Deva Partisi'ne oy vermeyeceğim!
25 Şubat 2022 Cuma , 23:34
Ali Babacan, henüz partileşme aşamasındayken, bir programda, kuracağı partinin adının henüz belli olmadığını fakat içinde "demokrat" veya "demokrasi" ibaresinin geçeceğini zikretmişti ki; demokrasi hassasiyetinden mütevellit bir kez daha takdir etmiştim.
Sonra, bildiğiniz gibi, kısa adı "Deva" olan Demokrasi ve Atılım Partisi'ni kurdu.
Bursa'da il başkanı arayış sürecinin önemli bir kısmına tanık oldum. Merhum Ahmet Edip Uğur vasıtasıyla il başkanlığı teklif edilen isimlerin, "Deva'nın üzerine sinmiş bir FETÖ kokusu" olduğu algısı nedeniyle kabul etmediklerini biliyorum.
Fakat yine de benim bir önyargım olmadı Deva Partisi'ne karşı. Hatta, Türkiye'nin, ekonomik krize girdiği bir dönemde, en iyi bildiğini alanda yaptığı özgüvenli açıklamalarla sempati değerini yükselten, "yeni nesil" bir siyasetçi olarak gördüğüm Ali Babacan'ı.
Ta ki; birkaç ay önce, Babacan'ın da katıldığı Merinos AKKM Orhangazi Salonu'nda gerçekleşen Bursa İl Kongresi'nde demokrasinin esamisinin bile okunmadığını görene kadar.
Adında, "demokrasi" olan ve kurulduğu günden beri "demokrasi" denince mangalda kül bırakmayan bir partide, demokrasinin suya tirit uyguladığını görmek bende büyük hayal kırıklığı yarattı.
O kongrede, divan başkanı olan İdris Şahin'in ağdalı cümleler kuracağım diye sözcüklerin canını çıkartması bir tarafa, lafı döndürüp, dolaştırıp il başkanı Serkan Özgöz'e getirmesi adeta kabak tadı vermişti. Resmen, göstermelik demokrasi oyunu oynarken, bir "yol kazası" olur korkusuyla delegeye sürekli Serkan Özgöz'ü işaret edip durmuştu İdris Şahin. Demokrasi dekorunun önünde ana karakterleri Kavuklu ve Pişekar olan bir Orta Oyunu seyretmiştik o gün Merinos AKKM'de.
Nihayet, bugün yine, Nilüfer ilçe kongresine katılmak üzere Bursa'ya geldi Ali Babacan. Yine, Merinos AKKM'de partililerine hitap etti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline ilişkin konuşan Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ukrayna ile ilgili kesin bir tavır sergilemediğini öne sürdü. Buna karşın, Deva Partisi’nin, Ukrayna halkının, "ama"sız ve "fakat"sız yanında olduğunu söyledi.
Şaşırdım, Babacan, bunu komiklik olsun diye söylediyse, hiç komik değil. Yok, gerçek söylediyse de gerçekten çok komik buldum. Zira, Rusya'ya en sert tepki vermekle kalmayıp, NATO ve Batı'ya, "sadece nasihat veriyorsunuz" diyerek üst perdeden ayar veren Erdoğan'ın tepkisini az bulan Babacan, sanırsınız partisinden bir tabur asker çıkarıp, cepheye gitmiş gibi konuşuyor.
SON SÖZ:
Ali Babacan, "Deva Partisi'nin, Bursa'ya çok yakıştığını" da söyledi, Merinos AKKM'de. Ben aynı kanaatte değilim. Bu kanaate de yine, Babacan'ın, "bu şehir lafa değil, icraata bakar..." sözlerinden vardım. Evet, bu şehir, kesinlikle lafa değil, icraata bakar. Ben de icraata bakıyorum ve kendi yazdığı delegeden bile "oy alamam" korkusuyla rakibine olmadık eziyeti yapan, kendine oy vermediğini düşündüğü ilçe başkanlarını aforoz etmeye kalkan bir il başkanı tarafından yönetilen partiye asla oy vermemem gerektiğini düşünüyorum. Her şey bir tarafa, rakip il başkanının karısına, "itilmiş" muamelesi yapıp, en kenarda bir sandalyeye oturtma nezaketsizliğini/çirkinliğini gösteren bir partiye ve bunu içini sindiren bir genel başkana, hadi ordan diyorum. Öyle ki; Babacan'ın, "öyle, çok konuşanlardan, kuru hamasetle peynir gemisi yürütmeye çalışanlardan bir hayır gelmeyeceğini bilir Bursa..." sözüne harfiyen katılıyorum ve kuru hamasetle demokrasi gemisi yürütmeye çalışan Deva Partisi'nden Bursa'ya hiçbir hayır gelmeyeceğini düşünüyorum. Aksini iddia edecek veya beni ikna edecek birisi varsa buyursun gelsin...
