0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk solunun liderlerinden Erdal İnönü‘nün esprilerinden biridir: Solun önde gelen politikacılarıyla birlikte gittiği restoranda “Bir şeyler almak ister misiniz efendim?” diye soran garsona “Teşekkürler, biz birbirimizi yiyeceğiz” diye yanıt verir.

Nilüfer İlçe kongresi öncesinde bazı CHP‘li tanıdıklarla karşılaştık bir restoranda. Hal hatır faslından sonra garsona dönüp “Arkadaşlara çatal bıçak verin, başka bir şeye gerek yok” dedim.

Gülüşürken, içlerinden biri “Erdal İnönü öldü, abi” dedi.

Doğru, Erdal İnönü öldü, ama CHP’yle özdeşleşen karmaşanın ölmeye hiç niyeti yok!

Sakın yanlış anlaşılmasın!

Kongrelerin demokrasi şöleni olduğunu, aday olmak isteyen herkesin de aday olması gerektiğini düşünürüm. İktidar partisi bile yer yer iki adaylı kongreler yaparken, kendini “Türkiye’ye demokrasiyi getiren parti” olarak gören CHP’nin bundan kaçınması anlamsız olur. Benim karmaşa diye nitelediğim konu, çetele hesapları, delege oyunları, koltuk rüyaları, sen-ben kavgaları…

Bursa’da Nilüfer İlçe kongresinden sonra il başkanı da ilçe başkanları da “uzlaşma” vurgusu yaptı, “Mesele memleket meselesi” diyerek, tek aday arayışına girdi.

Sonuç ne oldu?

İl Başkanı Şadi Özdemir yeniden aday olmama kararı aldı. Kongreden henüz çıkarak yeniden Osmangazi İlçe Başkanı seçilen İsmet Karaca, aday adaylarından Av. Turgut Özkan ile güç birliği yaparak, il başkanlığına aday olma kararı aldı. Nilüfer kongresini Özgür Şahin‘in kaybetmesinden sonra “Artık aday olmaz” denilen Hüseyin Akkuş da başkanlık için kolları sıvadı.

Peki, bu kadarla kalacak mı? CHP’de başka bir aday çıkar mı?

Burası CHP, her an her şey olabilir, diye telefona sarıldım. Hadi hemen yazının sonuna bakmak yerine konuştuklarımızı yavaş yavaş, sindire sindire okuyun ve telefonun öteki ucundaki ismi tahmin etmeye çalışın!

‘BU KADAR KAOS HİÇ OLMAMIŞTI’

Kısa süre sonra kongre var, ama sesiniz soluğunuz çıkmıyor!

“Çok yakından izliyorum, ama sürece açık açık hiç müdahil olmadım. Daima arayanlar, soranlar, görüştüklerim oluyor.”

Süreci nasıl görüyorsunuz?

“İlk kez şunu söyleyeyim: Bursa’da bu kadar kaosun hakim olduğu, 3-4 gün kala bile hala belirsizliklerin hakim olduğu bir dönem hiç yaşanmadı.”

‘ÖRGÜTTE CİDDİ GÜVENSİZLİK VAR’

Bu neyi gösterir?

“Bu, örgütte ciddi bir güvensizliğin var olduğunu gösteriyor. İdealist yaklaşımların ötesinde ‘Nasıl yer tutarım” anlayışıyla bir süreç yürüyor. Partide bir beklentisi olmayan, ama ideolojik olarak da duruş sergileyen birçok insan iyi niyetle görüşlerini ortaya koyuyor. Ama diğer tarafta da yönetim erkinde yer alan veya alma noktasında olan veya oyuyla yetki kullanabilecek yapılar da, ‘Biz burada nasıl varlığımızı devam ettiririz, nasıl güçlü oluruz?” mantığı içerisinde yürüyor.”

Peki, siz ne yapacaksınız?

“Bu süreç çok yıpratıcı bir süreç. Onun için de uzak durdum. Olması gereken yerde çıkışlarımızı sürdürüyoruz. Taraftarlığımız oluyorsa da oluyor. Direkt aday olma düşüncem olsaydı, bunu 15-20 gün öncesinden koyardım. Ama bu süreç öyle bir süreç değil. Çünkü kiminle yola çıkacağını bile bilemiyorsun. Yola çıktığın insan yarı yolda bırakıyor, bir gerekçe buluyor, kendine göre haklı olduğunu düşündüğü bir gerekçe buluyor.”

