19,0434$% 0.09
20,6882€% 0.88
23,4440£% 0.62
1.196,55%0,79
1.967,00%0,91
544789฿%1.42685
Yayın: 04.12.2017 08:59 - Güncelleme: 04.12.2017 08:59
Bilgisayarın başına geçtiğimde, yeni mecramız enBursa.com’da ilginç bir haber gördüm…
Konya dönüşü, Bursaspor kafilesini getirecek uçak arıza yapmış, sonra giderilmiş ve bir saatlik gecikmeden sonra havalanmış.
Takım ve uçak arasındaki benzerlik bir anda kafamda uçuştu.
Geçen yılın son karşılaşmasını anımsadım, çektiğimiz çileyi düşündüm.
…Ve dün akşam.
Bursaspor, ligdeki 14 maçını geride bırakırken, kendini “başpehlivanlar” arasında değil ama “baş altında” buluverdi. Bunun bir adım ötesi, eski alışkanlık Avrupa kupaları…
Aynen dün akşamki uçak gibi, önce arıza giderildi, sonra kalkış başladı ve şimdi de irtifa giderek yükseliyor, yani uçuyor bu takım…
Doğaldır, bu arada beklenti de yükseldi aynı oranda…
Şimdiden “birkaç oyuncu daha alınsa da 2010 yılı gibi şampiyonluğa oynasak” cümlelerini duyar gibiyim. Ama bunlara hiç gerek yok; takım henüz Bursa semalarında, İstanbul ve Avrupa’ya varış için henüz erken.
Konya maçında tüm bu gelişmeleri görmek olasıydı.
Öncelikle, teknik patron Le Guen üçlü savunma düzeninden vazgeçmiyor, böyle olunca, kim oynarsa oynasın sisteme ayak uyduruyor.
Aslında geriye dönerek, transfer dönemine de bir uğramak da gerekiyor. Alınacak oyuncular mevkilerine göre belirlenmiş ve Le Guen’e bildirilmiş, o da gerekli soruşturmadan sonra onay vermiş. İşte bu denli basit bir işlem.
Uzatmadan maça dönelim.
Haddini bilerek sahaya yayılan ve rakibi kendi sahasında bekleyen Bursaspor, oyun sürati yeterli olmamasına karşın, ani atakla ilk golünü buldu.
İkinci gol için Kembo‘nun tek kişilik şovu denebilir ancak… Üçüncüsü için de artık şaşırmıyoruz, çünkü başrolde Aziz var. Sistem dörtlü savunma biçimindeyken bile Aziz, rakip alana hızlı top taşımada takımın birincisiydi. Bu özelliğini şimdi golle süslüyor.
Oyun keyif verici falan değildi ama, sonuç alıcıydı. Bu kadro ile daha fazlasını beklemek de haksızlık olur. Olur ama, bu tip birbirini tamamlayan, oyun disiplinine harfiyen uyan oyunculardan kurulu, takım gibi bir takım beklenmeyen sonuçlar da alabilir.
Bu maçın görünmeyen kazançlarına gelince…
Geçen hafta çıkışa geçen Muhammet, enerjisini harcamaktan kaçınmayan Stancu, başrole soyunup, yönetmen ve izleyiciden tam not alan Kembo ve de
Le Guen’in prensi Ertuğrul.
Hani kalbimden geçmiyor da değil; bir de gol vuruşunu gözleri kapalı yapan bir hücumcu daha olsa…
Takım gibi ben de havalandım galiba!
Piyasalarda bu hafta