Bursa’da deprem bilinci paneli! “Tsunami tehlikesi de var”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Haber: Ercan Çalışır
Kamera: Fırat Yıldırım

Bursa’da BTSO ev sahipliğinde deprem bilinci ve risk konulu panel gerçekleşiyor.

Uludağ Üniversitesi İnşaat Bölümü Dekanı Adem Doğangün moderatörlüğünde TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Yüksek İnşaat Mühendisi Mehmet Atmaca, Jeoloji Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, Yüksek İnşaat Mühendisi Ünsal Eser, Beton Numune Labaratuvarı Sahibi Yaşar Poyraz, Av. Bülent Yaylacı deprem bölgesinde ki izlenimlerimi ve olası Bursa depremi için riskleri anlattı.

Açılış konuşmasını yapan MÜSİAD Başkanı ve BTSO Başkan Yardımcısı Alparslan Şenocak, “Sizlerin desteği ile depremin ilk anından bu yana afet bölgesinde çalışmalar yürütüyoruz. Bin kişilik konteyner kurmak için çalışmalarımız da sürüyor. Bölgeden 3 buçuk milyon insan göç etti. Gönül seferberliğimize maddi, manevi katkı sunanlar teşekkür ediyorum. Deprem gerçeği ülkemizin ortak sorunu. Bugün yoğun nüfus ve fay hatları bakımında Bursa, Marmara Bölgesi’nde yoğun risk altında olan bir şehir. Milli gelirin yarısını oluşturan bölgemiz için tedbirler alıp uygulamaya geçirmeliyiz. Marmara Bölgesi’nde yaşanacak böyle bir afetten sonra yaraların sarılması çok zor olacaktır. Bursa’daki plansız sahada 8 bin işletme var. KOBİ OSB mantığı ile bu işletmeleri planlı sahaya taşımak için çalışıyoruz. 4 binden fazla firma bu yönde bir talep sundu. Bursa’da güvenli konut ve yapılar oluşturmak için 15 milyon metrekare rezerv alan çıkacağını düşünüyoruz. BTSO olarak şehrin yeni anayasası niteliğindeki kentsel dönüşüm raporunu paylaşmıştık. Akademik odalar ile bu planı güncelleyerek yenide kamuoyuna sunacağız. OSB’ler için afet risklerine hazır hale getirmek için çalışmalara başlıyoruz. Lojistik merkez gibi mekansal planlamalarla Bursa’ya katkı sağlamaya devam edeceğiz. Her türlü afet riskine karşı hazırlıklı bir Bursa hepimizin ortak hedefidir” ifadelerini kullandı.

“BÖLGEYE GİTTİĞİMDE BEKLEDİĞİMDEN DAHA İYİ BİR DURUM GÖRDÜM”

Yüksek İnşaat Mühendisi Mehmet Atmaca, “Deprem ön gördüğümüz kat kat üstünde yaşandı. Bölgeye gittiğimde, beklediğimden daha iyi durumda gördüm. Böylesi bir depremde hasar almaması değil, binanın yıkılmayıp can kaybı yaşanmaması görevimiz. Hatay yerle bir olmadı. Yıkılan binalar yüzde 10 kadar. Yapı stoğunda üretim kalitesi kötü, kaçak yapılar olan bir yer. Zemin yıkımlarda çok etkiliydi. Şehir içerisinde yikimlar homojen değildi. Sıvılaşmanın bu kadar etkili olduğu başka deprem görmedim. Yeni yapıların ağır hasar görmesi, yamularak çökmesinin nedeni aslında zemin. Malzeme tek başına yapı güvenliği için yeterli bir parametre değil. Mühendislik hizmeti alan yapıların böylesi depremde ayakta kaldığını görmüş olduk. Hiç bir yönetmeliğe uymadığı halde ayakta kalan yapılar da gördük. Yeni yönetmeliğe göre yapılmış fakat yönetmeliğe uymayan, yapı denetim olmasına rağmen malzeme, beton kalitelerini uyulmamış binalar gördük. Perdeli sistemler iyi sonuç vermiş. Biraz dikkat edilmiş olsa böylesi felaketleri atlatmanın mümkün olduğunu düşünüyorum. Yapı stoğumuzun birçoğu kaçak. Yasal olarak müdahale etme şansımız yok ve bu stoğu yenilememiz lazım” diye konuştu.