Nilüfer kongresi sonrası Zafer Yıldız’ın adaylığına kesin gözüyle bakılıyordu. Sanırım biraz da söz ettiğiniz nedenlerle çekildi. Av. Turgut Özkan çıktı, o da olmadı. İsmet Karaca ile birlikte hareket edecekleri açıklandı. Beklenmiyordu ama Hüseyin Akkuş da çıktı.

“İzliyorum. İlçelerde hiç kimsenin birebir ağırlığı yok. Delege yapısı herkesin üzerinde etki edebileceği bir yapı halinde. Tabii ki bloklar var. 10 tane adama, 5 tane adama, 3 tane adama etki ediyordur; ama böyle bir ağırlık olmuş olsa zaten bir tarafa doğru evrilir bu, ama öyle bir tablo yok. İdeolojik bir duruş yok, siyasi bir ayrışma yok. ‘Ben senden daha iyi yaparım’ meselesi de değil. ‘Ben olmalıyım. E, neden olmalısın? Ekipler var, ekipler zorluyor…’ Bu biraz sığ bir yaklaşım. Ben de sevmiyorum bu tür şeyleri…”

‘LİSTELER YAZILIRKEN AYRIŞMA BAŞLAR’

Mevcut durumda iki aday var…

“Tablo bu, ama takip ediyorum bakalım. Daha çok şeye gebe, diye düşünüyorum bu süreç. 2 gün, 3 gün kısa bir süre kaldı, ama birçok şeye evrilebilir. Bir bakarsın, yanında, destek veriyorum, diyen adamlar karşına geçer. Yönetimler belirlenmeye başladığı zaman ayrışmalar başlayacak. ‘Beninkini yazmadı, onu delege yazmadı, bunu kurultay delegesi yazmadı.’ Orada kopmalar başlayacak.”

Peki siz… Siz ne yapacaksınız?

“Ne yapacağımı bilmiyorum şu an. Baskılara dayanmaya, direnmeye de çalışıyorum açıkçası. Biraz daha bekleyeceğim. Bir iki gün daha. Cuma günü tablo daha netleşir, diye düşünüyorum. Çok yakından takip ediyorum. Sessizliğimi koruyorum.”

Cuma dediniz, bir sürpriz olur mu?

(Bir an duraksıyor, gülümsüyor)

“Olmayacak bir şey değil, ama şu anda da çok yakın bir şey değil. Bakarsın orada süreç bambaşka bir hal alır. O zaman bunu yapabileceğimi görürsem durmam. ‘Onlarla anlaştım, bunlarla anlaştım’, hiç önemli değil. ‘O destek veriyor, bu destek veriyor, gidip ilçeleri dolaşayım’, o süreç geçti artık bence. Bunun gerekli olduğunu görmem lazım, hissetmem lazım.”

‘ÖZGÜR LİSTE YAPARSAN…’

Nasıl göreceksiniz bunu?

“Bu örgütü iyi yönetir miyim? Ben kendime inanıyorum, yönetirim. Daha önce yaptıklarımız da vardı. 6-7 senedir de benim dışımda, toplumun söylediği, partide hala o ivme yakalanamadı, 6-7 yıldır 3-4 il başkanı değişti, bu görülüyor da. O yüzden de üzerimizde bir konsensüs oluyor gibi gözüküyor ama ben de buna bakmıyorum açıkçası. Çünkü bu iş ekiple oluyor. Özgür bir liste yaparsan, çalışacağın ekibi de sen belirlersen, onunla istediğin gibi bu işi yürütürsün. Ama ‘Ben aday olayım, ne olursa olsun, altımda birileri olsun.’ O işlerde olmayacağımı söyledim. Bugün Şadi’nin düştüğü durum da o bana göre. Çünkü disiplinini birisi yapmış, yönetimini 3 kişi, öbürü bilmem ne yapmış. Olmuyor yani.”

Telefon söyleşimizin özeti böyle…

Kimilerinin anlamış olduğu gibi o isim eski il başkanlarından Gürhan Akdoğan…

Cuma günü bir sürpriz yapar mı, ismi üzerinde bir uzlaşma var mı, süreç çok şeye gebe mi, bilemem…

Bildiğim, CHP’de gerçekten kaotik bir ortam oluştuğu ve hala her ihtimalin masada olduğu…