Sağlığınız için bu iki konuya dikkat! Sosyal içicilik ve yiyicilik

Yayın: 30.12.2017 14:45 - Güncelleme: 30.12.2017 14:45

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Lif oranı düşük,glisemik indeksi yüksek yiyecek ve içeceklerin,hazır endüstriyel gıdaların tüketiminin reklamlar ve indirimli kampanyalarla teşvik edilmesi, genelde herkes için ama özellikle de;beslenme konusunda hiç bir bilgisi olmayan, yaşı itibariyle sağlık ile ilgili hiçbir endişe taşımayan çocuklarımız ve gençlerimiz için gerçek anlamda tehlikeli boyutlara varan büyük bir önem arz etmektedir.

Bu yazıda BESLENME,KİLO ve METABOLİK SORUNLAR ile ilgili gözardı edilen 2 konuyu ele almak istiyorum;

1-SOSYAL İÇİCİLİK;

Gıdalarla birlikte alınan asitli içecekler, alkol,meşrubat,taze veya hazır meyve suları bedenimiz için tamamen gereksizdir.

Sosyal ortamlarda,restaurantlarda yemek menüsü ile birlikte içilmesi şartmış gibi dayatılan bu içecekler sağlığımızın ciddi şekilde bozulmasına neden olmaktadır.

Bu tarz içecekleri tüketmeyenler de şekerli çay-şekerli kahve,limonata tüketerek kilo sorunlarına,ciddi obezite ve ileri ki yaşlarda da Tip 2 Diyabet ve birçok metabolik hastalığa davetiye çıkarmaktadır.

Sosyal içicilik kavramı alkollü içecekler için kullanılsa da bu tabir artık tüm şekerli içecekler için kullanılabilir duruma gelmiştir.

İş çıkışı eve gitmeden iki tek atalım veya özellikle yazlıkta her akşam şartlanmışız gibi gün batımında içilen bira ve içkiler,

Her yılbaşı gecesi içki tüketiminin diğer günleri 10’a katlaması hep bu sosyal içiciliktendir.

2-SOSYAL YİYİCİLİK;

Türk kültürü ile yetişen bizler ekonomik kalkınma(alım gücündeki artış) ile birlikte ikramda bulunmak için veya atıştırmalık olarak elimizin altında heran,her çeşit gıda bulundurarak,öğün harici vücudumuza gereksiz ve kalitesiz gıda alımı ile kötü beslenmeye başladık.

Öğünlerde yemek ile birlikte alkol,asitli veya şekerli içecekler,sonrasında tatlı,pasta,kuruyemiş yiyerek gereksiz gıda alımı yapıyoruz.

Alışkanlık haline gelen İş yemekleri,kongre ve sempozyumlarda katılımcılar tok olduğu halde coffe break’larda tatlı-tuzlu atıştırmalıkların servis edilmesi,

Hanımların özellikle günlerde,ev oturmalarında,sosyal etkinlik veya davetlerde sosyal olmak adına gereksiz ve kalitesiz gıdalar alması,içilen çayın yanında kurabiye,kahvenin yanında lokum ikram edilmesi,

Gençlerimiz okul kantinlerinde veya kafelerde tok olduğu halde sosyalleşmek adına veya sırf lezzet için gereksiz bir çok gıda maddesi tüketiyor olması,

Herhangi bir dost arkadaş ziyaretine giderken tatlı götürülmesi,özel günlerde,düğün veya bayramlarda pasta-börek.çörek-şekerleme ikram edilmesi.

Her yılbaşı gecesi tıka-basa yemekler,arasıcak diye adlandırılan börekler-unlu mamuller,kuruyemişler,pasta-tatlı ve meyvelerin hazırlanması,masalara konması,

Doğum günlerinde pasta kesilmesinin gelenek haline gelmesi, Mübarek Ramazan ayının sahur ve iftarlar ile yemek şölenine dönüştürülmesi, Ramazan Bayramının ise Şeker Bayramı olarak anılması konu için en açıklayıcı ve çok çarpıcı örneklerdendir…

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