0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

2018 ile başlayan varlık fiyatlarındaki coşkulu hareket dünya geneline yayılmış gözüküyor. “Yurt içinde bu rüzgardan ne kadar faydalandık?” sorusuna cevap arayacak olursak, Borsa İstanbul‘u devre dışı bıraktığımızda, TL varlıklarda maalesef negatif ayrışma vardı. Çünkü jeopolitik risk bu sefer Afrin operasyonu olarak karşımızdaydı. Süreç halen devam etse de Suriye’deki gelişmelerin nasıl şekilleneceği belli olmadığından TL varlıklarının üzerindeki etkisi pozitif fiyatlamanın önüne geçecektir.

Perşembe günü PPK (Merkez Bankası Para Politikası Kurulu) beklendiği üzere politika faizini yüzde 8, piyasayı fonladığı Geç Likidite Penceresi faizini yüzde 12,75’te bıraktı. Merkez, faiz konusunda adım atmasa da sıkı para politikasının korunacağına vurgu yaptı. Bu küresel piyasalardaki risk iştahının yüksek olmasıyla birleşince döviz kurlarında kısmi bir gerilemeye neden oldu. Çıkarılacak sonuç daha önce de belirttiğimiz üzere TCMB önceliğinin enflasyon olmadığını bir kez daha ortaya koymuş oldu. Yıllık enflasyon hedefi yüzde 5 iken; Ağustos itibariyle yıl sonuna kadar 4 ayda çekirdek enflasyon tam 5 puan arttı. Bankanın bu sürede yaptığı faiz artışı sadece tavanda geç likidite penceresinde yarım puanlık artış oldu. Enflasyonda gelinen noktaya baktığımızda daha fazla negatif ayrışma olmaması için küresel olumlu fiyatlamalar devamı ederken, enflasyonda kalıcı bir düşüş trendi görmemiz gerekiyor. Konu 2018 yılında temel makro verileri yorumlarken çok konuşacağımız bir başlık olmaya devam edecek.

Bu gelişmeler dışında potansiyel risk unsuru olan başlıklara bakacak olursak; İran’a ambargonun delinmesi ile alakalı Türk bankalarına ABD hazinesinden gelecek bir ceza parasal boyutla beraber dış finansal kanallarını daraltabilir.

Dünyada BOJ (Japonya Merkez Bankası) ile başlayan küresel parasal genişlemeden vazgeçilmesi hemen arkasından ECB (Avrupa Merkez Bankası) Eylül ayında tahvil alımlarını bitireceği açıklaması ve Fed (ABD Merkez Bankası) tarafından yapılacak faiz artırımlarının döviz kurları üzerindeki baskısı kaçınılmaz olacaktır.

Yurtdışı tarafta ABD Temsilciler Meclisi ülkedeki federal kurumların finansman yetersizliği nedeniyle 19 Ocak Cuma gecesi kapanmasını önleyecek dördüncü bütçe tasarısını onayladı. Tasarının bir sonraki durağı ABD Senatosu olacak. Daha önce de hükümet bu nedenle 12 kez kapanmıştı.

Euro tarafında Alman Hristiyan Birlik ve Sosyal Demokrat partileri arasındaki koalisyon ön görüşmeleri mutabakatla tamamlandı. Ayrıca son dönem gelen Euro büyüme verileri (PMI, sanayi üretimi) 2007 yılı zirvelerini aşıyor. ECB Yönetim Kurulu üyelerinden gelen açıklamalar da parasal genişleme programının Eylül ayında bitirileceğine işaret ediyor. Bu durum Euro’da rekor miktarda uzun pozisyona rağmen yukarı yönün güçlendiğine işaret.

Grafiklerin diline bakarsak;

DOLAR

3,75-3,80 aralığındaki bandımız hafta boyunca ihlaller olsa da korundu. 3,80 üzerinde kalıcı 2-3 gün kapanışı görürsek 3,84 ve sonrasında 3,88-3,90’a doğru bir hareket görmemiz mümkün. 3,88 -3,90 her vade için önemli bir yer. 3,80 altında kalırsak 3,75-3,80 aralığındaki hareketin devamını bekliyorum.

EURO

4,60 seviyesi önemli destek, hafta boyunca bu destek çalıştı. Üzerinde kalındığı sürece daha önce gördüğümüz 4,72 seviyesine doğru ataklar mümkün.4,60 seviyesi altına kaymamız durumunda 4,57-4,54 destek seviyelerine çekilebiliriz.

TAHVİL

13,45 direnç seviyesinin üzerine hareketlendi. Yükseliş hareketi 13,70-13,90 dirençlerine kadar devam edebilir. Aşağıda 13,45 altına kayarsak tekrar 13,20 hedef olur.

BORSA

Haftayı 115.000 destek seviyesinin üzerinde kapadık. Burası oldukça önemli üzerinde kalabilmemiz durumunda 118,000 hedef, altına kayarsak sırasıyla 111,000 ve 108,500 seviyeleri hedef.

ALTIN

1330 destek seviyesi korunduğu sürece 1,350 ve 1,360 seviyeleri hedef. Altına kayarsa geri çekilme hedefleri 1,313 ve 1,290 seviyeleri.

Sağlıklı ve kazançlı bir hafta dilerim.