'Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz!'
13 Ocak 2021 Çarşamba, 00:25
Pensilvanya'daki,
Çiftliğinde keyif çatan FETÖ terör örgütü elebaşının, "Eğer ahrette Allah bana şefaat etme imkanı verirse, bunu ilk önce Ecevit için kullanacağım" dediği, Bülent Ecevit'in, başörtülü milletvekili için kullandığı, "lütfen bu hanıma haddini bildiriniz" sözünü bir defalığına ödünç almak istiyorum.
Aynı sözü ben de,
FETÖ'nün firari savcısı hain Zekeriya Öz için, "bu memlekette bir gün Zekeriya Öz'ün heykeli dikilecektir..." diyen, Boşnak kardeşlerimiz için "kusturmalı Boşnak ...." sözüyle korkunç bir rezalete imza atan Rasim Ozan Kütahyalı'nın karısı için kullanıyorum.
Evet,
"Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz"
Şimdi,
Bülent Ecevit'in sözünü ödünç alıp, Rasim'im karısı için neden mi sarf ediyorum? Anlatayım. Efendim, bu hain Zekeriya'nın heykelini dikme heveslisi Rasim'in, her konuda uzman karısı, pandemi sürecinde uzaktan eğitim yapmak zorunda kalan öğretmenlerimiz için, utanmadan "rahata alıştılar" deme cüretinde bulunmuş.
Emin olun,
Rasim'in karısının alçıya alınması gereken aklıyla yaptığı bu pervasız açıklama, Rasim'in bağıra bağıra Boşnak kardeşlerimiz için sarf ettiği iğrenç sözler kadar sorumsuz ve en az onun kadar tepki gösterilmesi gereken bir çirkinliktir.
Peki,
Binlerce öğretmen için bu denli bir pervasızlığa imza atan Rasim'in karısına gereken tepki gösterildi mi? Elbette ki; hayır.
En büyük
Eğitim sendikası olmak övünen Eğitim-Bir-Sen'in Genel Başkanı Ali Yalçın, Twitter hesabından "dostlar alışverişte görsün" kabilinden bir açıklama yapmakla yetinmiş. Aynı sendikanın, Bursa Şube Başkanı Ramazan Acar da, yine, Twitter hesabından, "Bu süreçte okulların kapalı oluşuyla ilgili olarak karar alıcıları eleştirmek yerine sürecin sorumlusu öğretmenlermiş gibi 'rahata alıştılar' şeklinde yaftalamak büyük haksızlıktır. Meslektaşlarımız her koşulda işinin başında, sorumluluğunun bilincindedir" şeklinde adeta suya tirit bir açıklama ile konuyu savuşturmuş.
Buradan da anlaşılacağı üzere,
Zamanında FETÖ'yü yere göğe sığdıramayan, şimdilerde ise iktidarı övmek için saatlerce çene suyu çorba kaynatan Rasim'in karısı hepten haksız da sayılmaz.
Zira,
Öğretmenlerin haklarını-hukuklarını korumak, kollamakla mükellef sendika/lar Rasim'in karısının bahsettiği, "rahata alışmış" olmalılar ki; öğretmenlere yapılan haksızlık karşısında, "hiçbir şey demesek de kesin bir şey dedik" kıvamında açıklamalarla hem bir şey demiş oluyorlar hem de konforlarını bozmuyorlar.
SON SÖZ:
Biliyorsunuz, 11 Ocak Pazartesi saat 10.00'da tüm okullarda buruk bir bayrak töreni yapıldı. Eş zamanlı olarak TRT EBA kanallarında da İstiklal Marşı okundu. İşte o gün o saatlerde ben de rahata alışmayan bir öğretmenin hakim olamadığı gözyaşlarını siliyor, "elbet bu zor günler geçecek" diyerek teselli ediyordum. Muhtemeldir ki; o saatlerde Rasim'in karısı da FETÖ kredisiyle sahip olduğu villasında keyif çayı yudumluyordur. Bağrıma basıp, teselli etmeye çalıştığım o öğretmenin döktüğü gözyaşı hakkı için diyorum ki; "lütfen bu hanıma haddini bildiriniz." Aksi halde bu öğretmenlerin âhı sizi fena çarpar.
