NOT Defteri: Bir kuyruklu yıldız Bursa Oda Tiyatrosu
2 Ekim 2021 Cumartesi , 14:28
Salgın nedeniyle kapalı kalan tiyatrolar ve diğer kültür kurumları artık belirli koşullarda açılıp hizmet vermeye başladı. Bu arada daha kapalı olan şehir tiyatroları da perdelerini açıyor haberleri gündeme oturdu. Bu vesile ile benzer bir organizasyon ile Bursalı gençleri tiyatroya kandıran altmışlı yılların Oda Tiyatrosu gerçeğini bu hafta Not Defteri’nin bir sayfasını açarak anlatmak istiyorum.

Bursa’da altmışlı yılların başında yeniden açılan halkevlerinin bir bölümü olan Bursa Oda Tiyatrosu, dönemin gençliğini tiyatro tutkunu yapmıştı. Her meslek ve eğitim seviyesinden genç, bir avuç tiyatro aşığının gözetiminde ilk derslerini alıyor, sonra da bunlar uygulamaya geçiyordu. Üstelik oyunlar çok amatörce hazırlanmış dekor ve teknik olanaklar ile sahneleniyordu.

Tüm zorluklara karşın, Duvarların Ötesi, Bir Delinin Hatıra Defteri, Karaların Memetleri, Buzlar Çözülmeden gibi yerli klasikler ve Fareler ve İnsanlar gibi dünyaca ünlü oyunları güçlüklere karşın sahneliyorlardı.

Güçlükler yıldıramıyordu gençleri…

Ta ki halkevlerinin bir kez daha kapanmasına yani1970’lere kadar. Ama sergiledikleri bu örnek davranış ve kültür hareketi yıllarca unutulmadı. İçlerinde birçoğu, tiyatroyu meslek olarak seçti. Bir kısmı da köşesine çekilerek anılarını tazeledi. Bu konuya dair, bir belgesel çalışmasını dönemin AVP Devlet Tiyatrosu Müdürü Emin Gümüşkaya’nın çabasıyla 2002 yılında Kuyrukluyıldız adıyla gerçekleştirmiş ve OLAY TV ekranında yayınlamıştık. Adını da, Gümüşkaya’nın söyleşi sırasında sarf ettiği “o bir kuyruklu yıldızdı, geldi geçti” cümlesinden esinlenerek bulmuştum. Sonraki yıllarda da, bu unutulmaz tiyatro etkinliğini Konuşan Belgeler kuşağında, Oda tiyatrosunda yönetmenlik de yapan Ömer Tuncer ile bu kez de Oda Dolusu Tiyatro “adıyla stüdyoya taşımıştım.

Oda Dolusu Tiyatro
1962 başlarında bir avuç Bursalı tiyatro meraklısı, oturur konuşur ve bir oyun sahneye koymaya karar verir. Oyunlarını seçerler: John Steinbeck’in eseri “Fareler ve İnsanlar”... Önce evlerinde çalışırlar. Fakat bir süre sonra sahne provasına geçmek gerekir. Bir süre Temenyeri’nde açık havada prova yapılır. Sonra da Türk Ocağı'yla ilişki kurularak Devlet Tiyatrosu'ndaki bir salona geçilir.1932 yılında Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu 1951'de Demokrat Parti İktidarı tarafından kapatılan halkevleri, Türk Ocağı'na dönüşmüştür. Bursalı gençlerin tiyatro sevdasını yaşama geçirmelerinden bir yıl sonra halkevleri yeniden açılır. Tiyatro tutkunu gençler artık halkevlerinin tiyatro kolu olarak aynı salonda çalışmalarını sürdürür.

Farklı meslek gruplarından olmalarına karşın birlikte tiyatro yapan, Gürbüz Akkök, Gündüz Akkök, Faik Elitutar, Fuat Söylemez, Rahmi Hakçıl, Ataol Behramoğlu, Cihan Sönmez, Metin Kızanlıklı, Mustafa Özcan ve grubun lideri Yalçın Kaya için sahne artık bir yaşam biçimidir. Onlara kısa sürede, Halil Ergün, Nevzat Şenol, Aykut Sözeri, Emin Gümüşkaya, Ertan Binzet, Hatice Başara, Binay Çelenk, Engin Özpınar, Celal Cumurcul, Selim Deveci, Ümran Küçüksiler, Nadide Diker, Ender Uzer gibi yeni gençler de katılır.

Sonraki yıllarda AVP Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü ve de Halkevleri başkanlığı yapan, Abdülkadir Aytı, Fahir Tezcan, Fahir Komman, Kemal Koyaş ve İrfan Özdemir tiyatro koluna kapanıncaya kadar bu gençlere destek verir. Tiyatro sevgisi, sorgulayan bir karakter ve gençliğin verdiği dik duruş oda tiyatrosu oyuncularının ortak yönleridir. 1962-1971 arasında onlarca oyunda Bursalılara tiyatro keyfi yaşatırlar. Yerli ve yabancı oyunları ustaca oynarlar. Tiyatro, sinema ve sahne sanatlarına çok önemli oyuncular kazandırırlar. Alpay İzer, Aykut Sözeri, Gökhan Mete, Halil Ergün, Güzin Çorağan, Nevzat Şenol ilk akla gelen isimler olur...

