0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bursa’da 2019 seçimlerinin rövanşı kıvamında bir yerel seçim süreci yaşıyoruz. 

2019’da AK Parti Alinur Aktaş, CHP ise Mustafa Bozbey ile yarışmıştı. 

Nefes kesen yarışı Alinur Aktaş kazanmıştı. 

Ve;

5 yıl sonra bir kez daha Aktaş-Bozbey yarışına sahne oluyor Bursa. Onlar dışında da güçlü adaylar var ancak genel kanı seçimin ikisi arasında geçeceği yönünde. 

İşte seçimin iki güçlü adayından birisi olan CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, EnBursa.com’da konuğumuz oldu. 

Kendisiyle sohbeat etme imkanı bulduk o da hem görüşlerini hem de Bursa üzerine düşünrcelerini aktardı.

Tabi daha önemlisi seçim ve seçim sürecine yönelik merak ettiklerimize yanıt verdi. 

Mustafa Bozbey’le sohbetimizde en dikkat çekici cümle “AK Parti’nin kilitli seçmeni var” sözü oldu. 

Bozbey, tecrübeli bir siyasetçi. 

20 yıl belediye başkanlığının yanı sıra neredeyse 5 yıldır da sahada olan bir isim. 

Seçmeni de Bursalıyı da biliyor tanıyor. 

Burada kastı her seçim döneminde en etkin grup olan görünmeyen, sesi soluğu çıkmayan ancak sandıkta sözünü söyleyen sessiz seçmen. 

AK Parti’nin bu gücünün farkında olduğunu biliyor Bozbey. 

Bozbey, yerel seçim sürecinde bir heyecan dolayısıyla bir rüzgar olmadığını söyledi ancak toplumda bir değişim isteği olduğunu, bu seçim sürecine değişim isteğinin damga vurabileceği kanaatinde. 

2019 seçiminde hem yarış hem de büyük bir heyecan olduğunu hatırlattı. 

Bozbey’in üzerinde durduğu ve sahada en fazla dile getirdiği konuların başında şüphesiz hayat pahalılığı bulunuyor. 

Vatandaşın büyük sıkıntı içinde olduğunu ve buna bir an önce çözüm bulunması gerektiğinin altını çizerek, tarlaların boşluğundan gençlerin zorunlu olarak köyleri terk etmesinden ve bu durumun sürdürülemez olduğundan bahseden 

Bozbey, seçmenin birinci gündeminin geçim olduğunu aktarıyor. 

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Bozbey kurt bir siyasetçi. 

Siyasetin nereye evrildiğini çözerek o yöne hızlı hareket eden bir yapısı var. 

İstanbul ve Ankara’da son günlerdeki en önemli vaad restleşmelerinden birisi olan emeklilere yönelik ekstra ödeme vaadini etkili bulmuş olacak ki Bursa’da ilk bu vaadi dillendiren isim oldu. 

Kazandıklarında kriterler konularak zor durumda olan emekli vatandaşlara her ay 2 bin lira destek olacaklarını açıkladı. 

Bu oldukça kritik bir vaad ve önemli bir kesimi ilgilendirdiği için sahada ve sandıkta etkili olabilecek bir söylem. 

Yeri gelmişken bu emekli konusunda da bir iki cümle yazmadan geçemeyeceğim.  

Bu vaat;

Emeklilik konusunun hükümet tarafından daha ciddiyetle ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor; çünkü bu mesele, insanların yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor. 

Belli bir yaşın üzerindeki emeklilerin içinde bulundukları şartları da bir kez daha kamuoyu gündemine taşıyor.  

Bu bağlamda;

Emeklilere yönelik ek ödemelerin yapılması, sadece maddi bir destek olmanın ötesinde, sosyal adaletin bir gereği olarak ele alınmalıdır. 

Devletin sahibi halkın, devlet tarafından insanca yaşayabilecek standartlara taşınması ekstra bir şey değil devlet olmanın gereğidir.  

Devletin, emeklileri koruma altına alması, onlara yaşam standartlarını iyileştirmeye yönelik adımlar atması, toplumsal dayanışmanın ve huzurun sağlanmasında kritik bir öneme sahiptir.  

Bu adımlar, aynı zamanda devletin insan haklarına ve vatandaşlarının refahına verdiği değeri de yansıtır. 

