Alinur Aktaş'tan muhteşem hizmet!
24 Kasım 2020 Salı, 22:51
Başlığa aldanıp,
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın, Bursa'nın medeniyet tarihine yeni bir ruh üflediğini, yeryüzüne model olacak şahane hizmetler meydana getirdiğini sanıp, hayret ve heyecanla muhteşem işler aramaya falan kalkmayın.
30 Ağustos Zafer Bayramı için,
"Halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil" diyerek sadece sözleriyle değil, kendi sorumluluğundaki bir yere diktiği ağacı, başka belediyenin sorumluluğunda olduğunu söyleyerek yaptığı icraatlarıyla da Bursa'nın bir belediye başkanı sorunu olduğunu su götürmez bir gerçeklik olarak ifade ediyor. Hani, diyorum, Ak Parti, Bursa'da hazır bir il başkanı ararken bir de belediye başkanı arasa istikbali adına hayırlı bir iş yapar kanaatindeyim.
"Kılavuzu karga olanın..." diye,
Meşhur bir atasözümüz var, bilirsiniz. O misal, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın kasaba siyasetçisi kılavuzları kendisini yine fena yanıltmışlar... Oysa çok defa, "kasaba siyasetiyle metropol yönetilmez" diye söyledik ama nedense Başkan Aktaş, bizi dinlemek yerine ısrarla bunun aksini ispat etmeye çalışıyor.
Yok kardeşim,
Zorlama, olmaz, olmuyor... Devlet Bahçeli'nin deyimiyle söylersek, "iki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz (Alinur Aktaş'tan da belediye başkanı olmaz). Siyasi görüşü, fikri aidiyeti, mezhebi ve yöresi ne olursa olsun, ister AK Partili, ister MHP'li, ister CHP'li olsun, her vatan evladı (Belediye Başkanı) olabilir, ne var ki, (Aktaş'tan) olmaz, olamaz, milletin terazisi bu sıkleti çekmez..." Nitekim, çekmiyor da zaten,
Bursa'da vatandaşlar,
Şehrin yaşayan ve her geçen gün kartopu gibi büyüyen sorunlarına çözümle birlikte yeni bir medeniyet başkenti inşa edilmesini beklerken; şehir yönetimi hakkında üstünkörü bilgi sahibi olan birisinin bile kolayca bilebileceği sıradan bir şeyi bilmemek, dahası bilmediğini de bilmemek gibi can alıcı, sarsıcı, kahredici bir sorunun pençesinde adeta ecel teri döküyorlar.
Efendim, konu şu:
Bizim, Alinur Aktaş, kendi sosyal medya hesabından, "Mudanya Belediyesi'nin sorumluluğundaki Tekel Parkı’nda kurumaya yüz tutmuş ağaçların yerine yenilerini dikerek parkı yeniden canlandırdık. Hemşehrilerimiz yeşilin tadını gönül rahatlığıyla çıkarabilir." şeklinde bir paylaşım yaptı...
Yaptı yapmasına ama,
Bunun bir kasaba siyaseti/kurnazlığı olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bursa Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararı gereği, ağaçların anıt ağaç tescilinden dolayı Büyükşehir Belediyesi sorumluğunda olduğunu ve bu nedenle Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından kesiminin gerçekleştiği bilgisini belgesiyle birlikte paylaştı.