“BURSA’DA TSUNAMİ TEHLİKESİ DE VAR”

Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Engin Er, “Afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Türkiye’nin başı sağolsun. Deprem bölgesinde jeoteknik ve jeofizik etkisi nedeniyle zemin etkisini inceledik. Doğal afet için birkaç özelliğin bir araya gelmesi lazım. Büyük deprem için fay hattı lazım. Marmara’da 7.6 şiddetinde bir deprem oluşturabilecek fay hattı var. Kaç yüz yıllık bir enerji birikimi mevcut. Gemlik- Mudanya üzerinden 7’lik deprem üretebilecek fay hattı geçiyor. Ben 3.1’lik depremi çok yoğun hissettim. Çünkü altımızdan fay hattı geçiyor. Bursa Ovasının tamamı deprem şiddetini arttıracak zemine sahip. Dağ ilçeleri bu kapsamın dışında kalıyor ve güvenli 4 ilçe olarak görünüyor. Bizde her türlü doğal afet riski var. Şanssız bir yerde yaşıyoruz. Hazırlık yapıyor muyuz? Hayır. Bursa’da değil Türkiye’de zemin denetimi yok. Sanayi bölgesinde de hiç bir denetim yok. Tsunami tehlikesi bile Bursa’da var” ifadelerini kullandı.

“BETON FİRMALARI SORUMLU TUTULMALI”

Beton Numune Labaratuvarı Sahibi Yaşar Poyraz, “Deprem sonrasında su gibi beton ile yapı inşa edenleri gördük. Beton üreticileri yerine yapı denetimciler sorumlu kabul ediliyor. Biz yapı sektörü temsilcileri olarak alanımızda kara leke taşımamalıyız. Beton kalitesini, ucuzu, pahalısı diyerek satan beton firmaları bu işten sorumlu olmalıdır” diye belirtti.

“ASIL SORUN ETİK VE AHLAKİ AÇIDAN YAŞANIYOR”

TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, “Dünyada bir afet olduğunda en acı bilançolar afetle mücadele bilinci yerleşmemiş ülkelerde yaşanıyor. Bizde de böyle. Dirençli kentler konusunda masa başında yapılan yönetmelikler arka planda çok çabuk ihmal ediliyor.

Yapılarda can kaybı olmaması için tüm disiplinler mücadele eder. İşe ekonomik açıdan baktığımızda mühendislik dahil tüm disiplinler ön plana çıkıyor. İnşaat zemininde dahi parayı yer altına gömmemek için çabalayanlar var. Tuğla nasıl bağlanır bilmeyen yeni mezunlarımız sahada çalışıyor. Çünkü 4 sene sonra imza yetkisi alabiliyor. 2019’a kadar yapı denetim konusunda müdahale edemiyorduk. Sonrasında biraz rahatlamıştık. Dirençli kent bağlamında bu eksiklerimizi görmezsek yol alamayız. Asıl sorun etik ve ahlaki açıdan yaşanıyor. Proje üretim sürecinde hakim erk, prosedürü uzatıp işleri siyasete sığdırdığı bir durum yaşandı. Daha az denetlenmek için baskılanan bir süreç yaşadık. Bugün yaşananlar bunların sonucudur. Yüzde yüz doğru ve iyilikten bahsetmek değil. Yaptığımız zaafiyetler yaşanan bu tabloya şahit etti. Bireysel olarak yapıyı daha fazla nasıl arttırım derdinde oluyoruz. 3-5 metrelik yollarımız var. Dere yatakları yapılaşmış. Kaçak yapıları saymıyorum bile. Kendi binamız güvenli olsa da komşu binanın güvenli olmaması nedeniyle risk altındayız. Dirençli kente gitmek için yapı, beton gibi tek disiplinden değil, bilim adamlarını serbest bırakarak başlamak gerekir. Denetleme mekanizmasını arttırmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.