0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Özel Haber: Merve ÇEVİK

İlaç fiyat kararnamesinin 8 Temmuz’da getirilen düzenleme ile ilaçlarda yapılan yüzde 25 artış, elinde reçetesiyle eczaneye giden vatandaşın cebinden fazla para çıkmasına neden olurken, sektörün kendi içinde yaşadığı sıkıntılar da cabası. Yaşanan sıkıntılara karşın görüşlerini aldığımız Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin son zamanlarda gündemde olan reçetelerdeki ilaç fiyatı farkının sebebinden, piyasada bulunamayan ilaçların yüzde 20’lere dayanmasına, eczacıların yaşamış olduğu ekonomik sorunlardan piyasada takviye edici adı altında satılan ilaçlara kadar birçok önemli konuya açıklık getirdi.

SEBEP, İLAÇ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ VE SGK KAYNAKLI

Son günlerde konuşulan ve dikkat çeken konulardan birisi olan hatta önceki gün CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut’un da gündeminde olan reçetelerden alınan farklarda artış olduğu yönündeki iddialar üzerine bizler de konu hakkında Bursa’da  Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin’den konu hakkında görüşlerini aldık. Şahin konu hakkında açıklamada bulunurken, “8 Temmuz tarihinde ilaç fiyat kararnamesinde bir düzenleme yapılarak ilaçta kullanılan Euro kuru 6,29’dan yüzde 25 zam ile 7,86 seviyesine çıkarıldı. Bu sebeple de tüm ilaçlara yüzde 25 oranında bir zam geldi. Belirli TL’nin altındaki ilaçlara da ek bir zam verildi. Çünkü artan maliyetler sebebiyle bazı ilaçların gerçekten ucuz kalması sebebiyle üretimle alakalı sıkıntılar yaşanmaya başlamıştı. Örneğin bir meslektaşımızın çok güzel bir örneği vardı. Bir markette X bir marka cam şişedeki suyun fiyatı 9,65’ti ama bir ilaç olan metpamid şurubun fiyatı 8 liralardaydı. Sudan ucuz kavramı noktasına indirgenmişti maalesef.  Bundan dolayı belirli bir TL’nin altıdaki ilaçlara ek olarak zamlar veridi. Tabi ki bu zamlar verilirken hastaların ödeyeceği fiyat farklarında da ciddi artışlar söz konusu olmaya başladı. Eskiden vatandaşlarımızın birçoğu eczaneye girdiğinde reçetesini SGK ile aldığında yaklaşık 10 ila 15 TL civarı gibi bir ücret öderken şu anda vatandaşlar 40 ila 50 TL civarında bir bedel ödemeye başladı. Bu rakamlar her ilaca veya kişinin reçetesine göre değişmekle birlikte bunlar ortalama rakamlar. İşin özeti hastaların cebinden çıkan paralar maalesef artık arttı. İlaç fiyat farklarının artış sebebi hem ilaç fiyatlarındaki artış hem de SGK’nın ödediği tutarlarında bu fiyat artışlarıyla orantılı olarak artmaması sebebiyle oluşuyor.” diye ifade etti.

PİYASADA BULUNAMAYAN İLAÇLAR YÜZDE 20’LER SEVİYESİNDE

Özellikle son 2 yıldır piyasalarda bazı ilaçların bulunma noktasında yaşanan sıkıntıların asıl kaynağına değinen Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin, yüzdelik dilimlerle açıklamada da bulunurken, Şu anda piyasada bulunmayan ilaçların oranı yeni zam gelmesine rağmen maalesef yüzde 20’ler seviyesine yaklaşmış halde. Her ilaç için farklı sebepler olabiliyor. Ama genelleme yaptığımız zaman şöyle bir durum oluşabiliyor, her ilaçla alakalı genelde farklı farklı sebepler olmasına rağmen ağırlıklı olarak fiyat konusunda sıkıntılar yaşandığını görüyoruz. Bizler ilaçların piyasada bulunurluğuyla alakalı ecza depolarımızla beraber çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bunun takibi, tespiti ve bunların bildirimi noktasında çalışıyoruz. En son yaptığımız çalışmada şu anda piyasada bulunmayan ilaçların oranı yeni zam gelmesine rağmen maalesef yüzde 20’ler seviyesine yaklaşmış halde. Bizler burada yüzde 5 gibi piyasa yok oranını rutinde kabul edilebilir bir seviye olarak görüyoruz. Ancak bunun üstüne yüzde 20’lik bir piyasa yok oranı nerdeyse her 5 ilaçtan bir tanesi bulunamıyor anlamına geliyor. Bu ciddi bir sıkıntı. Bu bulunamayan ilaçların neredeyse hemen hemen hepsi ithal olan ilaçlar. İthal firmalar maalesef ülkemize ilaç getirmekle alakalı bazı ürünlerin fiyatından dolayı imtina ediyorlar. Tabi burada şöyle sıkıntılarda var. Bahsettiğimiz gibi 8 Temmuz’da ilaç fiyatlarına yüzde 25 zam geldi. Euro kuru 7,86’ya çıkarıldı. Şu anda Euro kuru 18 liralar seviyesindeydi. Yurtdışı ilaç firmaları da maalesef burada daha çok karlılığı önceledikleri için bu ilaçları imtina ediyorlar. Bizlerin yaşadığı sıkıntının ana nedeni de bu.” dedi.

