Kim o AK Parti ilçe başkanı?
17 Kasım 2020 Salı, 21:56
Bugün size,
Çok çarpıcı, çok yakıcı, çok sarsıcı, çok manidar, cevabını çok merak ettiğim bir soru sorarak başlamak istiyorum.
Efendim,
AK Parti'nin Bursa'da halihazırdaki ilçe başkanlarından birisi, geçmişte "Abi, benim anlamadığım biz bir değil miydik? AKP, cemaate, cemaat AKP'ye sallıyor. Biz gençler kime inanacağız şimdi?" diye bir paylaşım yapmış olsa ne olurdu?
Dikkat buyurun!
Yeryüzünün görüp görebileceği en hain terör örgütüne, "cemaat", AK Parti'ye ise "AKP" diyen, kafası hayli karışık bir AK Parti ilçe başkanından bahsediyorum. Üstelik,"biz bir değil miydik?" diyerek üstüne bir de tüy diken ilçe başkanından...
Şaka gibi değil mi?
Aslında bu sorunun cevabı, AK Parti'nin bugün neden oy, insan ve itibar kaybettiğini anlamamız açısından fazlasıyla önemli. Hatta, "Aday olma" denilen Ayhan Salman'ın yerine kaliteli bir isim bulunamıyor olması bile bu şaka gibi durumun başka bir çeşididir aslında. Fakat bu halin gerçek bir faturasının olacağı da aşikar. O faturanın ise ilk seçimde son kale Bursa'nın da kaybedilebileceği olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
Yazıyı buraya kadar okuyan
Hemen herkesin, "Kim O ilçe başkanı?" dediğini duyar gibiyim. Değerli okurum! Şimdi sen O ilçe başkanın kim olduğunu düşünürken ben de AK Parti'nin diğer ilçe başkanlarının düştüğü "ayıplı" durumu anlatayım sana...
Bu, "ayıplı" durumu,
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı İsmet Karaca'dan dinledik. Karaca, AK Parti ilçe başkanlarının, Alinur Aktaş yönetimindeki Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraki şirketlerin yönetim kurullarında yer aldıklarını ve buralardan maaş aldıklarını, "böylesine fütursuz partizanlık tablosu görmemiştik..." sözleriyle gündeme getirdi.
Burada,
AK Parti'nin hangi değerler üzerinde yükseldiğini bilmeden, alınan maaşların öyle sanıldığı gibi büyük miktarlar olmadığı öne sürülebilir ki; Alinur Aktaş da tam bunu yaptı. Fakat burada konu maaş değil zaten. Konu, her biri, muhteşem yapıyı ayakta tutan mermer sütunlar gibi dimdik durması gereken AK Parti ilçe başkanlarının o fazla olmayan maaşı bile almaya cüret edip, isimlerini boncuk gibi şirket yönetimlerine dizdirmeleri ve bundan da zerrece rahatsızlık duymamalarıdır.
Hatırlarsanız,
"Görmemişin çocuğu olmuş..." misali, Alinur Aktaş da, kendisini bütün bu şirketlerin yönetim kurulu başkanlıklarına atamış, ulusala varan haklı tepkiler üzerine ise kendisi, kendisini görevden almak zorunda kalmıştı. Oysa koca büyükşehir belediye başkanlığı koltuğunda oturan birinin söylediği her sözün bir anlamı, yaptığı her hareketin bir ağırlığı olması gerekmez mi? Ne yalan söyleyeyim, böyle hareketler karşısında, "nokta nokta sorunlarım sebebiyle görevi bırakıyorum" dese de, dünya aleme daha fazla rezil etmese bizi diyesim geliyor.
Açık söylüyorum,
Alinur Aktaş'ın, suskun itaatkarlık üzerine ve hamaset diliyle yürütmeye çalıştığı kasaba siyaseti sadece kendisini lekelemiyor, Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm belediye şirketlerini de lekeliyor. Tüm AK Parti ilçe başkanlarını şaibe altında bırakıyor. AK Parti'yi gözden düşürüyor. Daha da acısı, bu çirkinliğe itiraz edecek ne bir il başkanı ne de bir ilçe başkanı kalmış bu partide. Fakat şaşırmıyorum, baş ne yana bakarsa ayaklar o tarafa yönelir. Büyükşehir Belediye Başkanı kendisini bütün şirketlere başkan atarsa, AK Parti'nin il başkanı BESAŞ'a fatura keserse ilçe başkanları da o şirketlerin yönetimlerine boncuk gibi dizilirler haliyle...
Oysa,
Öncülük ettiği mazlum, mahzun, mağdur, mağlup insanların hayatlarını anlamlandırmak ve o anlamlı hayatı kendinden sonraki nesillere armağan etmek için yola çıkmış bir "Erdemliler Hareketi" değil miydi AK Parti? Ne ara böylesine fosilleşmiş ahlaktan mülhem bir siyasal zihniyete öykünür oldunuz? Ne ara, AK Parti'nin bir AK Parti olduğunu, ak kalması gerektiğini unuttunuz?
SON SÖZ:
Ey AK Partililer! Mezarlıklarda, cenaze sahiplerine "okunmuş Yasin" satmaya çalışan sahtekarlar gibi davranmayın. Bireysel hırsların esiri olarak, ortak değerleri altüst etmeyin. Bir "Erdemliler Hareketi" olarak yola çıkmış AK Parti'nin erdeminin üzerine beton dökerek kendi menzilinize yürümeye çalışmayın. AK Parti'yi AK bırakın. Bırakamıyorsanız AK Parti'yi bırakın.
Çok çarpıcı, çok yakıcı, çok sarsıcı, çok manidar, cevabını çok merak ettiğim bir soru sorarak başlamak istiyorum.
Efendim,
AK Parti'nin Bursa'da halihazırdaki ilçe başkanlarından birisi, geçmişte "Abi, benim anlamadığım biz bir değil miydik? AKP, cemaate, cemaat AKP'ye sallıyor. Biz gençler kime inanacağız şimdi?" diye bir paylaşım yapmış olsa ne olurdu?
