0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk televizyonları, 2000’li yılların başlarında reality show’lar kadar, sitcom yani durum komedisi dizileri de ekranlarına taşımaya başlamıştı.

Bu dizilerden biri de yapımcılığını Birol Güven’in üstlendiği, Ayşegül Atik, Ali Erkazan, Levent Ülgen, Hatice Aslan, Arzu Balkan ve Ali Sunal’ın da rol aldığı ‘En Son Babalar Duyar’ idi.

Beş sezon boyunca biri evli, üç kızı ve bir oğlu olan anneyle babanın eğlenceli ve telaşlı yaşamının ele alındığı yapımda, Levent Ülgen’in canlandırdığı ‘Hallederiz Kadir’in ‘üçkâğıtları’ ise diziyi izleyenlerin hafızalarındaki yerini hâlâ koruyor.

Hemen hemen her karakterin fenomen olduğu dizide ‘Defne’yi canlandıran Burçak Işımer ile konuştuk. Işımer, oyunculuk serüvenini ve şimdilerde neler yaptığını anlattı.

İLK DENEYİM: ‘YILAN HİKÂYESİ’

Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Ana Sanat Dalı Bölümü’nden mezun olan Burçak Işımer; “Üniversitede okurken bir yandan da oyunculuk yapmayı hep istemiştim. İlk oyunculuk deneyimim ‘Yılan Hikâyesi’ adlı dizi oldu. Drama departmanı müdürü Aslı Öyken, beni arayarak, ‘komiserin kızını oynamak ister misin?’ diye sordu. Ben de, çok mutlu olacağımı söyledim ve diziye dâhil oldum” dedi.

Burçak Işımer; “Ardından iş, işi açtı ve ‘Yeditepe İstanbul’ dizisinin kadrosunun içinde buldum kendimi. Çok değerli isimlerin olduğu bu kadroda yer almak gerçekten gurur verici. Oyunculuk ve dünya görüşü gelişimime büyük katkısı oldu bu projenin” ifadelerini kullandı.

‘Yeditepe İstanbul’da; Zuhal Olcay, Emre Kınay, Oktay Kaynarca, Meral Okay, Özgü Namal, Günay Karacaoğlu, Güven Kıraç ve Itır Esen gibi isimler gibi rol almıştı.

Oyuncu, sonrasında Tarık Akan’ın başrolünde yer aldığı, Ozan Güven, Engin Altan Düzyatan, Nehir Erdoğan ve Selin Demiratar gibi isimlerin şöhreti yakaladıkları ‘Koçum Benim’ dizisinde ‘Ayça’ karakterini canlandırdı.

“TARIK AKAN, ÖRNEK ALINACAK BİR OYUNCU”

Buçak Işımer; “Yaş ortalamalarımız birbirine yakın ve kalabalık bir ekip olduğumuz için bolca eğlendiğimizi hatırlıyorum. Tarık Akan, bana göre Türk sinemasının tartışmasız en karizmatik oyuncusu olmanın yanı sıra fikirleri uğruna neler yapabileceğini gösteren, kalitesiz yapımlardan gelen teklifleri reddeden, siyasi düşüncelerinden ödün vermeyen, ardında onca film ve anı bırakan, gösterişten uzak sade yaşamıyla her daim örnek alınacak bir sanatçı” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Burçak Işımer, ‘En Son Babalar Duyar’ dizisinin kadrosuna ise TRT eski Genel Müdürü Yücel Yener vasıtasıyla projenin görüşmesine gittiğini ve kadroya dâhil olduğunu söyledi.

Oyuncu; “İçinde bulunmaktan en keyif aldığım projelerden biri oldu. Evimde nasıl rahatsam orada da o derece huzurlu ve bol kahkahalı zamanlar geçirdim. ‘En Son babalar Duyar’ın yeri benim için her zaman ayrıdır. Sebebiyse tipik Türk ailesini bizlere taşıyan bir dizi olması. O zamanlar her şey ne kadar güzelmiş diye düşünmeden edemiyor insan” diye konuştu.

Burçak Işımer, “Sizce neden eskisi gibi bu tarz diziler üretilmiyor?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi: Şimdilerde durum farklı. Tüketim toplumuna dönüşmüş olmamız sonucunda, Türk aile yaşantısını zamanında çok güzel işlemiş olan ‘En Son Babalar Duyar’ gibi hayatımızdaki sıradanlıklardan bir komedi unsuru çıkaran diziler artık üretilmiyor ne yazık ki.

Burçak Işımer’i televizyonda son olarak 2008 – 2009 yılları arasında ekrana gelen ‘Mert ile Gert’ dizisinde gördük. Işımer; Ayşen Gruda, Zihn Göktay, Emre Altuğ ve Ragga Oktay ile birlikte rol aldıktan sonra televizyon ekranlarına veda etti.

ANKARA DEVLET TİYATROSU’NDA KAREOGRAF

2011’den beri Ankara Devlet Tiyatrosu’nda koreograflık yapan Burçak Işımer; “Tiyatronun seyircilerle buluşma aşamasına kadar olan prova süreci benim için çok heyecan verici. Televizyonla arasındaki teknik değişkenler, estetik anlamda da farklılıklar yaratıyor. Birini bir diğeriyle kıyaslamaya gerek görmememin sebebi ikisinde de ayrı güzellikler bulmam” diye konuştu.

Burçak Işımer; “Ekranlarda neden görünmediğimi soranlar çok oluyor. İstanbul’da yaşasaydım kopukluk olmayacaktı kuşkusuz. Bununla birlikte sanatın diğer dallarıyla geçirdiğim bu zaman dilimi de oldukça verimli geçiyor. Belki yakında ışınlanmayı keşfederim, o zaman ekranlarda da buluşuruz. Kim bilir?” şeklinde sözlerini noktaladı.