O şom ağızlıları dinlesek mi?
30 Nisan 2022 Cumartesi , 00:34
Geçmiş zamanın birinde, dışarıda lapa lapa kar yağarken tıklım tıklım dolu salonda Ak Parti Bursa il kongresi yapılıyordu. Kürsüye çıkan Recep Altepe, "Bazı şom ağızlılar küresel ısınmadan bahsediyor. Böyle bir şey yoktur. Bakın dışarıda kar var. Allah'ın işine karışmayın..." demişti.
Altepe'nin, bilgi sahibi olmadan söylediği bu fikre salonda kaç kişi itibar etti bilmiyorum ama zaman zaman o anı hatırlayıp, "Şom ağızlılar dinsek mi" demekten kendimi alamıyorum.
En son, birkaç gün önce, Yunuseli Havaalanı yakınlarında bir eğitim uçağının evlerin arasına düştüğü feci olaydan sonra o şom ağızlıları dinlememiz gerektiğine bir kez daha kanaat getirip, Yunuseli'nin uçuşlara kapatılıp imara açılması tehlikesine işaret ettim.
Bugün olmasa da yarın, şimdi olmasa da bir süre sonra birileri düşen uçaktan yola çıkıp, çevresi zaten yapılaşmış Yunuseli'ni, "millet bahçesi yapıyoruz" kılıfıyla imara açma/açtırma fikrini olgunlaştırabilir diyerek bir şom ağızlılık da ben yapmış olayım.
Umarım gelmez ama olması muhtemel o gün geldiğinde aklınıza hemen bu yazı gelsin ve siz güzel giyinmiş, güzel konuşan o bayları ve bayanları değil, tereddütsüz şom ağızlıları dinleyin.
Recep Altepe, her ne kadar, "Allah'ın işine karışmayın..." dese de, somut sonuçlarını çok acı tecrübelerle yaşadığımız küresel ısınma ve iklim değişikliği, bugün artık dünyanın bilimsel olarak kabul ettiği ve tedbirler geliştirdiği çok ama çok önemli bir konu haline geldi. Biliyorsunuz, Türkiye'de ilgili bakanlığın adı bile "İklim Değişikliği" olarak değiştirildi.
***
Bu uzun girizgahtan sonra gelelim zurnanın "zırt" dediği yere.
Efendim, Nature Dergisi'nde, Natasha Gilbert imzalı çarpıcı bir araştırma yayımlandı.
Özetle şu bilgiye yer veriliyor araştırmada.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek elli yıl içinde hayvanlar arasında yeni türlerin oluşacağı ve o türlerden hayvanlara, hayvanlardan da insanlara yeni virüslerin bulaşacağı öngörülüyor.
Covid-19 salgınının da vahşi hayvanlardan insanlara bulaştığı fikri ortadayken; "Yeni araştırma, türler arasında geçiş yapan virüslerde öngörülen bir artışın daha fazla salgını tetikleyebileceği ve hem insan hem de hayvan sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturabileceği hususunda bizleri uyarıyor..."
Bu konuda fikir yürüten bilim insanları yeni bir pencere daha açarak, “Bir sonraki küresel salgında, iklim ve arazi kullanımına dair gelecekte yaşanacak değişimlerin ortaya koyacağı riskleri fark etmede hayati öneme sahip bir ilk adım olduğunu..." dile getiriyor.
Araştırmacılar, hükümetleri ve uluslararası toplumu, vahşi hayvanların ve hastalıkların takibini ve gözlemlenmesini artırmaya ve sağlık altyapısını iyileştirmeye çağırırken, ormansızlaşmayı durdurma faaliyetlerine odaklanılmasını öneriyor.
SON SÖZ:
Komplo teorilerini, Batılıların yazdığına ve Doğuluların inandığına dair baskın bir düşünce var bende. Hatırlayın, Covid-19 salgını başladığında, birileri, geçmişte birilerinin bu salgından bahsettiğini vurgulayıp bunun "kötü niyetlilerin tasarladığı gizli bir plan" olduğundan dem vuran yakası açılmamış komplo teorileri üretmişti. Bahsettiğim araştırmada da, elli yıl sonra olası olacaklardan bahsediliyor. Pekala, bunu da "komplo" kapsamında değerlendirecek birileri çıkacaktır. Fakat aynı insanlar, olası olacakların olmaması için de olması gerekenleri söylüyorlar. İnsanın sırtını dayaması gereken en önemli gücün akıl/bilim olduğunu ısrarla söyleyerek; araştırmayı yapanların söylediklerini kısaca doğayı, toprağı, havayı, suyu korumak olarak formüle edebiliriz. İşte bayram geliyor. Bursa'da hemen herkes ferah zaman geçirmek, nefes almak için çoluk çocuk Atatürk Kent Ormanı'na akın edecek. Çünkü gidecek çok fazla bir yer yok. Şimdi anladınız mı, şehrin içinde kalmış son yeşil alan olan Yunuseli için güzel giyinmiş, güzel konuşan o bayları ve bayanları değil, tereddütsüz şom ağızlıları dinleyin diye neden söylediğimi?
