'Ceza garantili köprü!'
18 Şubat 2022 Cuma , 22:07
Bugün, Yıldırım'dan bir okurum aradı.
Kısa süren selam-kelamdan sonra, sesine sinmiş, başka çaresi olmayan bir kararın sertliğiyle, "sen hiç 'ceza garantili köprü' gördün mü?" diye sordu.
Haliyle, ben de, okurumun sesindeki öfkeye ve içimde kat kat gezinen gündelikçi huzursuzluğuna zıt bir sükunetle, "görmedim" diye cevapladım.
Tamam, "hasta garantili" hastane, "geçiş garantili" köprü, "yolcu garantili" havaalanı duymuştuk. Hatta bir aralar, "ceza garantili mobese" falan da gündeme gelmişti ama "ceza garantili köprü" ilk defa duyuyorum.
Haliyle, meseleyi sordum.
Mesele şuymuş:
Çevre yolundan, Yıldırım/Samanlı bağlantısında, araçlar yüz, yüz on kilometre hızla seyrederken, bir anda hızın yetmiş kilometreye düşürülmesi gerektiğini bildiren tabelanın çıktığını; hemen otuz metre ilerisindeki köprüde de radarın ve polisin olduğunu söyledi.
Şikayeti şu:
Yüz on kilometre hızla gelen bir sürücü, yetmişe düşülmesi gerektiğini gösteren tabelayı görüp, istenilen hıza düşene kadar zaten radara girmiş ve hız sınırını aştığı için de çoktan cezayı yemiş oluyor.
Sorusu şu:
Yolda şerit daralmadığı veya ortada başkaca geçerli bir neden olmadığı halde, hız neden yüz ondan yetmişe düşüyor? Veya, hadi, hız sınır tabelasını koydunuz, istenilen hıza düşecek kadar mesafe bırakmadan radarı neden koyuyorsunuz?

Yıldırım'dan çevre yolu bağlantısında böyle bir uygulamanın olmadığını hatırlatan okurum; çevre yolundan, Yıldırım/Samanlı bağlantısındaki tabela ve radarın, bir nevi, "ceza garantili köprü" gibi durduğunu söyleyip, "devlet, vatandaşına tuzak kurmaz" ikazıyla birlikte, "sayın yetkililer konuyla/sorunla ilgilensinler" çağrısında bulundu.
SON SÖZ:
Ben, bu köşenin yazı gündelikçisiyim. Mülkün asıl sahibi okurlarımdır. Bundan mütevellit, "elçiye zeval olmaz" diyerek, kıymetli okurumun, şikayetini, isteğini sayın yetkililere iletmiş olayım. Devlet, elbette ki; vatandaşına tuzak kurmaz, kurmamalı. Eğer ortada bir hata-eksik var ise sayın yetkililerin ivedilikle düzelteceğine güvenim tamdır.
Kısa süren selam-kelamdan sonra, sesine sinmiş, başka çaresi olmayan bir kararın sertliğiyle, "sen hiç 'ceza garantili köprü' gördün mü?" diye sordu.
Haliyle, ben de, okurumun sesindeki öfkeye ve içimde kat kat gezinen gündelikçi huzursuzluğuna zıt bir sükunetle, "görmedim" diye cevapladım.
Tamam, "hasta garantili" hastane, "geçiş garantili" köprü, "yolcu garantili" havaalanı duymuştuk. Hatta bir aralar, "ceza garantili mobese" falan da gündeme gelmişti ama "ceza garantili köprü" ilk defa duyuyorum.
Haliyle, meseleyi sordum.
Mesele şuymuş:
Çevre yolundan, Yıldırım/Samanlı bağlantısında, araçlar yüz, yüz on kilometre hızla seyrederken, bir anda hızın yetmiş kilometreye düşürülmesi gerektiğini bildiren tabelanın çıktığını; hemen otuz metre ilerisindeki köprüde de radarın ve polisin olduğunu söyledi.
Şikayeti şu:
Yüz on kilometre hızla gelen bir sürücü, yetmişe düşülmesi gerektiğini gösteren tabelayı görüp, istenilen hıza düşene kadar zaten radara girmiş ve hız sınırını aştığı için de çoktan cezayı yemiş oluyor.
Sorusu şu:
Yolda şerit daralmadığı veya ortada başkaca geçerli bir neden olmadığı halde, hız neden yüz ondan yetmişe düşüyor? Veya, hadi, hız sınır tabelasını koydunuz, istenilen hıza düşecek kadar mesafe bırakmadan radarı neden koyuyorsunuz?

Yıldırım'dan çevre yolu bağlantısında böyle bir uygulamanın olmadığını hatırlatan okurum; çevre yolundan, Yıldırım/Samanlı bağlantısındaki tabela ve radarın, bir nevi, "ceza garantili köprü" gibi durduğunu söyleyip, "devlet, vatandaşına tuzak kurmaz" ikazıyla birlikte, "sayın yetkililer konuyla/sorunla ilgilensinler" çağrısında bulundu.
SON SÖZ:
Ben, bu köşenin yazı gündelikçisiyim. Mülkün asıl sahibi okurlarımdır. Bundan mütevellit, "elçiye zeval olmaz" diyerek, kıymetli okurumun, şikayetini, isteğini sayın yetkililere iletmiş olayım. Devlet, elbette ki; vatandaşına tuzak kurmaz, kurmamalı. Eğer ortada bir hata-eksik var ise sayın yetkililerin ivedilikle düzelteceğine güvenim tamdır.
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!