“SÜREÇ BÖYLE DEVAM EDERSE BİRÇOK MESLEKTAŞIMIZ ECZANESİNİ KAPATABİLİR”

Eczacılık sektörünün kendi içerisinde birtakım sıkıntılar olduğunu ve bunlarla mücadele etmeye çalıştıklarını söyleyen Başkan Okan Şahin bir yandan da sektöre yönelik birilerinin itibarsızlaştırma çabalarının kendilerini son derece üzdüklerini söylerken “Bizler her zaman eczanelerimizle alakalı ‘eczaneler sizin en yakın sağlık danışmanınızdır’ diye söyledik. Bundan da her zaman gurur duyduk. Aynı zamanda sağlıkla alakalı kısımları da ‘sağlık ekip işidir’ dedik. Burada biz doktoruyla, hemşiresiyle, diş hekimiyle, veterineriyle eczacısıyla hep beraberiz. Halkın sağlığı için hep beraber elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız dedik. Ancak son dönemde mesleğimize karşı maalesef bir itibarsızlaştırma çabası olduğunu üzülerek görüyoruz. Bu tabi ki de bizleri üzmekle beraber eczanelerimizde yaşadığımız ekonomik sıkıntılar da cabası oluyor. Eczanelerde son dönemlerde ciddi anlamda karlılık sıkıntısı yaşanıyor. Yani bir meslek düşünün ki sattığı ürüne zam gelip, gelen zamma rağmen karlılığı düşen ve artık zam gelmesin gibi düşünceye bile sahip olma noktasına geliyorsunuz. Gerçekten sıkıntılı bir süreç. Çünkü bizlerin karlılıklarını devlet belirliyor. Kendi kafamıza göre ilaçlara karlılık belirlemiyoruz.  Ancak buna rağmen maalesef son dönemde ciddi anlamda karlılık sıkıntısı yaşıyoruz.  Ciddi anlamda artan giderler maalesef bizleri kesme noktasına geldi. Eğer bu süreç böyle devam ederse önümüzdeki yıla birçok meslektaşımızın üzücü sonuçlarıyla karşılaşarak eczanelerini kapatma noktasına gelebileceği gözüküyor.” diyerek durumun ciddiyetine değindi.

GIDA TAKVİYESİ ADI ALTINDA SATILAN İLAÇLARA DİKKAT!

Özellikle sıcak yaz günlerinde form korumak yahut takviye edici gıdalar kullanmak için vatandaşların eczane dışında farkı mecralardan belki de sağlıklarına kalıcı zararlar verebilecek ürünleri kullanmaları konusunda uyarıda bulunan Bursa Eczacı Odası Başkanı Okan Şahin sözlerine bu noktada kulak verilmesini isterken, “Bizler eczanelerimizde satılan daha öncesinde ilaç statüsündeki, bugün bazı ürünlerin gıda takviyesi adı altında vatandaşa daha hoş gösterilerek reklamının ciddi anlamda yapılarak sanki normal basit bir şeymiş gibi algılatarak satılmasını istemiyoruz.  Çünkü bu ürünler aslında ilaç ve belirli bir dozun üzerinde kullanıldıklarında da ciddi bir şekilde böbrek, karaciğer gibi organlarda ciddi hasarlar verebilme ihtimalleri taşıyor. Bu sebeple adı her ne kadar gıda takviyesi olsa da bu ürünlerin her zaman eczacı kontrolünde ve sadece eczanelerde satılması gerektiğini düşünüyoruz.  Vatandaşlarımız bugün maalesef sağlık okur yazarlığı noktasında ilkokul 2 seviyesinde bir ortalama çıkıyor.  Buradan hareketle vatandaşlarımızın doğru ürün tercihini yapma hususunda sıkıntı yaşayabileceğini ve burada eczacı danışmanlığının çok kıymetli olduğunu, meslektaşlarımızın doğru bilgilendirmeleriyle daha iyi sonuç alınacağını düşünüyoruz.” dedi.