1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Haber: Ebru Taşdemir

Tüm Emeklilerin Sendikası Bursa Şubesi gelen zamları protesto etmek için Şehreküstü Meydanı’nda bir araya geldi.

Emekliler zam protestosunda Akbelen Ormanı’nı da unutmayarak ‘Akbelen de bizim Uludağ da’ sloganları eşliğinde eylemlerini gerçekleştirdi.

Tüm emeklilerin Sendikası Bursa Şubesi’nin protestosuna CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve CHP Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş ve çok sayıda emekli katılım gösterdi.

Düzenlenen basın açıklamasında konuşan Tüm Emeklilerin Sendikası Bursa Şube Sekreteri Gülçin Ayyılmaz’ın açıklamasının satır başı şu şekilde;

“Hani birileri, “verin yetkiyi ,görün etkiyi” denmişti ya! Burada kast edilen; emekli ve emekçilerin nasıl soyulacağı, ortak varisi olduğumuz ülke kaynaklarının, birilerine, birilerinin siyasi hesaplarına nasıl peşkeş çekileceği imiş. Etki buymuş. 2023 yılının ilk 6 ayında, maaşlarımız ortalama yüzde 52 oranında erimiş, son bir buçuk ayda ise, bu erime daha da hızlanarak, gelirlerimiz adeta buharlaşmıştır. Sadaka değil, hak ettiğimiz insanca yaşam geliri talebimiz, her defasında iktidarın kalın surlarına çarparak geri dönmektedir. Bunun son örneği olarak; daha üç gün önce, kamu çalışanları ve emeklilerine, toplu sözleşme masasında, 2024 ve 2025 yılları için önerilen artış oranlarıdır. Gelecek iki yıl için önerilen oranlar, son üç ayda temel tüketim ürünlerindeki fiyat artışının yüzde 20’si nin bile altındadır. İktidarın, emeklilerin, emekçilerin ve dargelirlilerin haklı taleplerine bilinen yaklaşımı, böylece bir kez daha ortaya çıkmıştır.”

‘Yüzdelik zam değil yaşanacak ücret’
Konuşmasını sürdüren Ayyılmaz, “Sermayenin bir dediğini iki etmeyen, servetlerine servet katmaları için her türlü yasal düzenlemeyi yaptığı yetmiyormuş gibi, vergi borçlarını da silen, bir avuç çıkar grubunun, ormanlarımızı sularımızı ve diğer kamu kaynaklarımızı mahkeme kararları ve hukuk kurallarını tanımadan talan etmelerini sağlayan siyasal iktidar, emekliler/emekçiler ve dar gelirlilerin talepleri söz konusu olduğunda, depremi ve bütçe imkansızlıklarını gerekçe gösteriyor. Belli sayıdaki sermaye grubunun vergileri af edilirken, temel tüketim mallarından alınan vergi oranları artırılarak, hazinede oluşan açığın yükü, biz dargelirlilerin sırtına yükleniyor” dedi.

‘Sermayeye değil emekliye bütçe’

Ormanlık alanların korunması ile ilgili Akbelen ve Uludağ’ı hatırlatan Ayyılmaz, “Ormanlık alanların korunması, anayasanın iktidara emredici hükümlerle yüklediği sorumluluk iken, bu hükmü görmezden gelerek, son örneği AKBELEN’de olduğu gibi, yandaş şirketlerin katliamina yol verenler, yurttaş sorumluluğu ile yaşam alanlarını savunanlara insanlık dışı baskı uyguluyorlar. Anti demokratik yasa hükümleri, bizim haklı taleplerimizi baskılamak için kullanılırken, temel hak ve özgürlüklere ilişkin genel kabul görmüş hükümler yok sayılıyor. Sendika kurma hakkımız engellenmek isteniyor. Haklar, keyfi ve işinize geldiği gibi uyguladığınız yasalardan önce gelir diyor ve bu anti demokratik uygulamaları reddediyoruz” şeklinde konuştu.

‘İnsanca yaşam demokratik Türkiye’

Tüm emeklilere seslenen Ayyılmaz, örgütlenme çağrısında bulundu.

Ayyılmaz, “Biz örgütlü olmadığımız sürece, iktidar emeklileri yok, hatta hazinenin sırtında yük saymaya devam edecektir. Tüm Emeklilerin Sendikası olarak; kurulduğumuzdan itibaren, bizlere reva görülen bu derin yoksulluk ve haksızlığa karşı, demokratik tepkilerimizi hayatın her alanına yayarak, kamuoyunu bilgilendiriyor ve iktidarı uyarıyoruz. İnsanca yaşama hakkımızı alana kadar, demokratik zeminde fiili ve meşru mücadelemiz devam edecektir. Emeklilerin taleplerini daha güçlü seslendirmek için bütün emeklileri ve emekli örgütlerini birlikte mücadeleye çağırıyoruz.
Birleşe birleşe kazanacağız” ifadelerini kullandı.

Tüm Emeklilerin Sendikası Bursa Şubesi’nin zam eyleminde konuşan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal şunları kaydetti;

“İktidarın uyguladığı baskıcı politikaya karşı direnen siz emeğin dostları hepinizi selamlıyorum. Biliniz ki bugün emekliye asgarî ücretliye verilen para iktidarın isteyerek yaptığı bir politikadır. Ortada bir para yokluğu diye bir mesele yoktur. Para vardır ama iktidar parayı kime vereceğini kendisine bırakmıştır. Mehmet Şimşek gerçekçi projeler uygulayacağını söylemiştir. Ama hangi program kime uygulayacak. Zengini zengin eden bir otoriter baskıcı yönetimin ta kendisidir. Bir taraftan ekonomik yaptırımlarla toplumu sindirirken, direnen kişileri cezaevine atarak gözdağı vermektedir. Her şeyin farkındayız. Biz sizlerle birlikte mücadeleyi sürdürmeyi devam edeceğiz. Yaşasın özgür Türkiye.”