Alinur Başkan da okusun!
18 Ocak 2022 Salı , 22:40
Sevgili okurum!
Bugün önce birkaç şifre verelim. Sonra bir fıkra anlatalım ve nihayet kıssadan hissemizi de alıp bugünkü sohbetimizi sonlandıralım.
Birinci şifre: Sözleşmeli çalışan bir personel olsun.
İkinci şifre: Sözleşmeli personelin bindiği Tofaş Şahin arabası olsun.
Üçüncü şifre: Ölüsü bile beş milyon lira olan bir Porsche araba olsun.
Burada, hikayeye, lüks cip içinde intihar eden bir de işadamı ekleyebilirdim ama gece gece uykunuzu kaçıracak kadar gizeme gerek yok diye düşündüm.
Şimdi fıkramıza geçelim.
Şehrin ağası, imarından benzinliklere kadar çok kalemden oluşan haraçları toplaması için sağır ve dilsiz bir tetikçi tutmuş. Hani, tetikçi yakalanırsa falan polise bir şey anlatamasın diye.
Ağa, bir gün ödemelerin eksildiğini, buna mukabil, sözleşmeli çalışan ve Tofaş Şahin'e binen tetikçinin Porsche'ye binmeye başladığını fark etmiş ve tetikçiyi çağırmış. Bir de işaret dilini bilen tercüman bulmuş.
Tercüman işaretle sormuş: Para nerede?
Tetikçi işaretle yanıt vermiş: Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi de anlamıyorum.
Tercüman, tercüme etmiş: Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş.
Ağa, silahını çekip tetikçinin beynine dayamış: Şimdi sor bakalım, para nerede?
Tercüman işaretle yine sormuş: Para nerede? Tetikçi, kan ter içinde, işaretle yanıt vermiş: Şehir merkezinde falan yerde iki yüz bin dolar var.
"Ne söyledi?" demiş, Ağa
Tercüman yanıtlamış: Hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş.
Şimdi gelelim kıssadan hisseye.
Efendim, şehirde yetkiyi, gücü eline geçiren birisi; toz kaldırmadan haksızlık, hukuksuzluk yapmak için, konuştuğunda kimsenin anlamayacağını düşündüğü cengiz bir arslan parçası bile bulsa; o arslan parçası Şahin'den Porsche'ye uzanmak için tozutur ve o haramdan mutlaka kendine de yontar.
SON SÖZ:
Tamam da, burada anlatılanlarla Alinur Aktaş'ın ne alakası var? dediğinizi duyar gibiyim. Yok efendim, bir alakası yok. Alinur Başkan'ın ağa kılıklı akıldaneleri anlamamakta ısrar eteler de, bu köşenin takipçileri iyi bilir. Burada, ne kimseye yeminli düşmanlık, ne de övücülük yapılır. Uzağımızdakinin becerisi övülür. Yakınımızdakinin beceriksizliği yerilir. Bir de, tüyü bitmemiş yetim hakkı için, musibetten önce iş başındakilere nasihat edilir. Hani, zaman zaman eleştiriyorum diye Alinur Başkan bana kızıyor/küsüyor olsa da, ben ona küsmem. Hem neden küsmem biliyor musunuz? Ben, hiç tanımadığım, küçücük bedenine/yüreğine ağır yükler binmiş Kübranur için gözyaşlarıma söz geçiremezken, başımı Alinur Başkan'ın omzuna yaslayabildiğim için küsmem. Ondan mütevellit Allah için nasihat ederim. Mesela, çay yudumlarken bile arkana aldıklarına dikkat et derim.
Bugün önce birkaç şifre verelim. Sonra bir fıkra anlatalım ve nihayet kıssadan hissemizi de alıp bugünkü sohbetimizi sonlandıralım.
Birinci şifre: Sözleşmeli çalışan bir personel olsun.
İkinci şifre: Sözleşmeli personelin bindiği Tofaş Şahin arabası olsun.
Üçüncü şifre: Ölüsü bile beş milyon lira olan bir Porsche araba olsun.
Burada, hikayeye, lüks cip içinde intihar eden bir de işadamı ekleyebilirdim ama gece gece uykunuzu kaçıracak kadar gizeme gerek yok diye düşündüm.
Şimdi fıkramıza geçelim.
Şehrin ağası, imarından benzinliklere kadar çok kalemden oluşan haraçları toplaması için sağır ve dilsiz bir tetikçi tutmuş. Hani, tetikçi yakalanırsa falan polise bir şey anlatamasın diye.
Ağa, bir gün ödemelerin eksildiğini, buna mukabil, sözleşmeli çalışan ve Tofaş Şahin'e binen tetikçinin Porsche'ye binmeye başladığını fark etmiş ve tetikçiyi çağırmış. Bir de işaret dilini bilen tercüman bulmuş.
Tercüman işaretle sormuş: Para nerede?
Tetikçi işaretle yanıt vermiş: Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi de anlamıyorum.
Tercüman, tercüme etmiş: Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş.
Ağa, silahını çekip tetikçinin beynine dayamış: Şimdi sor bakalım, para nerede?
Tercüman işaretle yine sormuş: Para nerede? Tetikçi, kan ter içinde, işaretle yanıt vermiş: Şehir merkezinde falan yerde iki yüz bin dolar var.
"Ne söyledi?" demiş, Ağa
Tercüman yanıtlamış: Hala neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş.
Şimdi gelelim kıssadan hisseye.
Efendim, şehirde yetkiyi, gücü eline geçiren birisi; toz kaldırmadan haksızlık, hukuksuzluk yapmak için, konuştuğunda kimsenin anlamayacağını düşündüğü cengiz bir arslan parçası bile bulsa; o arslan parçası Şahin'den Porsche'ye uzanmak için tozutur ve o haramdan mutlaka kendine de yontar.
SON SÖZ:
Tamam da, burada anlatılanlarla Alinur Aktaş'ın ne alakası var? dediğinizi duyar gibiyim. Yok efendim, bir alakası yok. Alinur Başkan'ın ağa kılıklı akıldaneleri anlamamakta ısrar eteler de, bu köşenin takipçileri iyi bilir. Burada, ne kimseye yeminli düşmanlık, ne de övücülük yapılır. Uzağımızdakinin becerisi övülür. Yakınımızdakinin beceriksizliği yerilir. Bir de, tüyü bitmemiş yetim hakkı için, musibetten önce iş başındakilere nasihat edilir. Hani, zaman zaman eleştiriyorum diye Alinur Başkan bana kızıyor/küsüyor olsa da, ben ona küsmem. Hem neden küsmem biliyor musunuz? Ben, hiç tanımadığım, küçücük bedenine/yüreğine ağır yükler binmiş Kübranur için gözyaşlarıma söz geçiremezken, başımı Alinur Başkan'ın omzuna yaslayabildiğim için küsmem. Ondan mütevellit Allah için nasihat ederim. Mesela, çay yudumlarken bile arkana aldıklarına dikkat et derim.
Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!