Oda Tiyatrosu, halkevlerinin kapatılması ile görevini tamamlamış, Bursa'nın sanat tarihine altın harflerle yazılmıştır.


Bursa’da altmışlı yılların başında yeniden açılan halkevlerinin bir bölümü olan Bursa Oda Tiyatrosu, dönemin gençliğini tiyatro tutkunu yapmıştı. Her meslek ve eğitim seviyesinden genç, bir avuç tiyatro aşığının gözetiminde ilk derslerini alıyor, sonra da bunlar uygulamaya geçiyordu. Üstelik oyunlar çok amatörce hazırlanmış dekor ve teknik olanaklar ile sahneleniyordu.

Tüm zorluklara karşın, Duvarların Ötesi, Bir Delinin Hatıra Defteri, Karaların Memetleri, Buzlar Çözülmeden gibi yerli klasikler ve Fareler ve İnsanlar gibi dünyaca ünlü oyunları güçlüklere karşın sahneliyorlardı.

Güçlükler yıldıramıyordu gençleri…

Ta ki halkevlerinin bir kez daha kapanmasına yani1970’lere kadar. Ama sergiledikleri bu örnek davranış ve kültür hareketi yıllarca unutulmadı. İçlerinde birçoğu, tiyatroyu meslek olarak seçti. Bir kısmı da köşesine çekilerek anılarını tazeledi. Bu konuya dair, bir belgesel çalışmasını dönemin AVP Devlet Tiyatrosu Müdürü Emin Gümüşkaya’nın çabasıyla 2002 yılında Kuyrukluyıldız adıyla gerçekleştirmiş ve OLAY TV ekranında yayınlamıştık. Adını da, Gümüşkaya’nın söyleşi sırasında sarf ettiği “o bir kuyruklu yıldızdı, geldi geçti” cümlesinden esinlenerek bulmuştum. Sonraki yıllarda da, bu unutulmaz tiyatro etkinliğini Konuşan Belgeler kuşağında, Oda tiyatrosunda yönetmenlik de yapan Ömer Tuncer ile bu kez de Oda Dolusu Tiyatro “adıyla stüdyoya taşımıştım.

Oda Dolusu Tiyatro
1962 başlarında bir avuç Bursalı tiyatro meraklısı, oturur konuşur ve bir oyun sahneye koymaya karar verir. Oyunlarını seçerler: John Steinbeck’in eseri “Fareler ve İnsanlar”... Önce evlerinde çalışırlar. Fakat bir süre sonra sahne provasına geçmek gerekir. Bir süre Temenyeri’nde açık havada prova yapılır. Sonra da Türk Ocağı'yla ilişki kurularak Devlet Tiyatrosu'ndaki bir salona geçilir.1932 yılında Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu 1951'de Demokrat Parti İktidarı tarafından kapatılan halkevleri, Türk Ocağı'na dönüşmüştür. Bursalı gençlerin tiyatro sevdasını yaşama geçirmelerinden bir yıl sonra halkevleri yeniden açılır. Tiyatro tutkunu gençler artık halkevlerinin tiyatro kolu olarak aynı salonda çalışmalarını sürdürür.

Farklı meslek gruplarından olmalarına karşın birlikte tiyatro yapan, Gürbüz Akkök, Gündüz Akkök, Faik Elitutar, Fuat Söylemez, Rahmi Hakçıl, Ataol Behramoğlu, Cihan Sönmez, Metin Kızanlıklı, Mustafa Özcan ve grubun lideri Yalçın Kaya için sahne artık bir yaşam biçimidir. Onlara kısa sürede, Halil Ergün, Nevzat Şenol, Aykut Sözeri, Emin Gümüşkaya, Ertan Binzet, Hatice Başara, Binay Çelenk, Engin Özpınar, Celal Cumurcul, Selim Deveci, Ümran Küçüksiler, Nadide Diker, Ender Uzer gibi yeni gençler de katılır.

Sonraki yıllarda AVP Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü ve de Halkevleri başkanlığı yapan, Abdülkadir Aytı, Fahir Tezcan, Fahir Komman, Kemal Koyaş ve İrfan Özdemir tiyatro koluna kapanıncaya kadar bu gençlere destek verir. Tiyatro sevgisi, sorgulayan bir karakter ve gençliğin verdiği dik duruş oda tiyatrosu oyuncularının ortak yönleridir. 1962-1971 arasında onlarca oyunda Bursalılara tiyatro keyfi yaşatırlar. Yerli ve yabancı oyunları ustaca oynarlar. Tiyatro, sinema ve sahne sanatlarına çok önemli oyuncular kazandırırlar. Alpay İzer, Aykut Sözeri, Gökhan Mete, Halil Ergün, Güzin Çorağan, Nevzat Şenol ilk akla gelen isimler olur...

Oda Tiyatrosu, halkevlerinin kapatılması ile görevini tamamlamış, Bursa'nın sanat tarihine altın harflerle yazılmıştır.

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!