Davutoğlu, Millet İttifakı'nı Alpaslan Yıldız'la mı tasarlayacak?

Bugün, kime soranız erken veya zamanında yapılacak bir seçimde iktidarın değişeceğini söylüyor. Bu, muhalefet muhitinde konuşulan bir temenni değil sadece, iktidar muhitinin de içine düştüğü kaygı aynı zamanda.

Ne yazık ki; pandemiyle birlikte hızlanan, bütün müdahalelere rağmen önüne geçmek şöyle dursun daha da derinleşen ekonomik kriz, her şeye rağmen AK Parti'nin/Erdoğan'ın sorunları çözeceğine inanan iktidar muhitinde bile müthiş bir hayal kırıklığı yaratmış durumda. Bu hayal kırıklığı, giderek toplumu derin bir ümitsizliğe sevk ediyor.

Bu kötü giden sürecin belki de tek iyi şeyi, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İYİ Parti Lideri Meral Akşener ile kurdukları ve kararlılıkla yürüttükleri ittifak olsa gerek. Nitekim, ümit vadeden bir muhalefet hala nabzı atan bir demokrasinin gereğidir/göstergesidir.  

Buradan, AK Parti'nin MHP ile kurduğu ittifak kötüdür şeklinde bir sonuç çıkmasın. Bu ittifak da iyidir fakat ülkeyi yönettikleri için, nasıl iyi olanı "biz yaptık" diyorlarsa, kötü gidişattan da sorumludurlar.

Sürecin "iyisi" olarak tanımladığım muhalefet ittifakına DEVA ve Gelecek partileri de katılır mı bilinmez. Fakat AK Parti'nin farklı renklerdeki arka lokomotifleri gibi duran bu partilerin kendi başlarına bir yere varma imkanları şimdilik görünmüyor.

Tamam, DEVA Partisi'nde küçük de olsa bir kıpırdanma göze çarpıyor ama Gelecek Partisi için onu da söylemek mümkün değil. Bu da normal. Zira, Davutoğlu, başbakanlıktan ayrılış sürecinde siyasi kredisini tüketti. Eksi bakiye üzerine partisini kurdu fakat orada da "zarar" ediyor.

Kendisine sorsanız bunu asla kabullenmek istemeyecektir. Ne var ki; bu acı gerçeği görmek için sadece Bursa teşkilatında dünden bugüne yaşananlara bakmak yeterli olur.  

Tuhaf olan şu ki; daha kendi partisinde düzen sağlayamayan, partisindeki itirazları dinlemeyen, istifaları önleyemeyen Davutoğlu, mimarı, Kılıçdaroğlu ve Akşener olan Millet İttifakı'na düzen vermeye kalkıyor. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ve Akşener'le görüşüp Millet İttifakı'nın "üst tasarıma geçmesi" önerisi yapmış. Merak ediyorum, Davutoğlu, o tasarımı Alpaslan Yıldız'la mı yapacak?

Bu köşenin takipçileri bilecektir. Bir süre önce, "Bursa'da Gelecek düştü düşecek!" başlığıyla bir yazı kaleme almış ve Gelecek Partisi Bursa İl Yönetim Kurulu'ndan çok sayıda ismin istifa ettiğini duyurmuştum.

Bir müddet sonra da o yönetim düştü zaten. İstifa edenlerin çoğunun şikayeti hemen hemen aynıydı. Yani, Davutoğlu'nun, ısrarla vurguladığı ve hatta başbakanlığına mal olduğunu ima/iddia ettiği şeffaflığın "ş"sinin bile Bursa yönetiminde olmadığıydı. Bu acıklı durumdan İl Başkanı Alpaslan Yıldız'ı sorumlu tutmuşlardı ki; bu yakınmalar istifa dilekçelerine de yansımıştı.

SON SÖZ:

Bütün bu göze batan gelişmelere rağmen Davutoğlu, daha kendi kurduğu yönetimi bile bir arada tutamayan Alpaslan Yaldız'a, yönetimi yeniden kurma görevi verecek kadar çaresizken hangi özgüvenle, varlığında en ufak bir katkısının olmadığı Millet İttifakı'nı "tasarlamak" istiyor anlamış değilim. Davutoğlu, kurucusu bile olmadığı AK Parti'de bir manifesto yayımlama hakkını kendinde görüyor. Varlığında hiçbir emeği olmadığı Millet İttifakı'nı tasarlama özgüvenini kendinde buluyor ama ne hikmetse kendi partisinde olup bitenlere oralı bile olmuyor/olamıyor. Bu nasıl bir savrulmadır, bilen varsa  beri gelin.