Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı, TYT ve AYT baraj puanlarının kaldırılmasını değerlendirdi
13 Şubat 2022 Pazar , 12:29
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Üniversite yerleştirmelerinde yaşanan sorunların köklü çözümü, eğitimde yönlendirme ve mesleki eğitimin güçlendirilmesiyle sağlanacaktır” dedi.

YÖK'ün TYT ve AYT baraj puanlarını kaldırmasını değerlendiren Geylan, üniversiteye öğrenci yerleştirme sistemi tartışılırken hareket noktasının hem öğrencinin potansiyeli ve yeterliliğine uygunluk hem de Türkiye’nin ihtiyaçlarının karşılanması olması gerektiğini vurgulayarak, “Fakat bu gereklilik ifade edilirken, sistemi sadece puan barajı üzerinden değerlendirmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Üniversite yerleştirmelerinde yaşanan sorunların köklü çözümü, eğitimde yönlendirme ve mesleki eğitimin güçlendirilmesiyle sağlanacaktır” ifadelerini kullandı.
“Üniversite kapısına gelmeden öğrencilere yol gösterilerek çözüm üretilmelidir”
Öğrencilerin dönem, yılsonu ve ders bazındaki başarılarının takip edilmesinin, sınıflarda görev yapan öğretmenlerin, okul idarecilerinin ve eğitim camiasının görüşlerinin alınarak kalıcı ve çözüm odaklı tedbirler alınmasının önemine dikkat çeken Geylan, “Üniversite kapısına gelmeden, tabiri caizse ‘araba devrilmeden’ öğrencilere yol gösterilerek çözüm üretilmelidir. Salgın sürecinde devlet ve millet olarak eksiklikleri bir seferberlik havasında gidermeye çalışarak, eldeki imkânlar dâhilinde eğitim hizmeti öğrencilerimize ulaştırılmaya çalışılmıştır. Buna rağmen öğrencilerin sınav havasına girememesi, en yakınları dâhil yaşadıkları vefatlar, çevrede şahit oldukları can kayıpları gibi pandemi atmosferi sınava hazırlık sürecini, alt yapı ve hazır bulunuşluk durumunu olumsuz etkilemiştir” diye konuştu.
"Mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesi önemli"
Üniversite programlarının kontenjanlarının ülkenin ve sektörlerin ihtiyacına göre sınırlandırılması gerektiğini de belirten Geylan, bunun yapılması durumunda zaten doğal olarak bir baraj getirilmiş olacağını ve böylece TYT ve AYT için baraj uygulanmasına gerek kalmayacağını söyledi. Üniversiteye geçiş aşamasında öğrencilerin tüm hayatının tek bir merkezi sınava göre tayin edilmesinin de doğru olmadığını söyleyen Geylan, ayrıca bu noktada eğitimde yönlendirmenin, kademeler arası geçişte sağlıklı ölçme değerlendirme yapılmasının ve mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Talip Geylan konu hakkında ayrıca şunları kaydetti:
“Aslında yaşanan üniversite eğitimi sorununun kökten çözümü için atılacak adımlar bellidir. Üniversite geçiş aşamasında öğrencilerin tüm hayatının tek bir merkezi sınava göre tayin edilmesi doğru değildir. Ancak bunun öncesinde alınması gereken tedbirler vardır. Öncelikle üniversiteyi istihdamın tek seçeneği olduğu algısını değiştirmek gereklidir. Bunun için mesleki ve teknik eğitimi güçlendirmek, öğrencilerin okullarını bitirince iş sahibi olmalarını sağlamak, yani onlara istihdam garantisi vermek, bu alana yatırım yapmak, nitelikli hale getirerek başarılı öğrencilerin mesleki okulları tercih etmesini sağlamak çok önemlidir. Ayrıca meslek liselerinin binaları, ekipmanları ve alt yapısı bölgenin ve sektörlerin ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmalıdır. Mesleki teknik eğitimin özendirilmesinin yanı sıra ikinci öncelikli husus eğitimin her kademesinde öğrencilerin sağlıklı yönlendirilmesinin sağlanmasıdır. Öğrenciler bilinçsiz ya da hedeflerinden uzak şekilde sadece üniversite okuyarak diploma sahibi olmak için motive edilmemeli, doğru bir stratejiyle yeteneğine, ilgisine, hedeflerine uygun şekilde yükseköğrenime yönlendirilmelidir. Bunun için de öğretmenin yönlendirme sürecinde etkisi ve ağırlığı artırılmalı, rehberlik hizmetleri en üst düzeyde sağlanmalıdır. Kademeler arası geçişte sağlıklı ölçme değerlendirme yapılmalıdır. Bu değerlendirmeler, hem akademik yeterlilikleri ölçecek hem de öğrencinin ilgi ve yeteneklerini keşfedecek ve destekleyecek nitelikte olmalıdır.”
