Şaptan şapa!..

3

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Adını duymak bile yetiyor.

Ölümcül…

Çaresiz gibi bir algı oluşturuyor.

Kurban bayramı öncesi İnegöl Hayvan Pazarı’nda 6 büyükbaş hayvanda şap hastalığına rastlanması özellikle hayvancılık sektöründe büyük bir kaygı yaratmışa benziyor.

Hatta…

Bu alanda faaliyet gösteren büyük bir işletme yapacağı açılışı bile ertelemiş durumda.

Dışarıdan tesise şap virüsünün bulaşmasını önlemek amacıyla böyle bir karar aldıklarını vurguluyorlar.

İnegöl’de tedirginlik yaratan şap vakaları nedeniyle Nilüfer Alaaddinbey Hayvan Pazarı’nın da içinde bulunduğu birçok noktada hayvan giriş çıkışları yasaklanmış durumda.

Şap hastalığının Kurban bayramı öncesi Bursa’da kendisini hissettirmesi doğal olarak insanlarda bir tedirginlik de yaratıyor.

Daha çok hayvanlar özellikle de büyükbaşlarda etkin olan şap hastalığının insana buluşması söz konusu mu?

Uzmanlar bu konuda “Evet” diyor ama bunun da çok nadir olduğunu vurguluyor.

Öldürücülüğüne dikkat çekiyorlar.

Hayvandan insana geçmesi mümkün ancak çok çok nadir olsa da insandan insana şap hastalığının geçme olasılığının söz konusu bile olmadığına vurgu yapıyorlar.

Yani, şap haberleri insanları kaygılandırıcı büyük sorunlara yol açan bir hastalık değil.

Ama bu tedbir alınmasın, göz göre şap hastalığına yakalanmış hayvanlar kesilip kasaplara verilsin, bir şey olmaz anlamına da gelmiyor.

Tedbir her zaman öncelikli olmalı.

Tarım ve hayvancılık alanında gittikçe gerilere düşen Türkiye’de şap ve benzeri hastalıkların sürüler üzerindeki olumsuz etkisinin artması Arjantin’den, Venezüella’dan angus ithal ettirmeye kadar vardırır ki işi…

Zaten canlı hayvan konusunda tam ithalat cennetine dönüşen Türkiye’yi bu durum daha da olumsuz etkiler.

Macaristan, Hollanda gibi AB ülkelerinden zaten canlı hayvan ithalatı gerçekleştiriliyor.

Buna rağmen et ve et ürünleri enflasyon baskısıyla birlikte evlere girecek alım gücünün üstünde kalmaya devam ediyor.

Kendi toprağını…

Kendi meralarını kullanma yönünde beceri gösteremeyen Türkiye’nin canlı et ithalatından kendisini çekip alabilmesi için göçlerle birlikte iyice yalnızlaşan Anadolu bozkırlarını bir devlet politikası olarak ele alıp, yeniden kullanılır hale getirmesi gerekiyor.

Ne kadar teşvik verirsen ver.

Gençler, büyükşehirlerin varoşlarını köylere, Anadolu’nun küçük şehirlerine tercih ediyorlar.

Köylerin, şehirlerin yeniden canlanabilmesi, büyükşehirlerin nefes alır noktaya gelebilmesi için genç emeklilerin geri dönüşü teşvik edilmeli…

Tarım ve hayvancılık alanı yeniden çekim merkezi haline getirilmeli.

Bu; yeni yollar kadar, TOGG kadar, köprüler, Kanal İstanbul kadar önemli.

Hatta onlardan bile çok önemli.