19,1906$% 0.04
20,8128€% -0.7
23,7803£% -0.42
1.220,04%-0,04
2.018,00%0,20
545111฿%1.98673
Yayın: 18.03.2023 18:15 - Güncelleme: 21.03.2023 17:21
“Bursa’da 18 binden fazla can kaybı olacak!”
Artık kapıya dayanan seçimin ateşi her yeri sarmaya başladı. Haliyle son günlerde, kimlerin hangi partilerden hangi motivasyonla adaylık kovaladığına dair yazılan-çizilenler daha fazla revaçta.
“Neden böyle?” demeyeceğim. Zira gelen komşu düğünü değil, seçim. Üstelik son yılların belki de en önemli seçimi. Bundan mütevellit deprem ateşinin gölgesinde olsa da harlayan seçim ateşine de dikkat kesilip, Bursa’dan iki kulis bilgisi aktararak asıl konuya geçmek istiyorum.
İlki, Büyükşehir eski belediye başkanı Recep Altepe‘nin Ak Parti’den aday olup olmayacağına dair görüşler. Bu konuda kalem oynatan birçok meslektaş, Altepe‘nin aday adayları arasına adını yazdıracağını söylüyor. Ben ise aksini düşünüyorum. Altepe, açıklanmamış bir sebeple alaşağı edildiği Ak Parti’ye aday adaylığı müracaatı yapmaz.
Ancak bir davet gelirse olur o iş, ama davet olacağı da pek olası gelmiyor bana. Çünkü, Altepe‘nin açıklanmayan bir sebeple görevden el çektirilip, yine açıklanmayan bir sebeple aday yapılması, açıkçası kolay açıklanabilir bir durum gibi gelmiyor bana. Yani, böyle bir hamlenin partiye yarardan çok zarar getireceği sadece benim aklıma gelmiyordur herhalde, ne dersiniz?
Kanaatim o ki; Altepe için en iyi adaylık Bursaspor başkanlığı için olur. Hani, seviyor da bu işleri. Başkan olur, Bursaspor’a başarı da getirirse, belki yeniden siyaset yolu açılmış olur. Yorgun değilse, bu yolu denemesini tavsiye ederim.
İkinci önemli kulis bilgisi ise CHP ve Demokrat Parti‘den.
Altılı Masa’da en başından beri tavrını Kemal Kılıçdaroğlu‘ndan yana koyan liderin Gültekin Uysal olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Bundan sebep, DP’li isimlerin CHP listelerinden aday gösterilmesi de sır değil. İddia olunur ki; DP’nin Ülkücü kökenli ve renkli siması Cemal Enginyurt, CHP’nin Bursa listesinden aday gösterilecek. Sebep ise Sinan Ateş cinayeti küskünlerine dokunmak. Tutar/lı mı sizce?
Bu iki kulis bilgisiyle birlikte başa/başlığa dönüp, Bursa’da 18 binden fazla can kaybı olacağına dair AFAD‘ın açıkladığı o çok ürpertici Bursa raporuna bakalım şimdi de.
Sadece felaketin yaşandığı illerde değil, Türkiye’de hayatı felç eden Maraş merkezli depremin yaralarını sararken bir taraftan da hemen bütün yetkin isimlerin, “Eli kulağında” diyerek uyarıda bulunduğu olası Marmara depreminin kokusu/korkusu çöktü üzerimize. Artık herkesçe malum olduğu üzere, beklenen Marmara depreminin İstanbul’la birlikte en çok tehdit ettiği şehir Bursa.
Peki, Bursa depreme hazır mı?
İşte burada kocaman bir soru işaretiyle birlikte korkutan bir tablo söz konusu. Bu köşenin takipçileri hatırlayacaktır. Yaklaşık bir ay önceki, “Bursa, deprem, trafik ve kaos!” başlıklı yazımda olası bir depremde en az yıkılacak binalar kadar sorunlu başka ölümcül bir tehlikeye daha dikkat çekmiştim.
Evet, o gün de altını çizdiğim gibi, Bursa’da depreme hazır olmayan sadece binalar değil. Korkarak, üzülerek söylüyorum ki; Bursa’nın yolları, trafiği de hazır değil depreme…
Umarım, yetkililer, hamaset ile “mış” gibi yapmaktan vazgeçip, sahiden bu sorunu dert edinirler. Öyle ki; AFAD‘ın Bursa için hazırladığı senaryoya göre 6,9 büyüklüğündeki bir depremde 18 binden fazla kişinin hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor.
650 bin konutun olduğu Bursa’da 2004 yılı öncesine ait riskli 200 bin bina bulunuyor ve AFAD’ın senaryosuna göre ilçe bazında en çok can kaybı ise Yıldırım, Osmangazi, İnegöl ve Gürsu’da yaşanacak…
SON SÖZ:
AFAD, Bursa için hazırladığı raporda sadece depreme değil, sel, heyelan ve çığ gibi başka doğal afetlere de yer verdi. AFAD’ın korkutucu afet senaryosuna bir ekleme yaparak, Bursa’da trafiğin de çok büyük bir afet riskine davetiye çıkardığını yinelemek isterim. Tamam, siyaset kan akışımızı hızlandırıyor, heyecanımızı artırıyor, ama asıl kaygılanmamız gereken konunun “Eli kulağında” denilen deprem ve olası afetler olduğunu özellikle hatırlatarak bitirmek istiyorum.
100 bin imza ve 9 Nisan…