Erbakan'dan Erdoğan'a veryansın!
27 Mayıs 2022 Cuma , 21:13
Kendilerine, "Demokrasinin balans ayarcısı" payesi yükleyen ve sokaklarda tank yürütme cüretinde bulunan bedbahtların küstah kudretine boyun eğip, onca hizmet, zahmet ve zarafetine rağmen Necmettin Erbakan'a yüz çevirenlerin vicdanları bir arı sokması kadar da olsa acıyor mudur acaba?
Bu sabah, Ramada Otel'de Fatih Erbakan'ı dinlerken geldi aklıma bu kurşun kadar ağır soru...
Saadet Partisi ile yollarını ayırıp, kurduğu Yeniden Refah Partisi ile "yola devam" eden Fatih Erbakan, iki günlüğüne Bursa'ya geldi. Program kapsamında bu sabah da Bursa basınının karşısına çıktı.
Ne anlattığına geçmeden önce iki gözlemimi paylaşayım.
Birincisi, basın mensuplarının kolay ulaşımı açısından seçilen otel doğru olsa da, otel içinde seçilen salon veya salondaki masa düzeni berbattı. İkincisi, bu partinin bir il başkanı yok mu? Elbette ki; var. Adı Murat Kolancı. İyi bir insan, iyi bir Milli Görüşçü olduğuna ben şahidim. Fakat Genel Başkan'dan önce çıkıp iki kelam etmedi. Hadi etmedi, basın mensuplarını selamlamadı. Oysa orada bu partinin il başkanının kim olduğunu bilmeyen onlarca basın mensubu vardı.
***
İster zamanında yapılsın isterse erken; Türkiye'nin bir seçim havasına girdiği ortada. Saflar da olabildiğince netleşti. Tam da burada, ikircikli açıklamalarla nerede duracağı henüz bilinmeyen Fatih Erbakan'ın bir karar verip vermediği merak ediliyordu.
Yer yer rakamsal verilerle zenginleştirdiği uzun sayılacak konuşması biter bitmez eline mikrofonu geçiren ilk gazeteci, sordu, "Kimi destekliyorsunuz?" diye.
Erbakan, geçtiğimiz aylarda seçimin ikinci tura kalması halinde "Erdoğan'a destek vereceğiz" açıklamasına parti tabanından tepki geldiğini söyleyerek, seçime hiçbir ittifak içinde değil, kendi başlarına gireceklerini ve Erdoğan'ı da Kılıçdaroğlu'nu da desteklemeyeceklerini söyledi.
Bana sorarsanız ortada hala bir belirsizlik söz konusu. Birinci tur tamam ama Fatih Erbakan'ın ikinci tura kalmayacağı da ortada; şu halde, Yeniden Refah Partisi'nin ikinci turda kime destek vereceği hala gizemini koruyor. Ancak, parti tabanının, "Kılıçdaroğlu ile Erdoğan kalsa, yine de Erdoğan'a vermeyelim..." noktasında olduğunu açıklamıştı Erbakan. Görünen o ki; Yeniden Refah tabanından Erdoğan'a destek yok.
Tabandaki bu Ak Parti/Erdoğan karşıtlığı Erbakan'da da makes bulmuş olacak ki; konuşması boyunca iktidara adeta veryansın etti. "Cumhuriyet tarihinde kimseye nasip olmamış şekilde iktidarda kaldılar. Hiçbir mazerete sığınamayacak şekilde ellerinde güç var..." diyerek başladığı konuşmasında, Ak Parti'nin eksilerini, tıpkı babası gibi tane tane ve rakamlarla anlattı.
Mesela, "128 kez imtiyazlı şirketlere vergi affı yapıldı..." dedi. Mesela, "Sanayi üretiminin milli gelire oranı yüzde 24'ten 20'ye, tarım üretimi ise yüzde 12'den yüzde 5'e düştü. 2021 yılında 10 milyona yakın, Yunanistan nüfusuna yakın işsiz var..." dedi. Mesela, "11 milyon 362 bin insan gıda, 5 milyon 700 bin hane yardım almış. 9 buçuk milyon insan sağlık sigortasını ödeyememiş..." dedi.
SON SÖZ:
Fatih Erbakan'ın açıklamalarından anladığım şu ki; kendini kibrin ölümcül cazibesine kaptırmış Ak Partililerin pervasız icraatları, aynı gözden dökülen yaşlar kadar yakın olanları bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan soğutmuşlar. Bu ibretlik tablo; Nobel ödüllü yazar Necip Mahfuz'un, "Çok sayıda insan seni alkışlıyorsa, bil ki; alkışların dinmesini bekleyen çok daha fazla insan vardır daima..." sözünü hatırlattı bana. Eğer, o, "çok daha fazla" olan tarafta, dün yağan yağmurda beraber ıslandıklarının sayısı da git gide artıyorsa durup düşünmek gerekmiyor mu; "Biz nerede hata yaptık" diye?
