21,2533$% 1.39
22,9404€% 2
26,7475£% 1.45
1.340,58%2,10
2.214,00%-0,92
542287฿%-4.45067
Yayın: 13.03.2023 19:16 - Güncelleme: 15.03.2023 19:38
Önce, gündeme dair, ama konudan bağımsız bir soru sormak istiyorum. Hani diyorum; Recep Tayyip Erdoğan, eski bakan Mehmet Şimşek‘i seçimden önce ekonomin tek patronu sıfatıyla Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atasa, Hazine ve Maliye Bakanı, yöneticileri ve Merkez Bankası Başkanı ile yöneticileri başta olmak üzere ülkenin ekonomi yönetimi baştan aşağıya değişse ve yeni yönetimin seçimden sonra değiştirilmeyeceği garanti edilse sürece etkisi ve seçimin sonucu ne olur?
Cevaplarınızı merak ediyorum, ama benim kanaatim, eminim, hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey olur… Olur, zira Ak Parti’nin halihazırda en zayıf halkası, en yumuşak karnı ekonomi…
Şöyle ki; ekonominin bozuk, kötü olması bir sorun, lakin bozuk, kötü olan ekonomiyi düzeltebileceğine dair güven veren, umut olan bir ekonomi yönetimin olmayışı ise daha büyük bir sorun.
14 Mayıs’taki seçim, sade/ce bir “seçim” olmayacak. Kaybedenin, topyekun kaybedeceği, siyasi hayattan çekileceği aşikar. Böylesine önemli bir seçimde, Ak Parti/Erdoğan, bir kez daha “Adam kazandı” dedirtmek için bütün tuşlara basmaktan ziyade kazandıracak tuşlara basmayı özenle seçmeli diye düşünüyorum. Nitekim, bütün tuşlara basmak bazen anlamsız, ahenksiz bir gürültü çıkarmaktan ve baş ağrıtmaktan başka bir hiçbir işe yaramayabilir.
Konuya dönersek, Ak Parti’nin başını ağrıtacak gürültü niteliğinde başka tuşlara da basılıyor son zamanlarda.
Mesela, Bursaspor-Amedspor maçı…Öncesinde, sonrasında yaşanan olaylar ve Futbol Federasyonu’nun Bursaspor’a verdiği orantısız ceza, Ak Parti’nin başını fazlasıyla ağrıtacak kadar bütün tuşlara basılan, hatta çok sert basılan karmaşık bir olaydır bana göre.
Görünen köyün kılavuz istememesine karşın tuşlara öyle sert basıldı ki; ne kimse maç öncesinde bir önlem aldı ne de sonrasında duruma vaziyet etti. Tek kelimeyle, maç öncesinde Amedsporluların, maç sonrasında ise Bursasporluların sinir uçları kaşınarak her iki tarafın da faturayı Ak Parti’ye kesmesi sağlandı.
Öyle olmadı mı?
Amedsporlular maç öncesinde yaşananları kendilerine karşı bir dışlama, parmak sallama gibi görürken, maç sonrasında ise Bursasporlular, önceki maçta PKK paçavrası açılmış olmasına rağmen böyle bir ceza verilmediğine dikkat çekip, sebebini iktidarda aramadı mı?
Tabii, bir de Ak Partili siyasetçilerin ölüm sessizliği var ki; Bursasporlular nazarında Ak Parti’nin ölümcül itibar kaybına sebep oldular. Bu, en taze gelişme olduğu için üzerinde duruyorum. Geriye doğru şöyle bir bakacak olsak, attıkları daha birçok adımla adeta Ak Parti’nin boynuna ip geçirip, sandalyesini tekmelediklerini göreceğiz.
Madem yeri geldi; bir kez daha sorayım. Mesela, Faruk Çelik bakan olsaydı, federasyon Bursaspor’a o orantısız cezayı bu kadar kolay verebilir miydi? Mesela, Faruk Çelik bakan olsaydı, federasyon üyeleri ceza vermeyi konuşurken Faruk Çelik’in çatık kaşlı siması gözlerinin önünden geçmez ve yutkunup, adalet için tekrar düşünmek zorunda kalmazlar mıydı?
Ben söyleyeyim. Bırakın bakan olmayı; Faruk Çelik, düz bir milletvekili bile olsaydı, o federasyon böyle orantısız bir cezayı asla veremezdi. Ben söyledim, ama bu sadece benim kanaatim değil. Konu üzerine sohbet ettiğim taraflı tarafsız hemen herkesin, “ama”sız, “fakat”sız, “lakin”siz görüşü bu yönde…
SON SÖZ:
Son tahlilde demem o ki; kurtlar sofrasında, Bursa’nın, Bursaspor’un biletini kesmeye kalkanların gözünde canlanacak heybetli bir Bursa savunucusu yoksa, hem şehrin hem de Ak Parti’nin işi hakikaten çok zor demektir. Bundan mütevellit Mehmet Şimşek, ekonominin patronu sıfatıyla Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanmalı. Atanırken, değişecek kabinede istisnasız Faruk Çelik de olmalı. Sesim, işin sahibine ulaşır mı bilmiyorum, ama bunlar, ekonomiyi düze çıkarma ve Bursa’yı yeniden kazanma adına Ak Parti’de zoru daha kolay kılacak çok ama çok gerekli adımlardır.
Mantıklı sol bile Erdoğan diyor!