“Üniversite kapısına gelmeden öğrencilere yol gösterilerek çözüm üretilmelidir”
Öğrencilerin dönem, yılsonu ve ders bazındaki başarılarının takip edilmesinin, sınıflarda görev yapan öğretmenlerin, okul idarecilerinin ve eğitim camiasının görüşlerinin alınarak kalıcı ve çözüm odaklı tedbirler alınmasının önemine dikkat çeken Geylan, “Üniversite kapısına gelmeden, tabiri caizse ‘araba devrilmeden’ öğrencilere yol gösterilerek çözüm üretilmelidir. Salgın sürecinde devlet ve millet olarak eksiklikleri bir seferberlik havasında gidermeye çalışarak, eldeki imkânlar dâhilinde eğitim hizmeti öğrencilerimize ulaştırılmaya çalışılmıştır. Buna rağmen öğrencilerin sınav havasına girememesi, en yakınları dâhil yaşadıkları vefatlar, çevrede şahit oldukları can kayıpları gibi pandemi atmosferi sınava hazırlık sürecini, alt yapı ve hazır bulunuşluk durumunu olumsuz etkilemiştir” diye konuştu.
"Mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesi önemli"
Üniversite programlarının kontenjanlarının ülkenin ve sektörlerin ihtiyacına göre sınırlandırılması gerektiğini de belirten Geylan, bunun yapılması durumunda zaten doğal olarak bir baraj getirilmiş olacağını ve böylece TYT ve AYT için baraj uygulanmasına gerek kalmayacağını söyledi. Üniversiteye geçiş aşamasında öğrencilerin tüm hayatının tek bir merkezi sınava göre tayin edilmesinin de doğru olmadığını söyleyen Geylan, ayrıca bu noktada eğitimde yönlendirmenin, kademeler arası geçişte sağlıklı ölçme değerlendirme yapılmasının ve mesleki ve teknik eğitimin güçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Talip Geylan konu hakkında ayrıca şunları kaydetti:
“Aslında yaşanan üniversite eğitimi sorununun kökten çözümü için atılacak adımlar bellidir. Üniversite geçiş aşamasında öğrencilerin tüm hayatının tek bir merkezi sınava göre tayin edilmesi doğru değildir. Ancak bunun öncesinde alınması gereken tedbirler vardır. Öncelikle üniversiteyi istihdamın tek seçeneği olduğu algısını değiştirmek gereklidir. Bunun için mesleki ve teknik eğitimi güçlendirmek, öğrencilerin okullarını bitirince iş sahibi olmalarını sağlamak, yani onlara istihdam garantisi vermek, bu alana yatırım yapmak, nitelikli hale getirerek başarılı öğrencilerin mesleki okulları tercih etmesini sağlamak çok önemlidir. Ayrıca meslek liselerinin binaları, ekipmanları ve alt yapısı bölgenin ve sektörlerin ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmalıdır. Mesleki teknik eğitimin özendirilmesinin yanı sıra ikinci öncelikli husus eğitimin her kademesinde öğrencilerin sağlıklı yönlendirilmesinin sağlanmasıdır. Öğrenciler bilinçsiz ya da hedeflerinden uzak şekilde sadece üniversite okuyarak diploma sahibi olmak için motive edilmemeli, doğru bir stratejiyle yeteneğine, ilgisine, hedeflerine uygun şekilde yükseköğrenime yönlendirilmelidir. Bunun için de öğretmenin yönlendirme sürecinde etkisi ve ağırlığı artırılmalı, rehberlik hizmetleri en üst düzeyde sağlanmalıdır. Kademeler arası geçişte sağlıklı ölçme değerlendirme yapılmalıdır. Bu değerlendirmeler, hem akademik yeterlilikleri ölçecek hem de öğrencinin ilgi ve yeteneklerini keşfedecek ve destekleyecek nitelikte olmalıdır.”






Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!