Çiftliğinde keyif çatan FETÖ terör örgütü elebaşının, "Eğer ahrette Allah bana şefaat etme imkanı verirse, bunu ilk önce Ecevit için kullanacağım" dediği, Bülent Ecevit'in, başörtülü milletvekili için kullandığı, "lütfen bu hanıma haddini bildiriniz" sözünü bir defalığına ödünç almak istiyorum.
Aynı sözü ben de,
FETÖ'nün firari savcısı hain Zekeriya Öz için, "bu memlekette bir gün Zekeriya Öz'ün heykeli dikilecektir..." diyen, Boşnak kardeşlerimiz için "kusturmalı Boşnak ...." sözüyle korkunç bir rezalete imza atan Rasim Ozan Kütahyalı'nın karısı için kullanıyorum.
Evet,
"Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz"
Şimdi,
Bülent Ecevit'in sözünü ödünç alıp, Rasim'im karısı için neden mi sarf ediyorum? Anlatayım. Efendim, bu hain Zekeriya'nın heykelini dikme heveslisi Rasim'in, her konuda uzman karısı, pandemi sürecinde uzaktan eğitim yapmak zorunda kalan öğretmenlerimiz için, utanmadan "rahata alıştılar" deme cüretinde bulunmuş.
Emin olun,
Rasim'in karısının alçıya alınması gereken aklıyla yaptığı bu pervasız açıklama, Rasim'in bağıra bağıra Boşnak kardeşlerimiz için sarf ettiği iğrenç sözler kadar sorumsuz ve en az onun kadar tepki gösterilmesi gereken bir çirkinliktir.
Peki,
Binlerce öğretmen için bu denli bir pervasızlığa imza atan Rasim'in karısına gereken tepki gösterildi mi? Elbette ki; hayır.
En büyük
Eğitim sendikası olmak övünen Eğitim-Bir-Sen'in Genel Başkanı Ali Yalçın, Twitter hesabından "dostlar alışverişte görsün" kabilinden bir açıklama yapmakla yetinmiş. Aynı sendikanın, Bursa Şube Başkanı Ramazan Acar da, yine, Twitter hesabından, "Bu süreçte okulların kapalı oluşuyla ilgili olarak karar alıcıları eleştirmek yerine sürecin sorumlusu öğretmenlermiş gibi 'rahata alıştılar' şeklinde yaftalamak büyük haksızlıktır. Meslektaşlarımız her koşulda işinin başında, sorumluluğunun bilincindedir" şeklinde adeta suya tirit bir açıklama ile konuyu savuşturmuş.
Buradan da anlaşılacağı üzere,
Zamanında FETÖ'yü yere göğe sığdıramayan, şimdilerde ise iktidarı övmek için saatlerce çene suyu çorba kaynatan Rasim'in karısı hepten haksız da sayılmaz.
Zira,
Öğretmenlerin haklarını-hukuklarını korumak, kollamakla mükellef sendika/lar Rasim'in karısının bahsettiği, "rahata alışmış" olmalılar ki; öğretmenlere yapılan haksızlık karşısında, "hiçbir şey demesek de kesin bir şey dedik" kıvamında açıklamalarla hem bir şey demiş oluyorlar hem de konforlarını bozmuyorlar.
SON SÖZ:
Biliyorsunuz, 11 Ocak Pazartesi saat 10.00'da tüm okullarda buruk bir bayrak töreni yapıldı. Eş zamanlı olarak TRT EBA kanallarında da İstiklal Marşı okundu. İşte o gün o saatlerde ben de rahata alışmayan bir öğretmenin hakim olamadığı gözyaşlarını siliyor, "elbet bu zor günler geçecek" diyerek teselli ediyordum. Muhtemeldir ki; o saatlerde Rasim'in karısı da FETÖ kredisiyle sahip olduğu villasında keyif çayı yudumluyordur. Bağrıma basıp, teselli etmeye çalıştığım o öğretmenin döktüğü gözyaşı hakkı için diyorum ki; "lütfen bu hanıma haddini bildiriniz." Aksi halde bu öğretmenlerin âhı sizi fena çarpar.
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!