Adanur‘du. Evet, ortada bir mağduriyet vardı, fakat sebebi başka birileriydi. Böyle olduğunu bile bile arsızlar, suçu suçludan değil Adanur’dan bilmek istediler. Sırf izi kalsın diye çamur atmayı seçtiler. Ne var ki; çamurun ellerine bulaştığının farkında bile varamadılar. Çünkü hep yapa geldikleri kepazelik bu olduğu için çamura alışkındı elleri.

SON SÖZ:

Emin Adanur, aslında bir suçu ve sorumluluğu olmadığı halde, üçüncü kişilerce sıkıntıya sokulan insanların mağduriyetini gidermek için kolları sıvadı. Üzerine düşenler şöyle dursun, düşmeyenleri bile yaparak hak sahiplerinin haklarını bihakkın almalarını sağladı. Şimdi herkes mutlu, yüzler gülüyor. Hak sahipleri, yaptıkları açıklamada, “Bize bu zorlu süreçte, dahli olmadığı halde sorunlarımızı çözen Emin Adanur’a teşekkür ediyoruz…” dediler. Şu halde, eyyy iftira sahipleri! Adamsanız siz de bir özür dilersiniz artık.

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Birkaç gün daha havalar böyle!

Abone Ol

HIZLI YORUM YAP