Dolayısıyla;

Emeklilere yönelik ek ödeme vaadi, bu yöndeki adımların başlangıcı olmalı ve daha kapsamlı politikaların uygulanması için bir temel teşkil etmelidir.  

Toplumun her kesimini kucaklayan, insan onurunu ön planda tutan politikalar, bir toplumun gelişmişlik düzeyini ve medeniyetini gösteren en önemli unsurlardandır.

Sohbetimizin devamında Bozbey’in “Seçimde herkes bize oy verecekmiş gibi bir hava var,” demesi oldukça umutlu olduğunu gösteriyor.  

Bozbey’in;

Seçim sonrasına yönelik öngörü ve tespitleri de oldukça ilginç.  

Partiler arası birleşmeler, yeni partilerin doğuşu, iktidardan bir kopuş…  

Ve yeni;

Oluşumların olacağı kanısı hakim kendisinde. Siyasette gerçekten köklü bir değişim beklentisini destekliyor bu görüş. 

Türkiye siyaseti için yeni bir dönem mi başlıyor? 

Soruları siyasetle ilgilenen herkesin zihnini meşgul ediyor. 

Tecrübeli siyasetçilerin bu yönde açıklamaları da 31 mart’tan sonra siyasette radikal değişimlerin olacağı teorisini destekliyor açıkçası. 

• Bozbey ve ekibinin seçim stratejisi, Bursa’nın geleceği için yeni umutlar vaat ediyor.  

Değişim isteği, sadece yerel bir dinamik değil, aynı zamanda genel siyasi eğilimlerin bir yansıması.  

AK Parti’nin “kilitli seçmeni” nasıl bir yol izleyecek, Bursa’nın seçim sonuçları nasıl şekillenecek, hepsi muamma.  

Ben de diyorum ki, siyasetin nabzını tutmak kolay değil, hele bir de Bursa gibi bir yerde. 

Söz konusu siyaset olunca, tahminlerde bulunmak, kahin olmaktan farksız.  

Mustafa Bozbey’in adaylığı ve vaatleri, pek çok olumlu yönü barındırsa da, eleştirel bir bakış açısıyla incelendiğinde bazı potansiyel zorluklar ve eleştiriler de gündeme gelebilir.  

Öncelikle, Bozbey’in vaat ettiği projelerin finansmanı ve uygulanabilirliği, eleştirilerin odağında yer alabilir.  

Yerel yönetimlerin bütçe kısıtlılıkları göz önüne alındığında, bu projelerin nasıl finanse edileceği ve sürdürülebilirliği, önemli sorular arasındadır. 

Büyükşehir Belediyesi’nin karşı karşıya olduğu sorunların çeşitliliği ve ölçeği, Nilüfer’deki deneyimlerin doğrudan uygulanabilirliğini sorgulatabilir. 

Ayrıca;

Bozbey’in ulaşım ve kentsel dönüşüm gibi konulardaki vaatleri, kapsamlı ve detaylı planlama gerektirmektedir. 

Bu planların uygulanmasında karşılaşabileceği bürokratik engeller, yerel halkın tepkileri ve mevcut yapıların direnci, projelerin başarıya ulaşmasını zorlaştırabilir.

Bozbey’in sosyal adalet ve eşitlik vurgusu, toplumun her kesiminden insanı kucaklayıcı bir yaklaşım sergilediğini gösterse de, bu vaatlerin pratikte nasıl hayata geçirileceği konusu, belirsizlikler içermektedir.  

Emeklilere ek ödeme gibi sosyal politikaların yanı sıra, gençler, kadınlar ve dezavantajlı gruplara yönelik somut adımların ne olacağı, politika geliştirme sürecinde dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır. 

Son olarak, Bozbey ve ekibinin, Bursa’nın çeşitli sorunlarına yönelik vaatlerinin gerçekleştirilmesi, sadece yerel yönetimin çabalarıyla değil, aynı zamanda merkezi hükümet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarıyla etkili bir iş birliği gerçekleştirmelidir.  

Bu karmaşık dinamikler içerisinde, Bozbey’in liderlik yeteneği ve iş birliği kurma kapasitesi, başarısının anahtarlarından biri olacaktır.