AK Parti ve İkarus sendromu!
28 Şubat 2022 Pazartesi , 22:40
İkarus; Yunan mitolojisinde yer alan ve pek çok kişiyi derinden etkileyen bir karakterdir. İkarus'un sarsıcı hikayesi, insanları, özgürlük, cesaret, tevazu ve otokontrol üzerine düşünmeye sevk eder.
Mitolojiye merakı olanlar aşinadır fakat biz yine de yeni başlayanlar için İkarus'un hikayesini özet geçelim.
Oğlu İkarus ile mahkum olan Daidalus'un aklına, kurtulmak için ahşap bir sistem üzerine bal mumu ve tüylerden kanat yapma fikri gelir. Baba Daidalus, belli bir uğraşın sonunda iki çift kanat yapmayı başarır ve birini oğluna birini de kendine takar.
Artık uçmaya hazırdırlar.
Fakat, Daidalus, kanatlanmadan önce oğluna, alçaktan uçarsa denize düşeceğini, yüksekten uçarsa güneş ışınları yüzünden kanatlarını kaybedeceğini söyler. Dengeli bir şekilde uçması gerektiği ikazından sonra uçmaya başlarlar.
Ne var ki; İkarus, babasının ikazını unutur.
Uçmanın verdiği aşırı özgüvenle daha da yükseğe çıkmak ister. Nihayet, güneş, bal mumundan kanatlarını eritir ve neye uğradığını bilemeyen İkarus denize düşerek ölür.
Bu hikaye bana, 28 Şubat süreciyle mahkum edilen Milli Görüş'ü hatırlatır. Mahkum Milli Görüşçüler, tıpkı Daidalus'un ahşap sistem üzerine tüy ve bal mumundan kanat yapması gibi; AK Parti iskeleti üzerine, demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından, tevazudan, vefadan, davadan, ehliyet ve liyakatten kanat yaptılar.
Uçmadan evvel, Daidalus'un, oğlu İkarus'a yaptığı nasihat gibi; "Ey oğul, Bey'sin, bundan sonra öfke bize, uysallık sana, güceniklik bize, gönül almak sana, suçlamak bize, katlanmak sana, acizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana, geçimsizlikler, anlaşmazlıklar bize, adalet sana, kötü göz, şom ağız, kem söz bize, bağışlamak sana, bundan sonra bölmek bize, bütünlemek sana..." sözleriyle nasihat edildiler.
Ne var ki; uçmanın verdiği keyifle güneşe kadar giden; gittikçe her şeye tepeden bakan ve kendini üstün görmeye başlayarak yanan İkarus gibi, iktidarın verdiği ölümcül keyifle kibri güneşe değen, nasihat tutmaz partililer yüzünden AK Parti yanmak üzere.
SON SÖZ:
Şimdi gelelim, "İkarus Sendromu"na. Mitolojideki İkarus'un, babasının söylediklerini dinlemeyip güneşe yakın uçtuğu için balmumundan kanatlarının yanmasına atıfla; kendine fazla güven duyup, tabiri caizse "ne oldum delisi" olma haliyle, "ey oğul..." diye başlayan nasihati unutup, "dediğim dedik, çaldığım düdük" deme durumuna, "İkarus Sendromu" denir. Benzetmede hata olmaz, "İkarus Sendromu" yaşayan AK Partililer, bu gidişle hem kendilerini yakacaklar hem de AK Parti'yi yakacaklar.
Mitolojiye merakı olanlar aşinadır fakat biz yine de yeni başlayanlar için İkarus'un hikayesini özet geçelim.
Oğlu İkarus ile mahkum olan Daidalus'un aklına, kurtulmak için ahşap bir sistem üzerine bal mumu ve tüylerden kanat yapma fikri gelir. Baba Daidalus, belli bir uğraşın sonunda iki çift kanat yapmayı başarır ve birini oğluna birini de kendine takar.
Artık uçmaya hazırdırlar.
Fakat, Daidalus, kanatlanmadan önce oğluna, alçaktan uçarsa denize düşeceğini, yüksekten uçarsa güneş ışınları yüzünden kanatlarını kaybedeceğini söyler. Dengeli bir şekilde uçması gerektiği ikazından sonra uçmaya başlarlar.
Ne var ki; İkarus, babasının ikazını unutur.
Uçmanın verdiği aşırı özgüvenle daha da yükseğe çıkmak ister. Nihayet, güneş, bal mumundan kanatlarını eritir ve neye uğradığını bilemeyen İkarus denize düşerek ölür.
***
Bu hikaye bana, 28 Şubat süreciyle mahkum edilen Milli Görüş'ü hatırlatır. Mahkum Milli Görüşçüler, tıpkı Daidalus'un ahşap sistem üzerine tüy ve bal mumundan kanat yapması gibi; AK Parti iskeleti üzerine, demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından, tevazudan, vefadan, davadan, ehliyet ve liyakatten kanat yaptılar.
Uçmadan evvel, Daidalus'un, oğlu İkarus'a yaptığı nasihat gibi; "Ey oğul, Bey'sin, bundan sonra öfke bize, uysallık sana, güceniklik bize, gönül almak sana, suçlamak bize, katlanmak sana, acizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana, geçimsizlikler, anlaşmazlıklar bize, adalet sana, kötü göz, şom ağız, kem söz bize, bağışlamak sana, bundan sonra bölmek bize, bütünlemek sana..." sözleriyle nasihat edildiler.
Ne var ki; uçmanın verdiği keyifle güneşe kadar giden; gittikçe her şeye tepeden bakan ve kendini üstün görmeye başlayarak yanan İkarus gibi, iktidarın verdiği ölümcül keyifle kibri güneşe değen, nasihat tutmaz partililer yüzünden AK Parti yanmak üzere.
SON SÖZ:
Şimdi gelelim, "İkarus Sendromu"na. Mitolojideki İkarus'un, babasının söylediklerini dinlemeyip güneşe yakın uçtuğu için balmumundan kanatlarının yanmasına atıfla; kendine fazla güven duyup, tabiri caizse "ne oldum delisi" olma haliyle, "ey oğul..." diye başlayan nasihati unutup, "dediğim dedik, çaldığım düdük" deme durumuna, "İkarus Sendromu" denir. Benzetmede hata olmaz, "İkarus Sendromu" yaşayan AK Partililer, bu gidişle hem kendilerini yakacaklar hem de AK Parti'yi yakacaklar.
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!