AK Parti'nin kanayan yaralarından birisi de rektörler!
26 Ocak 2022 Çarşamba , 23:32
Birkaç gün önce, "Bursa Teknik Üniversitesi'nde sular durulmuyor!" başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Özetle şunu söyledim.
Muhafazakar/dindar mahallenin, AK Parti'yle devam eden uzun soluklu iktidar yolculuğunda, birer deniz feneri gibi entelektüel yol gösterici olmaları beklenen işbaşına getirilmiş akademik kadrolar, bunu yapmak şöyle dursun, son tahlilde, AK Parti'nin önüne dökülmüş heyelan taşları gibi yolunu kapatıyorlar.
Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Kapalı devre icraatlarla bu yol kapatma hamlelerine Bursa Teknik Üniversitesi'nde şahit oluyoruz.
Bugün, iktidar olmuş muhafazakar mahallenin, toplumun önüne muktedir bir vizyon koyamayışının en temel sebeplerinden birisi de, Bursa Teknik Üniversitesi'nde olduğu gibi işbaşına getirdiği entelektüel kadroların böyle derinlikli bir dertlerinin olmayışıdır. AK Parti'nin, kanayan yaralarından birisi de maalesef budur...
Alın size bir örnek daha.
Iğdır Üniversitesi'nde, öğretim görevlisi alımı için kişiye özel, adrese teslim ilana çıkılmış. İddiaya göre; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Ekici, karısını öğretim görevlisi olarak almış.
Dekan yardımcımız, karısını kadroya alabilmek için epey ter dökmüş. Alım şartlarında ve mülakatta usulsüz uygulamalar yapmasına karşın yine de başarılı olamayan karısı için her türlü imkan seferber edilerek, mülakatta diğerlerine düşük puan verilmiş. Anlayacağınız, tekeden süt sağılmış, o sütten yoğurt yapılmış ve dekan yardımcımızın karısı kadroya alınmış.
Buna benzer haberler hemen her gün gazete sayfalarında yer alıyor. Üniversiteler, ne yazık ki; liyakatsiz yöneticilerin özel çiftliğine dönmüş vaziyette. Bu gidişatın acı faturası ise AK Parti'ye kesiliyor. Fakat AK Parti'den kimse bu kanayan yarayla ilgilenmiyor. Sorunu çözme makamında olanlar, gelen şikayetleri şimdilik halının altına süpürerek görmezden geliyorlar. Kabahatlerinin hasıraltı edildiğini gören yöneticiler ise bundan cesaret alarak daha da ileri gitmekte hiçbir beis görmüyorlar. Tamam, ama nereye kadar?
Görünen o ki; Aziz Sancar'ın akademik kariyerine denk bir kariyeriniz bile olsa, Türkiye'deki üniversitelerde öğretim görevlisi olamazsınız. Çünkü öylesine adrese teslim alım ilanı yapılıyor ki; sadece alınacak kişinin adı soyadı yazılmıyor. Bu, bilme ihanettir. Bu, üniversiteye ihanettir. Bu, ülkeye ihanettir. Kimse kusura bakmasın. Bir zamanlar kovuldukları üniversitelere dekan, rektör olan muhafazakarlar, kovulmalarını haklı çıkaracak davranışlarda bulunuyorlar.
SON SÖZ:
Biliyorsunuz, Bursa Teknik Üniversitesi'nde de kadrolaşmadan tutun da, rektörün danışmanlıklarına, danışman olduğu firmaya verildiği iddia edilen ihalelere, danışman olduğu, mal aldığı firmanın satış müdürüne tez danışmanlığı yaptığına, buna itiraz eden öğretim üyelerine baskı yaparak sudan sebeplerle uzaklaştırdığına kadar bir dizi idari sorunların yer aldığı iddia ve haberler var. Bunlar da şimdilik birileri tarafından halının altına süpürüldüğü için görünmüyor olabilir ama kesin olan şu ki; bir süre sonra bunlar kokmaya başlayacak. Peki; o kokular, gül suyu ile gider mi sanıyorsunuz? Gitmez... Net söylüyorum, AK Parti, bu rektörleri götürmezse, bunlar AK Parti'nin köküne gül suyu dökerek götürecekler.
