20,9783$% 0.73
22,5975€% -0.26
26,4130£% -0.37
1.312,07%-0,73
2.197,00%-1,40
569668฿%0.77987
Yayın: 07.11.2017 13:32 - Güncelleme: 07.11.2017 13:32
Biri, işe havlu ve çarşafla başlamış… Diğerinin işi “içecek”, ama olsun, sigara değil. Biri de kayınpederden şerbetli… İlk oto lastiğini, yerlisi yapılmadığı için ithal eden, kontralitten yapılmış aracı, yerli diye kakalayan adamın damadı, ne de olsa… Yine de otomotiv ile direkt iştigal eden de sadece o…
Diğer birine de lafımız olamaz.
Güneydoğu’nun “ecza kralı” iken, İstanbul’da kendini medyanın içinde bulan biri… Parası, kafası, dayısı, arkası çok büyük. Tam aranan türden.
Onları bulan, zaten asrın icadını yapmış!
Çünkü Kayserili… Arabayı değil, eşeği boyayıp babasına bile satabilirmiş eski kuşak hemşerileri…
Korkum şu; Cemal Gürsel‘in Çankaya’dan verdiği komutla, ülkenin güzide mühendislerinin bir araya gelerek ortaya çıkardığı ve ismi ile müsemma (bana da Arapça, her ne hikmetse eski sözcük alışkanlığı bulaştı) Devrim‘in başına gelenleri bir kez daha izlemeyelim!
Çünkü yöneticilerimiz, komşularımız ve dünyanın dev ülkeleri ile “sıfır sorun” diye yola çıkarak “sıfır sonuca” varmışken, bizim araba nereye kadar gidebilir!
Çankaya ile Beştepe’nin irtifa farkını bilemiyorum.
Belki de bu yeni devrim otosu, vites boştayken aşağıya doğru seyreder ve biz de onu keyifle seyrederiz.
Bunlar hesap edilmediyse, o anlı şanlı isimler o büyük fotoğrafa girer miydi?
Tek tesellim de bu zaten!
Bir de sitemim var.
Bursa için “Bizim Detroit” demiştik. Nedeni de açıktı…
Rusçuklu göçmenlerin getirdiği yaylı araba geleneğiyle, bu şehir onlarca yıl, Anadolu’yu Batı’ya taşımış. Ardından motorlu araçların ihtiyacı olan kasayı, tahtayı işleyerek üretmiş ve adına da “milli kasa” demiş. Yetmemiş, 1957’li yıllarda, üç eğitimli genç, Süleyman Beltan, Talat Diniz ve Kemal Coşkunöz motorlu araçlar için önemli olan yağ keçesini üretmiş.
1960’ın hemen ardından Coşkunöz, bu kez profil kasayı piyasaya sürmüş.
Milli kasa yapan esnaf birleşmiş, eşi görülmemiş biçimde şirketleşmiş ve Karsan fabrikası doğmuş. Yani, motor dışında, her türlü aksamı yaparak otobüs imaline girişmiş.
Buna rağmen babayiğitlerin içinde bir Bursalı firma yok diyecektim ki Karsan’ın şimdiki sahibini unuttum!
Yine de kırgınım… Hisarcıklıoğlu hatır için “Bizim Detroit”ten ve öz Bursalı bir iş adamını işin içine dahil edemez miydi?
Sonu benzemez inşallah, Devrim ile yeni otonun başlama sürecinde küçük bir benzerlik var; birincisi 27 Mayıs İhtilali sonrası halkla barışmak için bulunmuş bir icattı, ikincisi de “ihtilal girişiminin” ertesine denk geldi. Acaba neden?
Bir de acizane önerim var:
Yeni otonun adı “babayiğit” amblemi de “ok atan yiğit” olsun, olmaz mı?
Temkimli iyimser duruşa devam