0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ Üst Yöneticisi (CEO) Ali Haydar Bozkurt, toplam pazarda bu yılki satışların bir önceki yıla göre biraz daralmasının konjonktürel gelişmelere bakıldığında makul karşılanabileceğini ifade etti.

Bozkurt, 2017 yılı 11 aylık verilerine göre, toplam pazarın geçen yılla aynı seviyede gittiğine işaret ederek, “Yıl sonunda ise toplam pazarın 950 binler bandında kapanmasını bekliyorum. 2017 çok fazla kaybın yaşanmayacağı bir yıl olacak. Bu adetlerde gerçekleşecek kapanış ile geçen yıla göre yüzde 2’lik bir düşüş gerçekleşebilir.” diye konuştu.

Filo pazarının büyüdüğüne dikkati çeken Bozkurt, “Filo satışları toplam satışlardaki açığı kapattı. Filo pazarında markaların agresif bir yöntem izlemesi paralelinde sıralamalar da değişti.” ifadelerini kullandı.

Toyota olarak yılın ilk 11 ayında 33 bin 783 adet binek otomobil, 3 bin 966 adet ticari (Hilux) olmak üzere 37 bin 749 adetlik satış gerçekleştirdiklerini belirten Bozkurt, şu bilgileri verdi:

“2018 yılında mevcut süreçlerimizin gözden geçirileceği ve gereken iyileştirmelerin yapılacağı bir dönem yaşayacağız. Ayrıca 2019 ve sonrasında Toyota markasının en güçlü yanı olan hibrit model sayısının artacak olması nedeniyle 2018 senesi hibrit iletişiminin ve gerekli altyapının hazırlanması ile geçecek. En güçlü yanımız olan hibrit teknolojisi üzerinden Toyota marka imajını geliştireceğiz.”

Bozkurt, Toyota olarak 2018 yılında 50 bin adetlik satış yapmayı hedeflediklerini dile getirerek, “Toplam otomobil pazarında ilk 6 ya da 7’nci sırada 2018 yılını tamamlayacağımızı öngörüyorum.” dedi.

Bozkurt, Türkiye’de satışa sundukları geniş hibrit ürün gamının büyük ilgi görmeye başladığını aktararak, şunları kaydetti:

“Birçok markanın henüz farkına varmaya başladığı hibrit teknolojisini, biz Türkiye’de uzun yıllardan beri anlatıyor ve müşterilerimize sunuyoruz. 2017 yılını da hibrit yılı ilan etmiştik ve hibrit teknolojisine önem vererek bir satış stratejisi belirliyoruz. Toyota olarak bu yılı 47 bin adetlik seviyelerde kapatacağız gibi görünüyor.

Bunun birkaç sebebi olduğunu söyleyebilirim. Bir tanesi filo satışlarında penetrasyon kaybımız var. Diğer sebebi de bazı aylarda özellikle Corolla ve C-HR’da isteğimiz adetleri alamadık. Bu da doğal olarak satış adetlerimiz üzerinde etkili oldu.”

Ali Haydar Bozkurt, sektörde kur farklılıklarının sineye çekildiği bir yıl yaşandığına işaret ederek, “Kur artışının yönetilme şekli var. Ortalama stok maliyetinden gidildiği için fiyatlar geriden geliyor. Geçen yılın aralık ayına göre avro kurunda yüzde 23’lük bir artış var. Buna rağmen araç fiyatları yüzde 23 artmadı.” şeklinde konuştu.

Kurun yükselmesinin satışları etkilediğine değinen Bozkurt, “Ancak daha kötü etkileyen bir şey var; kurların inişli çıkışlı olması. Bu durumda planlama yapamıyorsunuz.” yorumunu yaptı.

Bozkurt, 2018 yılında mevcut fiyatların görülemeyeceği tahmininde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Artık kur farkının yansıtılması diye bir şey kalmayacak. Aracı hangi kurdan aldıysanız fiyat buna göre belirlenecek. Bunun yanında bir de MTV konusu var. Aracınızı 31 Aralık tarihinde alıp tescil ettirdiğinizde farklı, aynı otomobili 1 Ocak’ta aldığınızda da farklı fiyatlar olacak. Bir de bundan sonraki ömürlerini iki araç farklı farklı devam edecek. Kur bugünkü pozisyonunu korursa 2017 ila 2018 yılı arasında araç fiyatlarında yüzde 5-10 artışlar bekleyebiliriz.”

2018’in ilk 6 ayının ilginç geçeceğine işaret eden Bozkurt, “Pazarda bazı belirsizliklerin olduğunu gözlemlemekteyiz. Yılın ikinci 6 ayını da şu anda kestirmek güç. Çünkü uzun bir süreç. Bu süreçte; global konjonktür, pariteler, faizler, kurlar ne olacak? Bu seyre göre değişecektir. Kurlar bulundukları bu seviyeyi korursa gelecek yıl satışlarda bu yıla oranla yüzde 10-15 daralma olacağını düşünüyorum.” diye konuştu.

Bozkurt, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) 2 yıl önceki düzenlemesinden sonra kredi kullanım oranlarının yüzde 70’lerden 50’lere kadar gerilediğini vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bizler de acaba alım yapanlar nakde mi döndü diye düşündük. Ancak gördük ki bir kısım alıcı otomobil kredisi adı altında kredi kullanmıyor, bunun yerine tüketici kredisine yöneliyor. Bu krediyi nakit gibi kullanarak aracını satın alıyor. Taşıt kredisi kullanım limitlerinin artırılması satışlara mutlaka olumlu etki yapacaktır. Otomobil kredisi kullanım oranlarının yukarıya doğru ivmeleneceğini düşünüyorum.”

Türkiye ekonomisinin 2017 yılında inişli çıkışlı olmasına rağmen kırılgan ekonomik düzeni terkederek kendi düzeni içinde varlığını sürdürdüğünü belirten Bozkurt, bu durumun 2018 yılında devam edeceği öngörüsünde bulundu.