Özetle şunu söyledim.
Muhafazakar/dindar mahallenin, AK Parti'yle devam eden uzun soluklu iktidar yolculuğunda, birer deniz feneri gibi entelektüel yol gösterici olmaları beklenen işbaşına getirilmiş akademik kadrolar, bunu yapmak şöyle dursun, son tahlilde, AK Parti'nin önüne dökülmüş heyelan taşları gibi yolunu kapatıyorlar.
Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Kapalı devre icraatlarla bu yol kapatma hamlelerine Bursa Teknik Üniversitesi'nde şahit oluyoruz.
Bugün, iktidar olmuş muhafazakar mahallenin, toplumun önüne muktedir bir vizyon koyamayışının en temel sebeplerinden birisi de, Bursa Teknik Üniversitesi'nde olduğu gibi işbaşına getirdiği entelektüel kadroların böyle derinlikli bir dertlerinin olmayışıdır. AK Parti'nin, kanayan yaralarından birisi de maalesef budur...
***
Alın size bir örnek daha.
Iğdır Üniversitesi'nde, öğretim görevlisi alımı için kişiye özel, adrese teslim ilana çıkılmış. İddiaya göre; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Ekici, karısını öğretim görevlisi olarak almış.
Dekan yardımcımız, karısını kadroya alabilmek için epey ter dökmüş. Alım şartlarında ve mülakatta usulsüz uygulamalar yapmasına karşın yine de başarılı olamayan karısı için her türlü imkan seferber edilerek, mülakatta diğerlerine düşük puan verilmiş. Anlayacağınız, tekeden süt sağılmış, o sütten yoğurt yapılmış ve dekan yardımcımızın karısı kadroya alınmış.
Buna benzer haberler hemen her gün gazete sayfalarında yer alıyor. Üniversiteler, ne yazık ki; liyakatsiz yöneticilerin özel çiftliğine dönmüş vaziyette. Bu gidişatın acı faturası ise AK Parti'ye kesiliyor. Fakat AK Parti'den kimse bu kanayan yarayla ilgilenmiyor. Sorunu çözme makamında olanlar, gelen şikayetleri şimdilik halının altına süpürerek görmezden geliyorlar. Kabahatlerinin hasıraltı edildiğini gören yöneticiler ise bundan cesaret alarak daha da ileri gitmekte hiçbir beis görmüyorlar. Tamam, ama nereye kadar?
Görünen o ki; Aziz Sancar'ın akademik kariyerine denk bir kariyeriniz bile olsa, Türkiye'deki üniversitelerde öğretim görevlisi olamazsınız. Çünkü öylesine adrese teslim alım ilanı yapılıyor ki; sadece alınacak kişinin adı soyadı yazılmıyor. Bu, bilme ihanettir. Bu, üniversiteye ihanettir. Bu, ülkeye ihanettir. Kimse kusura bakmasın. Bir zamanlar kovuldukları üniversitelere dekan, rektör olan muhafazakarlar, kovulmalarını haklı çıkaracak davranışlarda bulunuyorlar.
SON SÖZ:
Biliyorsunuz, Bursa Teknik Üniversitesi'nde de kadrolaşmadan tutun da, rektörün danışmanlıklarına, danışman olduğu firmaya verildiği iddia edilen ihalelere, danışman olduğu, mal aldığı firmanın satış müdürüne tez danışmanlığı yaptığına, buna itiraz eden öğretim üyelerine baskı yaparak sudan sebeplerle uzaklaştırdığına kadar bir dizi idari sorunların yer aldığı iddia ve haberler var. Bunlar da şimdilik birileri tarafından halının altına süpürüldüğü için görünmüyor olabilir ama kesin olan şu ki; bir süre sonra bunlar kokmaya başlayacak. Peki; o kokular, gül suyu ile gider mi sanıyorsunuz? Gitmez... Net söylüyorum, AK Parti, bu rektörleri götürmezse, bunlar AK Parti'nin köküne gül suyu dökerek götürecekler.
Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!