5

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

En büyük yıkımın olduğu Antakya’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu devasa kamp alanındayız.

Gece vakti kamp ateşinin başında Mustafa Bozbey gençlerle söyleşiyor.

Politik yönü olmayan gençlere “Bu şehri sakın terk etmeyin, bu toprakların vatan bekçilerine ihtiyaç var” dedim.

Bir genç, “Asla terk etmeyiz buraları” diyor ve devam ediyor, “Şu anda yaralarımız sarılıyor. Ancak devlet buraya üç gün geç geldi” dedi.

Ben de takılmak için, “Tayyip Erdoğan ve yetkililer ilk günden beri oradaydık diyorlar. Siz onların doğru söylemediğini mi iddia ediyorsunuz?” diye çıkışır gibi yaptım.

“Ağabey Silivri soğuk galiba!” diye yanıtladı beni, gülüştük.

Sonra onlarla aynı düşüncede olduğumu söyledim, rahatladılar.

****

Bu konuşmanın yapıldığı saatlerde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kürsüde İYİ Partili Meclis üyesini azarlar gibi “Ben o sabah gittim, akşam Gaziantep’teydim, sen ne konuşuyorsun” dedi.

İyi de konuştuğumuz arama-kurtarma olayı, senin oraya gitmen değil!

TSK neden devreye geç sokuldu?

Madenciler niçin daha önce organize edilmedi?

Koordinasyonu yapmakla görevli AFAD neden yetersiz kaldı?

****

Vicdanlı, aklını kiraya vermemiş olan muhafazakârlar bile eksikliklerin farkındalar.

İktidara destek veren önemli kuruluşlardan İHHarama kurtarma ekibinden İsmail Koru-Erdal Altıntaş, Habertürk canlı yayınında durumu net olarak ortaya koymadı mı?

“Devletimizin en büyük gücü, insan topluluğu olan Silahlı Kuvvetlerin anında sahaya çıkması daha iyi olurdu. Alan çok büyük, yüzölçümü açısından bir Hollanda, Belçika kadar. En büyük güç sahaya çıksaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.”

Ne konuşuyor Alinur Aktaş?

****

Bir başka tanık daha ister mi Alinur Aktaş, buyursun.

Canlı yayında AFAD Genel Müdürü Orhan Tatar’ın “Geç kalma gibi bir durum yok” sözlerine karşılık, Habertürk program sunucusu Mehmet Akif Ersoy şunları söyledi: “Şunu derseniz bize ‘Biz bu süreci atlatıp ondan sonra eksiklerimizi konuşalım’ hay hay baş üstüne. Ama ‘Geç kalmadık hiçbir şekilde’ diyorsanız… Enkaza müdahale biz gittiğimizde henüz yapılmamıştı. Orada AFAD’ın merkezi de zarar görmüştü. Müdahale edecek olanların zaten depremzede olduğu konuşuldu. Hatay’da da Kahramanmaraş’ta da Adıyaman’da da benzer durumlar vardı.”

SON GÜN, BELEDİYE BAŞKANLARINI ZİYARET!

CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey ile CHP Bursa İl eski Başkanı Şadi Özdemir’le deprem bölgesindeki gezimizin son gününü Adana ile Mersin’de geçirdik.

Felaketten kaçanlar akın akın Adana ve Mersin’e doğru gidiyorlardı.

Sabah ilk durağımız Mersin’in merkez ilçelerinden Mezitli’ydi. Deneyimli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’ın liderliğinde depremzedeler için müthiş bir hazırlık yapılmıştı.

Rahat ve geniş belediye binasının alt katı, çevresinde depremzedeler için takır takır işleyen bir sistem kurulmuştu.

Gelen yardımlar gönüllülerin desteğiyle ayrıştırılıyor, kayıt olan kişiler gidip giyecek, yiyecek yardımını oradan alıyordu.

İnsanlar adeta arı kovanındaki arılar gibi çalışıyordu.

****

Mezitli’den sonra durağımız Yenişehir ilçesiydi. Biz gittiğimizde Başkan Abdullah Özyiğit, sivil toplum örgütü temsilcilerinin deprem için oluşturduğu 6 Şubat Platformu ile toplantı yapıyordu.

Biz de bu buluşmaya katıldık, Mustafa Bozbey deneyimlerini paylaştı.

****

Oradan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in makamına geçtik. Kente yeni göç dalgasına karşı hazırlıklı olduklarını anlattı. “Suriyeliler hariç” demeyi ihmal etmedi. “Onlardan yeterince var ve toplumsal dokumuzla uyuşmuyorlar” diye de ekledi.

****

Öğle saatlerinde Mersin’i geride bıraktık, Adana’ya doğru yola çıktık.  Deprem bölgesine gitmeden Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin ile görüşmüş, Adana’da o ilçede gerçekleşen yıkımları görmüş, sonra başkanla konuşmuştuk. Başkan Çetin, yıkılan binaların 2000 yılı öncesinde ve yüksek katlı olduğuna dikkat çekti. Ölü sayıları konusunda 400 diyen de var, 500’ü geçkin diyen de…

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’la tarihi binada buluştuk. Başkan Karalar deprem göçüne hazırlık yapıyordu.

****

Özetle diyebilirim ki, iki şehrin CHP’li belediye başkanları, belediyelerin gücünün sınırlı olduğunu, yeni sıkıntılar yaşanmaması için devletin mağdur ailelere el uzatmasının zorunlu olduğunu söylediler.

****

Geziyle ilgili bir gözlemimi aktararak, bitireyim. Nilüfer eski Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, adeta yıldız gibi, gittiği her yerde çok tanınıyor, biliniyor.