DOLAR

23,1932$% 7.52

EURO

25,1366% 8

STERLİN

29,2631£% 7.56

GRAM ALTIN

1.451,55%6,65

ÇEYREK ALTIN

2.371,00%5,49

BİTCOİN

612869฿%8.64739

Akşam Vakti a 20:39
Bursa PARÇALI AZ BULUTLU 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Reklam

Böyle bir zeka zarardır, zararlıdır!

Yayın: 24.05.2023 17:29 - Güncelleme: 27.05.2023 12:49

Selçuklu Devleti‘nin nasıl yıkıldığını biliyor musunuz? Affedersiniz, “biliyor musunuz?” sualini, bildiğimi bildirmek için sormuyorum. Haddizatında sizin de bildiğiniz bir gerçeği  birazdan söyleyeceğim başka bir gerçeğe misal olması bağlamında hatırlatıyorum.

Dediğim gibi, sizin de bildiğiniz üzere; Selçuklu‘da Atabeyler vardı. Atabeyler, Selçuklu şehzadelerinin eğitiminden sorumlu, onların iyi bir devlet adamı olmasına yardımcı olan bilgili kimselerdi. Şehzadelerin gönderildiği illerin/bölgelerin yönetilmesinde etkili oldukları da bilinir.

Atabeyler, merkezi otoritede boşluklar görmeye başlayınca, eğittikleri şehzadelerin hükümdar olması için isyanları tetikleyen teşviklerde (yanlışlarda) bulundular ki; bu, zamanla yıkıma ve sonrasında ise küçük devletçiklerin oluşmasına sebep oldu…

Bu tarihi hatırlatmayı yeniden tarihe neden not düştüğüme yazımın sonunda değineceğim.

***

Türk siyaseti, üzerine sinmiş “kaset” çirkinliğinden, “montaj” kirinden ve “şantaj” belasından bir türlü arınamıyor. Her seçim dönemi hortlayan bu berbat içeriklerin hemen her türlüsüne yine şahit olduk bu seçim sürecinde de.

Adeta şantaja dönüşen, Müslüman duruşuyla zerre alakası olmayan ve ahlaki sınırları zorlayan son montaj küstahlığına ise Kemal Kılıçdaroğlu maruz kaldı.

Yeri gelmişken söyleyeyim, sağduyu sahibi okur-yazarların bir süredir “Seçimler savaş, rakipler düşman değil” ikazını bile kendi adıma, kendi durduğum yer adına fazlasıyla lüzumsuz buluyorum. Neden mi? Çünkü: Müslüman’ın, kendisine zulmedene bile adil davranmak gibi ulvi bir olgunlaşma zorunluluğu vardır. Yani, Müslüman için sonuca götürecek her yol asla mubah değildir. Olmaz, olamaz.

Biliyorsunuz, ikinci tura kalan seçimin ateşi yükseldikçe rakiplerin birbirine çektiği elenseler de sertleşmeye hatta kuralsızlaşmaya başladı. Bu minvalde bir süredir Kemal Kılıçdaroğlu‘nu hedef alan montajlı videoları iliyoruz.

Bu videolara karşı Müslüman hassasiyetleri olduğu bilinen/sanılan iktidar muhitindekilerin montajlı içeriklere yönelik yaptıkları açıklamalar ise en hafifinden infial yaratacak boyutta.

Mesela, Şehircilik Bakanı Murat Kurum‘un montajla hazırlanan ve “CHP-PKK ilişkisi” olduğu iddia edilen video için, “Görüntülerin gerçek olup olmadığının bana göre bir önemi yok…” demesi, Müslüman akla saplanmış bir hançer değilse nedir?

Ne demek “Bir önemi yok” yahu! O video gerçek değilse, montajsa bal gibi de bir önemi var. Hatta “bir” değil birçok önemi vardır ve o önemden mütevellit, olayın üzerinde en çok da Ak Partililerin durması, durdurması, itiraz etmesi, rakibi bile olsa hakkı savunup, hakkını teslim etmesi gerekir.

Öyle ki; o rakip, Ak Partililer için aynısını yapmasa ve her defasında yapmayacak bile olsa, Ak Partililer yine de her defasında o hakkı tutup kaldırmaya azmetmeliler. Başka türlüsü Müslüman vicdanını yaralar.

Bu ölümcül hakikat öylesine ortadayken vicdanları öksüz bırakan ise Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın, Kılıçdaroğlu’nun “Montaj” çıkışına karşılık, “Ne yapıyorsunuz siz?” diyeceği yerde,  “Gençlerimizin kıvrak zekasının ürünü beş saniyelik bir video…” demesi ki; kahrolmamak elde değil. Açık söylemek gerekirse, böyle bir zeka zarardır, zararlıdır. “Üzerinde arsızca tepiniyorlar…” demek yerine; bu arsız zekayı tepelemek en doğru olandır ve ilk tekmeyi vuran da Erdoğan olmalıdır.

SON SÖZ:

Yeniden başa dönelim. Tıpkı Selçuklu‘da olduğu gibi, kervanı yoruldukça yükü ağırlaşan Ak Parti’de de Atabeyler türedi. Merkezi otoritede boşluk gören veya boşluk oluşturmak isteyen Atabeyler, kendi şehzadelerinin galebe çalması adına isyanı, inkarı tetikleyecek, inancı, irfanı öldürecek nefret kıvılcımları saçıyorlar ortalığa. Erdoğan, uzunca bir süredir sürekli bu beylerin tuzağına düşüyor/düşürülüyor. Öyle ki; bu tuzaklar Erdoğan düşene kadar devam edecek gibi duruyor.     

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Yurt dışı ve gümrüklerde oy kullanan seçmen sayısında rekor!

HIZLI YORUM YAP