Altepe'nin, bilgi sahibi olmadan söylediği bu fikre salonda kaç kişi itibar etti bilmiyorum ama zaman zaman o anı hatırlayıp, "Şom ağızlılar dinsek mi" demekten kendimi alamıyorum.
En son, birkaç gün önce, Yunuseli Havaalanı yakınlarında bir eğitim uçağının evlerin arasına düştüğü feci olaydan sonra o şom ağızlıları dinlememiz gerektiğine bir kez daha kanaat getirip, Yunuseli'nin uçuşlara kapatılıp imara açılması tehlikesine işaret ettim.
Bugün olmasa da yarın, şimdi olmasa da bir süre sonra birileri düşen uçaktan yola çıkıp, çevresi zaten yapılaşmış Yunuseli'ni, "millet bahçesi yapıyoruz" kılıfıyla imara açma/açtırma fikrini olgunlaştırabilir diyerek bir şom ağızlılık da ben yapmış olayım.
Umarım gelmez ama olması muhtemel o gün geldiğinde aklınıza hemen bu yazı gelsin ve siz güzel giyinmiş, güzel konuşan o bayları ve bayanları değil, tereddütsüz şom ağızlıları dinleyin.
Recep Altepe, her ne kadar, "Allah'ın işine karışmayın..." dese de, somut sonuçlarını çok acı tecrübelerle yaşadığımız küresel ısınma ve iklim değişikliği, bugün artık dünyanın bilimsel olarak kabul ettiği ve tedbirler geliştirdiği çok ama çok önemli bir konu haline geldi. Biliyorsunuz, Türkiye'de ilgili bakanlığın adı bile "İklim Değişikliği" olarak değiştirildi.
***
Bu uzun girizgahtan sonra gelelim zurnanın "zırt" dediği yere.
Efendim, Nature Dergisi'nde, Natasha Gilbert imzalı çarpıcı bir araştırma yayımlandı.
Özetle şu bilgiye yer veriliyor araştırmada.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak gelecek elli yıl içinde hayvanlar arasında yeni türlerin oluşacağı ve o türlerden hayvanlara, hayvanlardan da insanlara yeni virüslerin bulaşacağı öngörülüyor.
Covid-19 salgınının da vahşi hayvanlardan insanlara bulaştığı fikri ortadayken; "Yeni araştırma, türler arasında geçiş yapan virüslerde öngörülen bir artışın daha fazla salgını tetikleyebileceği ve hem insan hem de hayvan sağlığı açısından ciddi bir tehdit oluşturabileceği hususunda bizleri uyarıyor..."
Bu konuda fikir yürüten bilim insanları yeni bir pencere daha açarak, “Bir sonraki küresel salgında, iklim ve arazi kullanımına dair gelecekte yaşanacak değişimlerin ortaya koyacağı riskleri fark etmede hayati öneme sahip bir ilk adım olduğunu..." dile getiriyor.
Araştırmacılar, hükümetleri ve uluslararası toplumu, vahşi hayvanların ve hastalıkların takibini ve gözlemlenmesini artırmaya ve sağlık altyapısını iyileştirmeye çağırırken, ormansızlaşmayı durdurma faaliyetlerine odaklanılmasını öneriyor.
SON SÖZ:
Komplo teorilerini, Batılıların yazdığına ve Doğuluların inandığına dair baskın bir düşünce var bende. Hatırlayın, Covid-19 salgını başladığında, birileri, geçmişte birilerinin bu salgından bahsettiğini vurgulayıp bunun "kötü niyetlilerin tasarladığı gizli bir plan" olduğundan dem vuran yakası açılmamış komplo teorileri üretmişti. Bahsettiğim araştırmada da, elli yıl sonra olası olacaklardan bahsediliyor. Pekala, bunu da "komplo" kapsamında değerlendirecek birileri çıkacaktır. Fakat aynı insanlar, olası olacakların olmaması için de olması gerekenleri söylüyorlar. İnsanın sırtını dayaması gereken en önemli gücün akıl/bilim olduğunu ısrarla söyleyerek; araştırmayı yapanların söylediklerini kısaca doğayı, toprağı, havayı, suyu korumak olarak formüle edebiliriz. İşte bayram geliyor. Bursa'da hemen herkes ferah zaman geçirmek, nefes almak için çoluk çocuk Atatürk Kent Ormanı'na akın edecek. Çünkü gidecek çok fazla bir yer yok. Şimdi anladınız mı, şehrin içinde kalmış son yeşil alan olan Yunuseli için güzel giyinmiş, güzel konuşan o bayları ve bayanları değil, tereddütsüz şom ağızlıları dinleyin diye neden söylediğimi?
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!