19,0738$% 0.08
20,5249€% 0.08
23,4755£% 0.16
1.211,18%-0,05
2.005,00%-0,64
532728฿%0.84938
Yayın: 27.10.2017 18:56 - Güncelleme: 27.10.2017 18:56
Her kafadan bir sesin çıktığı, bir gün denilenin ertesi gün reddedildiği bir mevzu. Zamanımın çoğunu insanları sağlıklı beslenmeye ve düzenli aktiviteye teşvik etmeye çalışarak geçiren biri olarak, değişen ve gelişen zamana ayak uydurmanın önemine inandım hep. Dün yediklerimizle bugünküler farklıysa, bundan 50 sene öncekilerin yedikleri içtikleri ya da maruz kaldıkları sağlıksız şeyler ne kadar farklı bir düşünelim. Etrafınızda hep duyarsınız, ninesi canı ne isterse yemiş içmiş, hiç hareket etmemiş, ama 90 yıl yaşamış. Peki, şu sözü bilir misiniz? 30’unda ölüp 90’ınında gömülmek. Yani ömrün uzunluğu mu kalitesi mi bizler için mühim? Biraz daha derine inelim: 1950’lerde besinler bu derece kirlenmiş miydi? Hayat bu kadar stresli ve koşuşturma içeriyor muydu ? Her yerde elektromanyetik alanlar var mıydı? Bu örnekleri o kadar çoğaltabiliriz ki… Evet, insan ömrü uzadı, ama o ömrün kalitesi ve güzelliği de arttı mı?
Peki, hareketin önemi…
İnsanoğlu tembelleştikçe tembelleşti. Teknoloji maalesef sizin bu yazıyı okumanızı sağlarken, bir yandan da bu yazının yazılmasını gerekli kıldı. Yerimizden kalkmadan yapılan bankacılık işlemleri, bakkala dahi arabayla gitmelerimiz, koca gün masa başı çalışmalar, oturdukça sağlıksızlaşmak bir süre sonra tamamen boş verip beslenmeyi de es geçip çöp gıdalara yönelmek. Sonuç hem içeriden hem dışarıdan deformasyonlar. Bir gün aynada gördüğünü beğenmeme ve ardından bozulan beden ve ruh sağlığı… Her zaman söylüyorum, buna dur dediğiniz anda geri dönüş başlar. En basit başlangıç, artık kısa mesafelerde taşıt kullanmamak ya da en az 20 dakika yürüyüşle harekete geçmek. Eklem ve iskelet sistemi sağlığının ilk ayağı yürüyüş ve bilen ellerde yapılan egzersizdir. Vaktim yok bahanesine asla sığınmayın. Sağlık için boş vakte ihtiyaç yok, ilk işiniz bu olmalı.
Beslenmenin önemi nedir?
“Ne yersen o’sun” sözünü zaten duymuşsunuzdur. Beslenme ile sağlık asla farklı düşünülemez. Sadece zayıf olmak için değil, uzun ve dinç yaşam için de olmazsa olmazdır. Daha sonraki yazılarımda hepsinin tek tek detaylarına gireceksek de genel prensiplerden bahsetmemiz gerekir, diye düşünüyorum. Öncelikle kalori kavramından sıyrılıp porsiyon kontrolüne adapte olmalısınız. Bir çay bardağı zeytinyağı küplerce şekerle aynı kaloriye sahiptir. Fakat zeytinyağı sağlık kaynağıyken şeker bedenin baş düşmanıdır. Demek ki gıdaları kalorilerine göre değil, vücudumuza uygun mu değil mi, ona göre tüketeceğiz. Açlığın vücudu onardığı kanıtlanmış olsa da sağlıklı ve formda olmak için günlerce aç gezmeye, şok diyetlere gerek yok. Diyet yapan insanların diyeti bıraktıktan sonra verdikleri kiloları fazlasıyla geri almaları diyetten ziyade yaşam tarzı haline getirmenin, mevzuyu doğru anlamanın önemini bize vurguluyor. Temelde beslenme düzenimizi topraktan gelen doğal olanlarla oluşturmakla doğru bir hareket yapmış olacağız. İyi beslenerek ve düzenli egzersiz yaparak ömrümüzü kaliteli geçirmek bizim elimizde.
Haftaya görüşmek üzere, sağlık sizinle olsun.
Birçoğuna Özlüce’de yemek vermem