Sonra, bildiğiniz gibi, kısa adı "Deva" olan Demokrasi ve Atılım Partisi'ni kurdu.
Bursa'da il başkanı arayış sürecinin önemli bir kısmına tanık oldum. Merhum Ahmet Edip Uğur vasıtasıyla il başkanlığı teklif edilen isimlerin, "Deva'nın üzerine sinmiş bir FETÖ kokusu" olduğu algısı nedeniyle kabul etmediklerini biliyorum.
Fakat yine de benim bir önyargım olmadı Deva Partisi'ne karşı. Hatta, Türkiye'nin, ekonomik krize girdiği bir dönemde, en iyi bildiğini alanda yaptığı özgüvenli açıklamalarla sempati değerini yükselten, "yeni nesil" bir siyasetçi olarak gördüğüm Ali Babacan'ı.
Ta ki; birkaç ay önce, Babacan'ın da katıldığı Merinos AKKM Orhangazi Salonu'nda gerçekleşen Bursa İl Kongresi'nde demokrasinin esamisinin bile okunmadığını görene kadar.
Adında, "demokrasi" olan ve kurulduğu günden beri "demokrasi" denince mangalda kül bırakmayan bir partide, demokrasinin suya tirit uyguladığını görmek bende büyük hayal kırıklığı yarattı.
O kongrede, divan başkanı olan İdris Şahin'in ağdalı cümleler kuracağım diye sözcüklerin canını çıkartması bir tarafa, lafı döndürüp, dolaştırıp il başkanı Serkan Özgöz'e getirmesi adeta kabak tadı vermişti. Resmen, göstermelik demokrasi oyunu oynarken, bir "yol kazası" olur korkusuyla delegeye sürekli Serkan Özgöz'ü işaret edip durmuştu İdris Şahin. Demokrasi dekorunun önünde ana karakterleri Kavuklu ve Pişekar olan bir Orta Oyunu seyretmiştik o gün Merinos AKKM'de.
Nihayet, bugün yine, Nilüfer ilçe kongresine katılmak üzere Bursa'ya geldi Ali Babacan. Yine, Merinos AKKM'de partililerine hitap etti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline ilişkin konuşan Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ukrayna ile ilgili kesin bir tavır sergilemediğini öne sürdü. Buna karşın, Deva Partisi’nin, Ukrayna halkının, "ama"sız ve "fakat"sız yanında olduğunu söyledi.
Şaşırdım, Babacan, bunu komiklik olsun diye söylediyse, hiç komik değil. Yok, gerçek söylediyse de gerçekten çok komik buldum. Zira, Rusya'ya en sert tepki vermekle kalmayıp, NATO ve Batı'ya, "sadece nasihat veriyorsunuz" diyerek üst perdeden ayar veren Erdoğan'ın tepkisini az bulan Babacan, sanırsınız partisinden bir tabur asker çıkarıp, cepheye gitmiş gibi konuşuyor.
SON SÖZ:
Ali Babacan, "Deva Partisi'nin, Bursa'ya çok yakıştığını" da söyledi, Merinos AKKM'de. Ben aynı kanaatte değilim. Bu kanaate de yine, Babacan'ın, "bu şehir lafa değil, icraata bakar..." sözlerinden vardım. Evet, bu şehir, kesinlikle lafa değil, icraata bakar. Ben de icraata bakıyorum ve kendi yazdığı delegeden bile "oy alamam" korkusuyla rakibine olmadık eziyeti yapan, kendine oy vermediğini düşündüğü ilçe başkanlarını aforoz etmeye kalkan bir il başkanı tarafından yönetilen partiye asla oy vermemem gerektiğini düşünüyorum. Her şey bir tarafa, rakip il başkanının karısına, "itilmiş" muamelesi yapıp, en kenarda bir sandalyeye oturtma nezaketsizliğini/çirkinliğini gösteren bir partiye ve bunu içini sindiren bir genel başkana, hadi ordan diyorum. Öyle ki; Babacan'ın, "öyle, çok konuşanlardan, kuru hamasetle peynir gemisi yürütmeye çalışanlardan bir hayır gelmeyeceğini bilir Bursa..." sözüne harfiyen katılıyorum ve kuru hamasetle demokrasi gemisi yürütmeye çalışan Deva Partisi'nden Bursa'ya hiçbir hayır gelmeyeceğini düşünüyorum. Aksini iddia edecek veya beni ikna edecek birisi varsa buyursun gelsin...
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!