5

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bu yılın ikinci ayının tam ortasında, “Bursa, deprem, trafik ve kaos!“ başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Gerçek muhatapları kibirlerini kırıp ne kadar üzerlerine alındı bilemiyorum, ama toplumsal geri bildirimleri fevkalade bir yazıydı.Özetle, sadece on ilimizi yerle bir etmekle kalmayan, beraberinde seksen beş milyon hepimizin yüreğinde derin izler bırakan sarsıntılara, yıkıntılara, korkulara sebep olan Maraş merkezli “Asrın Felaketi”nden Bursa için çıkarılacak derse işaret etmeye çalışmıştım.

O yazımda, ondan önceki, “Alinur Başkan! Depreme hazır mıyız?” başlıklı başka bir yazıma atıf yaparak, bu sorunun cevabının, “Hazır değiliz” olduğunu istisnasız hepimizin bildiğini; yani, Bursa’nın olası bir depreme hazır olmadığını vurgulaşmıştım.

Evet, yeri gelmişken bir kez daha yinelemek isterim. Bursa olası bir depreme hazır değil. Hatta hazır olmayan sadece binalar da değil. Bursa’nın korkunç bir yol sorunu var ve bundan sebep trafiği de depreme hazır değil.

Öyle ki; basit bir kaza olduğunda bile şehrin ana yollarının tıkanması, kilometrelerce araç kuyruğu ile şehre girmenin ve çıkmanın neredeyse imkansız hale gelmesi Bursa’nın değişmez kaderi olarak öylece duruyor.  

Allah esirgesin; ama Bursa’da olası yıkıcı bir deprem ve sonrasındaki kaos ortamında şehrin trafiği tamamen kilitlenir, olay yerlerine ne sağlık, ne güvenlik, ne kurtarma, ne de ihtiyaç duyulan harici makine ve ekipmanlar ulaşabilir. Bunun ise daha çok acı, daha çok ölüm ve haliyle daha çok kaos anlamına geldiğini/geleceğini söylememe gerek var mı?

Bu uzun girizgahtan sonra başa/başlığa dönelim. Malumunuz, CHP, iktidar mücadelesini kaybedince derin bir iç iktidar kavgasına tutuştu. “Değişim” diye yollara düşenlerden tutun da, birbirlerine elense çekenlere, aba altından sopa gösterenlere kadar siyasi çalkantının hemen her tonunu görmek mümkün.

CHP’deki artçı depremler nasıl bir fay kırılmasına sebep olur ve olası enkazın altında kimler kalıp, kimler çıkar şimdiden kestirmek güç. Fakat bu şamatanın arasında gerçek gündemle/depremle ilgilenen CHP’liler de yok değil. Uzmanların, “Eli kulağında” diye sürekli uyarıda bulundukları Marmara depreminin tehdit ettiği yerlerden birisi de Bursa. CHP Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş, bu sarsıcı gerçekten mütevellit birkaç gün önce Nilüfer Tahtalı’dan kendini hatırlatan depremi hatırlatıp, olası bir depremin Bursa’da nelere mal olacağının altını çizerek başta Büyükşehir Belediyesi ve Kent Konseyi olmak üzere ilgili herkesi ve kurumu göreve davet etti.

Bu işin şakası yok. İktidar, muhalefet ayrımı da yok. Öyleyse CHP Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş‘ın bu çok önemli uyarısı ve çağrısı dikkate alınmalı. Siyasi didişmeler tamam, ama bu, şehrin felaketine davetiye çıkarak akıl dışı bir inatlaşmaya asla dönüşmemeli.

SON SÖZ:

Başkan Yeşiltaş‘ın, son derece yerinde ve çok önemli açıklamasının gediğine; daha önce yaptığım bir öneriyi de koymak isterim. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bütün belediyeler ve ilgili akademik odalar, “deprem” gündemiyle toplanmalı. Benim önerim; ilk olarak ve hemen şehir içi ulaşımı olabildiğince rahatlatacak yatay ve dikey yollar açılmasıdır. Demem o ki; Bursa’yı bir deprem, depremle içinden çıkılmaz bir trafik ve felç olmuş trafiğin daha da büyüteceği bir kaos bekliyor.