'Kurduğumuz gün 40-50 ilde tabelayı asarız!'
17 Ekim 2020 Cumartesi, 21:00
Türk siyasetini,
Yeniden şekillendirmenin yapıtaşları döşeniyor adeta. Biliyorsunuz, belki de gelecekte üniversitelerin ilgili bölümlerinde ders olarak okutulacak, üzerine kitaplar yazılacak kadar zorlu bir sürecin ardından kuruldu İYİ Parti. İlk zamanlar, iktidardaki AK Parti ve hükümette sorumsuz yetki kullanan ortağı MHP tarafından, "ipsiz-sapsız, Pensilvanya'dan talimat alan, FETÖ piyonu, terör işbirlikçisi" olarak suçlandılar. İYİ Parti ve lideri Meral Akşener, uzun süre bu baskı ve algı esaretinde siyaset yapmak zorunda kaldı.
Fakat yılmadılar,
Kararlılıkla mücadelenin sonunda muratlarına erdiler. Bizzat AK Parti ve MHP'nin uzun süren, "FETÖ piyonu, terör işbirlikçisi" suçlamalarından vazgeçip, "Yerli ve Milli" ilan etmeleri İYİ Parti ve lideri Akşener'in üzerine çöken kara bulutların kalkmasına, partinin yıldızın (güneşinin) daha fazla parlamasına neden oldu. Bugün, ülkücülerden müteşekkil parti algısı henüz kırılamamış ve tam olarak tabana yayılamamış olsa da yükselen bir İYİ Parti var karşımızda.
Ne var ki;
İYİ Parti, iktidardan çok muhalefetten oy alıyor. Bu yakıcı tablo öteden beri ısrarla dile getirdiğimiz, "Türkiye'nin Muhalefet Sorunu"nu bir kez daha gözler önüne sermiyor mu? Öyle ki; iktidardan kopup muhalefette saf tutan Deva ve Gelecek partilerinin de dalga dalga büyümediği ortada. AK Parti, ülke yönetme becerisi bakımından kendi tecrübesinin çok gerisine düşmüş olsa da, bütün yıpranmışlığına rağmen hala muhalefetin birkaç adım önünde yürümeye devam ediyor.
İşte bakın,
İktidardan çok muhalefete muhalefet etmek için yollara düşen Muharrem İnce tolumda hiçbir heyecan uyandıramıyor. Emin olun, "Bin Günde Memlekete Hareketi" programı kapsamında 81 ile yapacağı gezi, İnce için iyi bir turistik seyahat olmaktan öteye bir fayda sağlamayacak. Muharrem İnce, bu kapsamlı geziden sonra parti kurmak yerine gezi notlarından oluşan bir kitap yazsa ülke için daha faydalı bir iş yapmış olur kanaatindeyim.
Muharrem İnce'yle birlikte,
CHP'den neşet eden bir diğer muhalif isim ise Türkiye Değişim Hareketi lideri Mustafa Sarıgül... Yıllar önce Deniz Baykal'a karşı bayrak açan Sarıgül, TDH'yi kurdu ve henüz partileşmeden neredeyse bütün ülkede örgütlenmeyi başarmıştı. O kadar ki; yıllardır örgütlü partilerden çok daha fazla kalabalıkları meydanlara toplayıp büyük mitingler bile yaptı. Hatta en görkemlisini bir Şenol Seven organizasyonu olarak Bursa'da gerçekleştirdiklerine bizzat şahit olmuştuk.
Türkiye'nin hemen her yerinde,
Dağından ovasına, "Çare Sarıgül" yazılarını görmek sıradan bir hal almıştı ki; CHP'de beklenmedik lider değişimi Sarıgül'ü de bir karar vermeye zorladı. Ya aldırmayacak yürüyüşüne devam edecekti, ya da "buraya kadar" diyecekti. O ikincisini tercih etti. "Bölen olmayacağım" diyerek yeni seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'na fırsat vereceğini söyledi. Bu tutumunu kimileri takdir ederken kimileri de eleştirdi. Ancak o günden bugüne TDH'liler, sayıları azalsa da birlikteliklerini sürdürdüler.
Bu kararlı yolculuk
Er ya da geç bir partileşmeye çıkar mı bilmiyorum fakat son birkaç gündür Sarıgül cephesinde yeni hareketlenmeler göze çarpıyor. Birçok ildeki TDH kadroları, "partileşip, ertelenen değişimi gerçekleştirmek" üzere Sarıgül'ü göreve davet eden ilanlar yayınlıyorlar.
İllerdeki bu hareketlenmeyi görünce,
TDH'nin iki numarası, Genel Sekreter Hasan Aydın'ı arayıp, 'partiyi kuruyor musunuz?' diyerek ne olup bittiğini sordum. Hasan Aydın, "biz hazırız" diyerek söze başladı. Fakat, "Başkan Mustafa Sarıgül henüz karar vermedi" dedi. TDH teşkilatlarının birçok ilde hazır olduğunu ve ekibin Sarıgül üzerinde "partiyi kur" baskısını artırdığını, Sarıgül'ün ise bu talepler karşısında henüz karar vermemiş olmakla birlikte eskisi kadar direnç göstermediğini söyledi.
Hasan Aydın,
Bu kırılan direncin gerekçesini ise, "Türkiye'nin geldiği durum ortada, iktidar oy kaybediyor, görülmemiş bir şekilde muhalefet de oy kaybediyor. Siyasette bir boşluk ortaya çıktı ve yeni kurulan partiler de bu boşluğu dolduramadılar..." tespitiyle açıkladı. Bu işin süresini sorduğumda, Hasan Aydın, “fazla uzun sürmez, birkaç ay içinde netleşecektir. Kaldı ki; Teşkilatlar büyük ölçüde hazır, parti kurulduğu an bir günde en az 40-50 ilde tabelayı asarız..." dedi. Hasan Aydın, ayrıca, "giderek artan bir ilgi var" diyerek daha önce TDH'de görev almış ama partileşmediği için başka partilere gidenlerin de son günlerde arayıp sorduğunu hatırlattı.
SON SÖZ:
Meral Akşener liderliğindeki İYİ Parti nasıl ki; gelecekte üniversitelerin ilgili bölümlerinde ders olarak okutulacak, üzerine kitaplar yazılacak kadar zorlu bir sürecin ardından ve bir o kadar da hızlı kurulduysa, Mustafa Sarıgül liderliğindeki TDH'nin de bütün teşkilatları hazır olmasına ve kimsenin bir engel çıkarmamasına rağmen yıllardır partileş(e)memesi ayrı bir ders olsa gerek. Şimdi en başa dönersek, ağır aksak da olsa, hem iktidardan hem de muhalefetten kopanlar Türk siyasetini yeniden şekillendirecek yapıtaşlarını döşüyorlar.
Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!