Bu sabah, Ramada Otel'de Fatih Erbakan'ı dinlerken geldi aklıma bu kurşun kadar ağır soru...
Saadet Partisi ile yollarını ayırıp, kurduğu Yeniden Refah Partisi ile "yola devam" eden Fatih Erbakan, iki günlüğüne Bursa'ya geldi. Program kapsamında bu sabah da Bursa basınının karşısına çıktı.
Ne anlattığına geçmeden önce iki gözlemimi paylaşayım.
Birincisi, basın mensuplarının kolay ulaşımı açısından seçilen otel doğru olsa da, otel içinde seçilen salon veya salondaki masa düzeni berbattı. İkincisi, bu partinin bir il başkanı yok mu? Elbette ki; var. Adı Murat Kolancı. İyi bir insan, iyi bir Milli Görüşçü olduğuna ben şahidim. Fakat Genel Başkan'dan önce çıkıp iki kelam etmedi. Hadi etmedi, basın mensuplarını selamlamadı. Oysa orada bu partinin il başkanının kim olduğunu bilmeyen onlarca basın mensubu vardı.
***
İster zamanında yapılsın isterse erken; Türkiye'nin bir seçim havasına girdiği ortada. Saflar da olabildiğince netleşti. Tam da burada, ikircikli açıklamalarla nerede duracağı henüz bilinmeyen Fatih Erbakan'ın bir karar verip vermediği merak ediliyordu.
Yer yer rakamsal verilerle zenginleştirdiği uzun sayılacak konuşması biter bitmez eline mikrofonu geçiren ilk gazeteci, sordu, "Kimi destekliyorsunuz?" diye.
Erbakan, geçtiğimiz aylarda seçimin ikinci tura kalması halinde "Erdoğan'a destek vereceğiz" açıklamasına parti tabanından tepki geldiğini söyleyerek, seçime hiçbir ittifak içinde değil, kendi başlarına gireceklerini ve Erdoğan'ı da Kılıçdaroğlu'nu da desteklemeyeceklerini söyledi.
Bana sorarsanız ortada hala bir belirsizlik söz konusu. Birinci tur tamam ama Fatih Erbakan'ın ikinci tura kalmayacağı da ortada; şu halde, Yeniden Refah Partisi'nin ikinci turda kime destek vereceği hala gizemini koruyor. Ancak, parti tabanının, "Kılıçdaroğlu ile Erdoğan kalsa, yine de Erdoğan'a vermeyelim..." noktasında olduğunu açıklamıştı Erbakan. Görünen o ki; Yeniden Refah tabanından Erdoğan'a destek yok.
Tabandaki bu Ak Parti/Erdoğan karşıtlığı Erbakan'da da makes bulmuş olacak ki; konuşması boyunca iktidara adeta veryansın etti. "Cumhuriyet tarihinde kimseye nasip olmamış şekilde iktidarda kaldılar. Hiçbir mazerete sığınamayacak şekilde ellerinde güç var..." diyerek başladığı konuşmasında, Ak Parti'nin eksilerini, tıpkı babası gibi tane tane ve rakamlarla anlattı.
Mesela, "128 kez imtiyazlı şirketlere vergi affı yapıldı..." dedi. Mesela, "Sanayi üretiminin milli gelire oranı yüzde 24'ten 20'ye, tarım üretimi ise yüzde 12'den yüzde 5'e düştü. 2021 yılında 10 milyona yakın, Yunanistan nüfusuna yakın işsiz var..." dedi. Mesela, "11 milyon 362 bin insan gıda, 5 milyon 700 bin hane yardım almış. 9 buçuk milyon insan sağlık sigortasını ödeyememiş..." dedi.
SON SÖZ:
Fatih Erbakan'ın açıklamalarından anladığım şu ki; kendini kibrin ölümcül cazibesine kaptırmış Ak Partililerin pervasız icraatları, aynı gözden dökülen yaşlar kadar yakın olanları bile Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan soğutmuşlar. Bu ibretlik tablo; Nobel ödüllü yazar Necip Mahfuz'un, "Çok sayıda insan seni alkışlıyorsa, bil ki; alkışların dinmesini bekleyen çok daha fazla insan vardır daima..." sözünü hatırlattı bana. Eğer, o, "çok daha fazla" olan tarafta, dün yağan yağmurda beraber ıslandıklarının sayısı da git gide artıyorsa durup düşünmek gerekmiyor mu; "Biz nerede hata yaptık" diye?
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!