27,4324$% 0.17
29,0780€% 0.19
33,5715£% 0.25
1.628,91%0,09
2.724,00%-0,50
767307฿%3.72549
Yayın: 06.06.2023 17:52 - Güncelleme: 08.06.2023 22:01
Nebati beyin, “epistemolojik” savrulmasından sonra adeta felç olmuş ekonomiyi toparlamak Mehmet Şimşek‘e düştü. Hoş, Mehmet Şimşek‘i ikna etme işi de Faruk Çelik‘e düşmüştü.
O değil de “Ben ekonomistim” diyen Erdoğan‘ı ekonomist Mehmet Şimşek‘e kim ikna etti çok merak ediyorum. Kim bilir, Şimşek‘i ikna etmeyi başaranlar Erdoğan‘ı da Şimşek‘e ikna etmiştir.
Neyse, zaten bu benim şahsi merakımdı ve herkes ikna olduğuna göre ortada bir sorun yok demektir. Gördüğüm kadarıyla piyasalar da ikna olmuşa benziyor. Bunun en bariz göstergesi borsadaki yukarı yönlü hareketlilik olsa gerek.
Yeri gelmişken söyleyeyim, Erdoğan‘ın geçmişte Mehmet Şimşek‘e eleştirisi ekseninde Şimşek’in görevi kabul etmesini doğru bulmayanlar var. Kendi zaviyelerinden haklı olabilirler belki, ama bence devlet işinde küslük olmaz. Üstelik Erdoğan bir değil, birçok defa davet etti. Görevi kabul etmesi doğru bir davranıştır. Kendisine ve ikna edenlere teşekkür etmek lazım.
Kaldı ki; nöro iktisadı nörolog tavsiyesine vardıran Nebati beyden sonra Şimşek’i dinlemek, teneke çalan delinin çıkardığı sinir bozucu gürültüden sonra nihavent makamında şarkı dinlemek kadar dinlendirici bir şey değil mi?
Biliyorsunuz, Nebati bey, “Bu nöro iktisat ile ilgili dalga geçmişler. Nörologlara gitsinler o zaman ne yapayım…” demişti. Mehmet Şimşek ise devir teslim töreninde, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır…” diyerek memleketin nasıl bir çaresizlik içinde olduğunu Nebati beyin yüzüne söyledi.
Mehmet Şimşek, bu ölümcül çırpınışın çaresini ise, “Şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi…” olarak açıkladı.
Hani, “Verilmiş sadakamız varmış” denir ya, ben, Nebati beyin, “Epistemolojik Kopuş”undan kopmayı biraz buna benzetiyorum. Ve darısı Bursa’nın başına diyorum.
“Nasıl yani” dediğinizi duyar gibiyim. O halde anlatayım. Bakın! Nebati beyin ekonomiyi yönetememesinden daha berbat bir yönetim sorunuyla boğuşuyor güzelim Bursa’mız.
Aynı, Nebati beyin, nöro iktisatlı konuşması gibi; Aktaş beyimiz de bir vakit, “ekonomik ağırlıklı düşünmek” zorunda olduğunu söyleyerek, “Bursa’yı pazarlayacağım. Bursa’nın cidden pazarlanmaya ihtiyacı var…” şeklinde konuşmuştu.
Yine, aynı Nebati beyin, nöro iktisattan işi nörologlara vardırması gibi; bizim Aktaş beyimiz de “Pazarlayacağım” dediği o manidar açıklamasının devamında işi, “Dubaili bir grupla flört ediyoruz…” noktasına kadar getirmişti. Yani, ekonomik ağırlıklı düşünmekten pazarlamaya, oradan da flörte uzanan epistemolojik bir kopuştu bu. Hele ki; günün sonunda Dubaililerle “flört” edip de nikahı TOKİ’yle kıyması yok mu, bunu nörologlar bile açıklayamaz herhalde. Bu arada, aramızda kalsın, ama bir belediye başkanı bir görüşmeyi neden “flört” ile açıklama ihtiyacı duyar ki?
SON SÖZ:
Evet, şimdi anladınız mı, neden Bursa’ya da bir Mehmet Şimşek lazım dediğimi? Nöro ekonomiden nörolojiye varan akılla, pazarlamadan flörte uzanan akıl aynı zihin konforunda ilerlemiyor mudur sizce de? Şu halde, Bursa’nın da “Rasyonel zemine dönme dışında bir seçeneği…” kalmış mıdır?
NOT: Yazıyı bitirirken, bitirdiğim bir başka yazının, daha doğrusu bir denemenin haberini vereyim size. Arabanın direksiyonuna vura vura, “En güzel kahveleri senin elinden içtim…” diyen kahramanımızın yürek hoplatan hikayesini paylaşacağım sizinle. Şimdiden iyi okumalar.
Bu ilçeden çıkan sonuçlar AK Parti’de sıkıntı yarattı