Aslında,
Ak Partili Büyükşehir Belediyesi'ni kasaba siyasetiyle yönetip, CHP'li bir kasaba belediye başkanı karşısında mahcup duruma düşürmek, kızarma ihtimali olan bir yüz için okkalı bir tokat hükmündedir.
Lakin tesir etmiyor.
Peki, şaşırıyor muyuz buna? Elbette ki; hayır. Neden? Çünkü, "kırk yıllık kani, olur mu yani" diye de bir atasözümüz var bizim. Öyle ki; insanlar, bir ömür boyu yaşadıkları hayattan, bildiklerinden ve alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemez, dolayısıyla değiş(e)mez. Buna sebep, Alinur Aktaş'tan da değişmesini beklemek, hayret ve heyecanla şehrin medeniyet tarihine yeni bir ruh üfleyip yeryüzüne model olacak şahane hizmetler meydana getirmesini ummak kendinizi/kendimizi aldatmak olur.
SON SÖZ:
Ben, yirmi yıldır, her seçimde Ak Parti'ye oy veren ama ne bir il başkanı, ne ilçe başkanı, ne milletvekili, ne belediye başkanı seçiminde fikri sorulmayan Ak Partililere sesleniyorum. Siz belki yine size sorulmadan belirlenecek belediye başkan adayına oy verip "kazandık" diye sevinmek isteyeceksiniz. Fakat artık bu o kadar kolay görünmüyor. Zira kişisel hırslarını parti ve şehrin çok üzerine taşıyan kasaba siyasetçisi akıldanelerin, kibirle attığı her yanlış adımın, muhalefetin sandığına güle oynaya giden oy olduğunu unutmayın. Git gide daha da belirginleşen bu acıklı tablo karşısında üzülmemek elde değil. Fakat sadece yazmaktan, kalemle uyarmaktan başka bir şey gelmiyor elden vesselam.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın, Bursa'nın medeniyet tarihine yeni bir ruh üflediğini, yeryüzüne model olacak şahane hizmetler meydana getirdiğini sanıp, hayret ve heyecanla muhteşem işler aramaya falan kalkmayın.
30 Ağustos Zafer Bayramı için,
"Halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil" diyerek sadece sözleriyle değil, kendi sorumluluğundaki bir yere diktiği ağacı, başka belediyenin sorumluluğunda olduğunu söyleyerek yaptığı icraatlarıyla da Bursa'nın bir belediye başkanı sorunu olduğunu su götürmez bir gerçeklik olarak ifade ediyor. Hani, diyorum, Ak Parti, Bursa'da hazır bir il başkanı ararken bir de belediye başkanı arasa istikbali adına hayırlı bir iş yapar kanaatindeyim.
"Kılavuzu karga olanın..." diye,
Meşhur bir atasözümüz var, bilirsiniz. O misal, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın kasaba siyasetçisi kılavuzları kendisini yine fena yanıltmışlar... Oysa çok defa, "kasaba siyasetiyle metropol yönetilmez" diye söyledik ama nedense Başkan Aktaş, bizi dinlemek yerine ısrarla bunun aksini ispat etmeye çalışıyor.
Yok kardeşim,
Zorlama, olmaz, olmuyor... Devlet Bahçeli'nin deyimiyle söylersek, "iki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz (Alinur Aktaş'tan da belediye başkanı olmaz). Siyasi görüşü, fikri aidiyeti, mezhebi ve yöresi ne olursa olsun, ister AK Partili, ister MHP'li, ister CHP'li olsun, her vatan evladı (Belediye Başkanı) olabilir, ne var ki, (Aktaş'tan) olmaz, olamaz, milletin terazisi bu sıkleti çekmez..." Nitekim, çekmiyor da zaten,
Bursa'da vatandaşlar,
Şehrin yaşayan ve her geçen gün kartopu gibi büyüyen sorunlarına çözümle birlikte yeni bir medeniyet başkenti inşa edilmesini beklerken; şehir yönetimi hakkında üstünkörü bilgi sahibi olan birisinin bile kolayca bilebileceği sıradan bir şeyi bilmemek, dahası bilmediğini de bilmemek gibi can alıcı, sarsıcı, kahredici bir sorunun pençesinde adeta ecel teri döküyorlar.
Efendim, konu şu:
Bizim, Alinur Aktaş, kendi sosyal medya hesabından, "Mudanya Belediyesi'nin sorumluluğundaki Tekel Parkı’nda kurumaya yüz tutmuş ağaçların yerine yenilerini dikerek parkı yeniden canlandırdık. Hemşehrilerimiz yeşilin tadını gönül rahatlığıyla çıkarabilir." şeklinde bir paylaşım yaptı...
Yaptı yapmasına ama,
Bunun bir kasaba siyaseti/kurnazlığı olduğu çok geçmeden anlaşıldı. Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bursa Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu kararı gereği, ağaçların anıt ağaç tescilinden dolayı Büyükşehir Belediyesi sorumluğunda olduğunu ve bu nedenle Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından kesiminin gerçekleştiği bilgisini belgesiyle birlikte paylaştı.

Aslında,
Ak Partili Büyükşehir Belediyesi'ni kasaba siyasetiyle yönetip, CHP'li bir kasaba belediye başkanı karşısında mahcup duruma düşürmek, kızarma ihtimali olan bir yüz için okkalı bir tokat hükmündedir.
Lakin tesir etmiyor.
Peki, şaşırıyor muyuz buna? Elbette ki; hayır. Neden? Çünkü, "kırk yıllık kani, olur mu yani" diye de bir atasözümüz var bizim. Öyle ki; insanlar, bir ömür boyu yaşadıkları hayattan, bildiklerinden ve alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemez, dolayısıyla değiş(e)mez. Buna sebep, Alinur Aktaş'tan da değişmesini beklemek, hayret ve heyecanla şehrin medeniyet tarihine yeni bir ruh üfleyip yeryüzüne model olacak şahane hizmetler meydana getirmesini ummak kendinizi/kendimizi aldatmak olur.
SON SÖZ:
Ben, yirmi yıldır, her seçimde Ak Parti'ye oy veren ama ne bir il başkanı, ne ilçe başkanı, ne milletvekili, ne belediye başkanı seçiminde fikri sorulmayan Ak Partililere sesleniyorum. Siz belki yine size sorulmadan belirlenecek belediye başkan adayına oy verip "kazandık" diye sevinmek isteyeceksiniz. Fakat artık bu o kadar kolay görünmüyor. Zira kişisel hırslarını parti ve şehrin çok üzerine taşıyan kasaba siyasetçisi akıldanelerin, kibirle attığı her yanlış adımın, muhalefetin sandığına güle oynaya giden oy olduğunu unutmayın. Git gide daha da belirginleşen bu acıklı tablo karşısında üzülmemek elde değil. Fakat sadece yazmaktan, kalemle uyarmaktan başka bir şey gelmiyor elden vesselam.
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Bursa'da bugün hava nasıl olacak? (24 Ocak 2021 Pazar)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırıya uğrayan geminin kaptanıyla telefonda görüştü

Dışişleri Nijerya’daki gemi baskınında kaçırılan mürettebatın bulunması için seferber

HDP İlçe Başkanlığı'na gece baskını

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden Nijerya’da kaçırılan gemi hakkında açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nde dış politika değerlendirme toplantısına başkanlık etti

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!