Sandık, kimsenin gözünün yaşına bakmaz!
22 Şubat 2022 Salı , 00:20
Bugün, yine, Yıldırım'dan bir okurum aradı. Yine diyorum, zira son günlerde Yıldırım'dan epey arayıp soranım oluyor.
Mesela, Yıldırım'dan başka bir okurum, Belediye Başkanı Oktay Yılmaz'ın, aynı zamanda akrabası da olduğunu iddia ettiği özel koruması ile bir güvenlikçinin belediyeden uzaklaştırılma hikayesini anlattı.
Sonra bir ara bu konuya da değiniriz fakat bugün diğer okurumun, dünkü yazım üzerine yaptığı dahiyane yorumuna yer vereceğim.
Biliyorsunuz, dünkü, "Bursa'daki büyük değişimlerin işaret fişeği!" başlıklı yazımda, İMO Bursa Şubesi'nde yönetimin yirmi sekiz yıl aradan sonra el değiştirmesini, Bursa'da daha büyük değişimlerin ayak sesleri, işaret fişeği olarak yorumlamıştım.
Yazımın haklılığına değinen okurum, Ak Parti'nin "yavaş yavaş mevzilerden çekildiğini" söyleyerek başladığı yorumuna, Ak Partililerin ve televizyonlarda Ak Parti'yi savunmak üzere çıkan konuşmacıların, gönlünden Cumhurbaşkanı adaylığını geçiren Kemal Kılıçdaroğlu'na, resmen, "sen bizi yenemezsin, yenecek bir aday bulun" dediğini söyledi.
Ak Partililerin, Erdoğan'ın potansiyel rakipleri arasında en zayıf halka olarak duran Kılıçdaroğlu'nu mindere çekmeleri gerekirken, "sen git, daha güçlüsü gelsin" diyerek adeta Erdoğan'a "gizli düşmanlık" yaptıklarının altını çizdi.
Peki; haksız mı okurum?
Ne mümkün.
Açıkçası, çılgınca bir iyimserlik içeren sözlerle konuşan Ak Partilileri görünce, bir "veda gösterisinin son perdesini" izler gibi hissetmiyor musunuz siz de? Hatta o "sahte övücüler", bu veda sahnesinin daha acele bitmesi ve perdenin biran önce inmesi için adeta "canla başla" çalışıyorlar mı?
Kendi hesabıma, "geliyor gelmekte olan" gelişmeleri izlerken ve yazarken Ak Parti hesabına konuşan Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da gelmekte olanın ne olduğunu fark etmiş olacak ki; 2023 seçimlerinin partisi adına zor geçeceğini kabul ederek, "açık söylüyorum, aslanın ağzında" demiş.
Numan Kurtulmuş, bu gerçekçi yaklaşımına, "elli artı bir gerekiyor, her gün artı bir alarak yolumuza devam edeceğiz. Her gün yeni arkadaşlar, insanlar kazanacağız..." diyerek, bir bakıma zoru kolay kılmanın formülünü de vermiş.
Fakat, gelin görün ki;
Bu formül tersten işliyor. Birileri bu formülü tersten işletiyor. Yani, Ak Parti, Kurtulmuş'un beklentisinin aksine "her gün artı bir alarak" yoluna devam etmiyor. Bırakın, her gün yeni arkadaşlar, insanlar kazanmayı, "kibirleri boylarını aşanların kaprisleri" yüzünden kazanılmış olanlar bile üçer-beşer kaybediliyor.
SON SÖZ:
İMO Bursa Şubesi'ndeki tarihi değişim de gösteriyor ki; her geçen gün iktidar cephesinin zemini biraz daha kayıyor. Bir yerde okumuştum. "Ölüm denen şey, aniden geliverir, göz açıp kapayana kadar. Kimsenin gözünün yaşına bakmaz..." diyordu. Aynı o misal, seçim denen şey, aniden geliverir, göz açıp kapayana kadar. Sandık, kimsenin gözünün yaşına bakmaz!
Mesela, Yıldırım'dan başka bir okurum, Belediye Başkanı Oktay Yılmaz'ın, aynı zamanda akrabası da olduğunu iddia ettiği özel koruması ile bir güvenlikçinin belediyeden uzaklaştırılma hikayesini anlattı.
Sonra bir ara bu konuya da değiniriz fakat bugün diğer okurumun, dünkü yazım üzerine yaptığı dahiyane yorumuna yer vereceğim.
Biliyorsunuz, dünkü, "Bursa'daki büyük değişimlerin işaret fişeği!" başlıklı yazımda, İMO Bursa Şubesi'nde yönetimin yirmi sekiz yıl aradan sonra el değiştirmesini, Bursa'da daha büyük değişimlerin ayak sesleri, işaret fişeği olarak yorumlamıştım.
Yazımın haklılığına değinen okurum, Ak Parti'nin "yavaş yavaş mevzilerden çekildiğini" söyleyerek başladığı yorumuna, Ak Partililerin ve televizyonlarda Ak Parti'yi savunmak üzere çıkan konuşmacıların, gönlünden Cumhurbaşkanı adaylığını geçiren Kemal Kılıçdaroğlu'na, resmen, "sen bizi yenemezsin, yenecek bir aday bulun" dediğini söyledi.
Ak Partililerin, Erdoğan'ın potansiyel rakipleri arasında en zayıf halka olarak duran Kılıçdaroğlu'nu mindere çekmeleri gerekirken, "sen git, daha güçlüsü gelsin" diyerek adeta Erdoğan'a "gizli düşmanlık" yaptıklarının altını çizdi.
Peki; haksız mı okurum?
Ne mümkün.
Açıkçası, çılgınca bir iyimserlik içeren sözlerle konuşan Ak Partilileri görünce, bir "veda gösterisinin son perdesini" izler gibi hissetmiyor musunuz siz de? Hatta o "sahte övücüler", bu veda sahnesinin daha acele bitmesi ve perdenin biran önce inmesi için adeta "canla başla" çalışıyorlar mı?
Kendi hesabıma, "geliyor gelmekte olan" gelişmeleri izlerken ve yazarken Ak Parti hesabına konuşan Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da gelmekte olanın ne olduğunu fark etmiş olacak ki; 2023 seçimlerinin partisi adına zor geçeceğini kabul ederek, "açık söylüyorum, aslanın ağzında" demiş.
Numan Kurtulmuş, bu gerçekçi yaklaşımına, "elli artı bir gerekiyor, her gün artı bir alarak yolumuza devam edeceğiz. Her gün yeni arkadaşlar, insanlar kazanacağız..." diyerek, bir bakıma zoru kolay kılmanın formülünü de vermiş.
Fakat, gelin görün ki;
Bu formül tersten işliyor. Birileri bu formülü tersten işletiyor. Yani, Ak Parti, Kurtulmuş'un beklentisinin aksine "her gün artı bir alarak" yoluna devam etmiyor. Bırakın, her gün yeni arkadaşlar, insanlar kazanmayı, "kibirleri boylarını aşanların kaprisleri" yüzünden kazanılmış olanlar bile üçer-beşer kaybediliyor.
SON SÖZ:
İMO Bursa Şubesi'ndeki tarihi değişim de gösteriyor ki; her geçen gün iktidar cephesinin zemini biraz daha kayıyor. Bir yerde okumuştum. "Ölüm denen şey, aniden geliverir, göz açıp kapayana kadar. Kimsenin gözünün yaşına bakmaz..." diyordu. Aynı o misal, seçim denen şey, aniden geliverir, göz açıp kapayana kadar. Sandık, kimsenin gözünün yaşına bakmaz!
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!