Ersin Amca sen haklısın!

4

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hilali Ahmer olarak bilindiği dönemleri bilmiyoruz ama çocukluğumuza uzanan yıllarda evimize götürdüğümüz yardım zarfından beri Kızılay’ı biliyoruz.

O zarf, maddi anlamda en yoksun olan aileler için bile geri çevrilmeyecek kadar önemliydi.

Mutlaka içine para konur, öyle okula gönderilirdi.

O günkü Kızılay, zor zamanda insanın evi gibi algılanır, herkes için yaslanacak dev bir çınar gibi bilinirdi.

Bağışlarla ayakta duran, devletin desteğini doğru yerlerde kullanan Kızılay maalesef son yıllarda bir yardım kuruluşundan çok holdinge dönüştürüldü.

Eskiden Kızılay’ın başkanlarını üyeleri seçer, o üyeler süreci kontrol ederdi.

Türk Hava Kurumu gibi Kızılay da zaman içinde siyasetin arka bahçesine dönüştürüldü.

Ortaya afetlerde aç ve açıkta kalanlara kol kanat gerecek Kızılay yerine ülkemizin 10 şehrini yaşanılamaz hale getiren depremde sivil toplum kuruluşlarına çadır satan Kızılay oldu.

Türk Hava Kurumu da…

Kızılay da.

Yeşilay da bir zamanlar hepimizindi.

Hepimizin olduğu için de her kesimin umuduydu.

Bugün tartışmaların odağında, yardım kuruluşundan çok, büyük holdinglerle rekabete sokulmuş bir Kızılay var.

Tuhaf değil mi, devletin elindeki fabrikaları, tesisleri yok pahasına satanlar, “Devlet, özel sektörle rekabet etmemeli” diyenler, bugün yardım kuruluşları üzerinden devlet gücüyle kendi adamlarıyla holdingleşiyor.

Hani derler ya, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.”

Vaziyet bu durumda.

“Yanlış yaptık, toplumdan özür diliyoruz” demesi gereken Kızılay Başkanı, kendisini “Bugün hava güneşli, istifa etmek için çok güzel bir gün Kerem Bey. Afet anında çadır satan bir Kızılay yarattığınız için, özür dileyip istifa edin. Haydi, Kerem Bey. Bir beyaz sayfa isteyin arkadaşlardan ve yazın. ‘Sağlık sorunlarım sebebiyle veya milletvekili olmak için affımı” sözleriyle eleştiren sinemacı Şahan Gökbakar’a, “Şahan bey, bionuzda insan-baba-komedyen yazıyor, anlıyorum sizi, size şöhret yazım” diye başlayan bir cümle ile yanıt veriyor.

Şahan Gökbakar daha ne kadar şöhret olacak?

Geçin artık bunları.

Avrupa’da, Japonya’da böyle bir durumda ne yapıldığına alıştık ama bize çok benzeyen Yunanistan da bile bu kadarı olmuyor.

Tren kazası nedeniyle bir bakan Yunanistan’da istifa etmedi mi?

Türkiye’de 48 binden fazla insan hayatını kaybetti.

Bu korkunç ölüm gerçeğinin sayısal olarak nerelere varacağı daha tam ortada bile değil.

Tek bir istifa yok.

Kızılay Başkanı özür dileyip istifa etmek yerine kendisini eleştiren Şahan Gökbakar’a “Size şöhret lazım” diye laf yetiştiriyor.

Ersin Amca sen haklısın.

80 yıllık tarihi olan o reklam tabelasını sakın ola Kızılay’a götürüp verme.

Haraç mezat satarlar.

Hatıraların yok olup gider…