19,0708$% 0.23
20,5382€% -0.49
23,3511£% -0.46
1.218,60%-0,10
2.017,00%-0,05
535984฿%-1.43005
Yayın: 08.09.2022 16:34 - Güncelleme: 09.09.2022 17:19
Eskiyi üstünde taşımaya devam eden binaları görünce İngiliz Şair Austin Dobson’un “Zaman geçer derler; fakat heyhat, zaman durur, geçen biziz” dizeleri düşer önüme…
Eskiden bu binaların önünden geçerken, içinde dolaşırken de böyle mi bakıyorduk hayata?
“Elimde, tam nabzımın üzerinde bir saat işliyordu her şeyden habersiz.
Çıkardım, duvara çarptım, parçalandı ve durdu.
Fakat sadece saatin sesiydi kaybolan.
Yoksa zaman ilerliyordu” diyor Ümit Yaşar Oğuzcan.
Atatürk Caddesi üzerinde bir zamanların gözde işyerlerinden birinin en yüksek katındaki Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’nin Bursa Şubesi’ne yolu düşen olursa, eski Bursa’nın görkemli binalarını tepeden görürken, çocukluğu, gençliği de belki çıkagelir yanına…
Gelip geçiyor her şey.
Zaman gibi…
Her devir kendi ruhunu yansıtacak yerler arıyor çünkü…
Yüzyılları sırtına yüklemiş eski Bursa’nın görkemini ne kadar ortaya çıkarırsanız çıkarın bu yüzyılın kendi istekleri var.
O istekler kentleri çekirge sürüleri gibi istila etmeye devam ediyor.
İnsanın zaman içinde kendisini kaybetmesi gibi meydanlar, caddeler, sokaklar da kendini kaybetmeye başlıyor.
Kentler, biriktirdiği tarihi bir köşede bırakıp, yenileşiyor, farklılaşıyor.
Hatta kimi zaman ötekileşiyor.
İnsan gibi…
Şimdi kim hatırlar Erdem Saker’i, Hikmet Şahin’i?
Saker’le, Şahin’le siyaset yapmış, Büyükşehir Belediyesi’nin yönetimlerinde bulunmuş insanları kenara koyun, 3 milyonu aşan şehirde Botanik Parkı’nı kimin yaptığını da bilen çıkmaz, her gelen belediye başkanının ben yapacağım deyip de yapamadığı Acemler Köprülü Kavşağı’nı da…
Tarihe düşülür notlar.
Meraklıları arar bulur.
Hayat, bize anlatılmak istenildiği gibi kadar karışık değil çünkü.
Tam tersine basit.
Ne kadar yaşarsan o kadar varsın.
Hepsi bu…
Eski yapılar, eski fotoğraflar, eski filmler de olmasa bir iki kuşak sonra kimse hatırlamaz kimseyi…
En iyisi mi yaşamak lazım hayatı.
Ötekiye gitmeden, bugünü yarın yokmuş gibi yaşayarak…
İbrahim Burkay’a itirazım var!