Dikkat buyurun!
Yeryüzünün görüp görebileceği en hain terör örgütüne, "cemaat", AK Parti'ye ise "AKP" diyen, kafası hayli karışık bir AK Parti ilçe başkanından bahsediyorum. Üstelik,"biz bir değil miydik?" diyerek üstüne bir de tüy diken ilçe başkanından...
Şaka gibi değil mi?
Aslında bu sorunun cevabı, AK Parti'nin bugün neden oy, insan ve itibar kaybettiğini anlamamız açısından fazlasıyla önemli. Hatta, "Aday olma" denilen Ayhan Salman'ın yerine kaliteli bir isim bulunamıyor olması bile bu şaka gibi durumun başka bir çeşididir aslında. Fakat bu halin gerçek bir faturasının olacağı da aşikar. O faturanın ise ilk seçimde son kale Bursa'nın da kaybedilebileceği olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
Yazıyı buraya kadar okuyan
Hemen herkesin, "Kim O ilçe başkanı?" dediğini duyar gibiyim. Değerli okurum! Şimdi sen O ilçe başkanın kim olduğunu düşünürken ben de AK Parti'nin diğer ilçe başkanlarının düştüğü "ayıplı" durumu anlatayım sana...
Bu, "ayıplı" durumu,
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı İsmet Karaca'dan dinledik. Karaca, AK Parti ilçe başkanlarının, Alinur Aktaş yönetimindeki Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraki şirketlerin yönetim kurullarında yer aldıklarını ve buralardan maaş aldıklarını, "böylesine fütursuz partizanlık tablosu görmemiştik..." sözleriyle gündeme getirdi.
Burada,
AK Parti'nin hangi değerler üzerinde yükseldiğini bilmeden, alınan maaşların öyle sanıldığı gibi büyük miktarlar olmadığı öne sürülebilir ki; Alinur Aktaş da tam bunu yaptı. Fakat burada konu maaş değil zaten. Konu, her biri, muhteşem yapıyı ayakta tutan mermer sütunlar gibi dimdik durması gereken AK Parti ilçe başkanlarının o fazla olmayan maaşı bile almaya cüret edip, isimlerini boncuk gibi şirket yönetimlerine dizdirmeleri ve bundan da zerrece rahatsızlık duymamalarıdır.
Hatırlarsanız,
"Görmemişin çocuğu olmuş..." misali, Alinur Aktaş da, kendisini bütün bu şirketlerin yönetim kurulu başkanlıklarına atamış, ulusala varan haklı tepkiler üzerine ise kendisi, kendisini görevden almak zorunda kalmıştı. Oysa koca büyükşehir belediye başkanlığı koltuğunda oturan birinin söylediği her sözün bir anlamı, yaptığı her hareketin bir ağırlığı olması gerekmez mi? Ne yalan söyleyeyim, böyle hareketler karşısında, "nokta nokta sorunlarım sebebiyle görevi bırakıyorum" dese de, dünya aleme daha fazla rezil etmese bizi diyesim geliyor.
Açık söylüyorum,
Alinur Aktaş'ın, suskun itaatkarlık üzerine ve hamaset diliyle yürütmeye çalıştığı kasaba siyaseti sadece kendisini lekelemiyor, Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere tüm belediye şirketlerini de lekeliyor. Tüm AK Parti ilçe başkanlarını şaibe altında bırakıyor. AK Parti'yi gözden düşürüyor. Daha da acısı, bu çirkinliğe itiraz edecek ne bir il başkanı ne de bir ilçe başkanı kalmış bu partide. Fakat şaşırmıyorum, baş ne yana bakarsa ayaklar o tarafa yönelir. Büyükşehir Belediye Başkanı kendisini bütün şirketlere başkan atarsa, AK Parti'nin il başkanı BESAŞ'a fatura keserse ilçe başkanları da o şirketlerin yönetimlerine boncuk gibi dizilirler haliyle...
Oysa,
Öncülük ettiği mazlum, mahzun, mağdur, mağlup insanların hayatlarını anlamlandırmak ve o anlamlı hayatı kendinden sonraki nesillere armağan etmek için yola çıkmış bir "Erdemliler Hareketi" değil miydi AK Parti? Ne ara böylesine fosilleşmiş ahlaktan mülhem bir siyasal zihniyete öykünür oldunuz? Ne ara, AK Parti'nin bir AK Parti olduğunu, ak kalması gerektiğini unuttunuz?
SON SÖZ:
Ey AK Partililer! Mezarlıklarda, cenaze sahiplerine "okunmuş Yasin" satmaya çalışan sahtekarlar gibi davranmayın. Bireysel hırsların esiri olarak, ortak değerleri altüst etmeyin. Bir "Erdemliler Hareketi" olarak yola çıkmış AK Parti'nin erdeminin üzerine beton dökerek kendi menzilinize yürümeye çalışmayın. AK Parti'yi AK bırakın. Bırakamıyorsanız AK Parti'yi bırakın.
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

HDP İlçe Başkanlığı'na gece baskını

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vahdettin Köşkü’nde dış politika değerlendirme toplantısına başkanlık etti

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü’nden Nijerya’da kaçırılan gemi hakkında açıklama

Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırıya uğrayan geminin kaptanıyla telefonda görüştü

Dışişleri Nijerya’daki gemi baskınında kaçırılan mürettebatın bulunması için seferber

Bursa'da bugün hava nasıl olacak? (24 Ocak 2021 Pazar)

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!