DOLAR

28,9208$% 0.08

EURO

31,4850% -0.1

STERLİN

36,7790£% 0.63

GRAM ALTIN

1.924,02%1,84

ÇEYREK ALTIN

3.181,00%2,15

BİTCOİN

1141627฿%1.76509

İmsak Vakti a 06:31
Bursa KAPALI 18°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Reklam

İki doğru kaç yanlış götürür?

Yayın: 26.09.2023 17:05 - Güncelleme: 27.09.2023 17:44

Eğitimi oyuncağa çevirdiler.

Her bakanla birlikte yeni bir uygulama devreye giriyor.

Eleştirilecek o kadar çok yanı var ki.

21 yıldır ülkeyi yöneten Ak Parti’nin başarısızlıkta sınır tanımadığı en önemli alan bugüne kadar milli eğitim oldu.

Gelen gidene inat, yeni bir uygulama peşinde koştu.

Birinin ak dediğine, diğeri kara dedi.

Oysa eğitim sadece çocuğun değil, o ülkenin de kaderini belirliyor.

28 Mayıs ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Erdoğan’ın atadığı yeni Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in kısa süre içindeki uygulamaları da kamuoyunu tedirgin etmekten öteye geçmedi.

Eskişehir ile İzmir’in pilot bölge seçildiği “manevi danışman” uygulamasında olduğu gibi…

Ailelerin tepkisi kadar eğitim camiasının önemli bir bölümü de bu uygulamayı doğru bulmuyor.

Öğretmenlerle ilgili uygulamalar da tedirgin edici bulunuyor.

Başarısızlık çıtası her geçen gün daha da yükselen Milli Eğitim’de bakanların birbiriyle çeliştiğini ortaya koyan uygulamalar arasında sınıf geçme konusu da var.

Yeni bakan, artık sınıf geçmenin eskisi gibi olmayacağını ilan etti.

Yani, sınıfta kalma geri geldi.

İmamları manevi danışman olarak okullara atama kararı ne kadar yanlışsa sınıfta kalma uygulamasını geri getirmesi bir o kadar doğru.

Okul ciddiyeti kalmamıştı.

Hani bir laf var ya, “Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir” diye.

Bir doğrusu daha.

Biraz eksik kaldı ama olsun.

Türkçe bilmeyen öğrenci mi olur?

Türkçe’den 70’in altında not alan öğrencilerin sınıf geçemeyeceği ilan edildi.

70 ortalama zor.

Ama imkânsız değil.

60 daha makul olurdu.

Tam bu konulara odaklanmış, Bakan Tekin’e hak verir noktaya gelmiştik ki, sözlerinin yanlış anlaşıldığına dair yeni haberler okumaya başladık.

Bu durumun sınıf geçmeyle ilgili değil de, takdir, teşekkür almaya dönük bir kriter olacağı vurgulandı.

Olsun.

Bu da iyi bir şey.

Türkçe notu 70’in altında kalanların sınıfı geçemeyeceği yönetmelik olarak yayınlanmış olsaydı, herhalde üst sınıflara geçen öğrencilerin sayısı bir elin iki parmağını ya geçer ya geçmezdi.

Türkçesi olmayan bir nesil yetişiyor çünkü…

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

Kabine toplantısı başladı!

HIZLI YORUM YAP