Seçilmişseniz, vezirlik de rezillik de bir harekete bakar!
20 Aralık 2021 Pazartesi , 22:58
Biliyorsunuz,
Habertürk TV’de, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin'in konuk olduğu canlı yayın sırasında, Muharrem Sarıkaya denen çirkef beşerin, kameraman Ahmet Demir'e tokat atma görüntüleri kamuoyuna yansıdı.
Kimsenin haberi olmasa Muharrem, kibrinin keyfini sürecek, kameraman da yediği tokadın üzerine bir bardak su içecekti. Ama bu sefer öyle olmadı. Muharrem'in kiri/kibri ortalığa saçıldı. Özür üstüne özür diledi. İşinden istifa etti. Muhakkak bunun mahkeme ve tazminat boyutu da olacaktır/olmalıdır. Hatta, Anadolu Gazeteciler ve Spor Yazarları Derneği Genel Başkanı İbrahim Erdoğan'ın altını çizdiği üzere, 'meslekten men cezası' da değerlendirilmelidir.
Buraya kadar tamam.
Ama işin bir de Fatma Şahin boyutu var. O ki; bir kadın olarak kendisine oy vermeyenlerin bile pozitif ayrımcılık yaptığı bir kişiydi. Ama ne benim ne de Türkiye'nin gözünde hiçbir kıymetiharbiyesi kalmadı. Dolayısıyla, ben, Muharrem'i kınamıyorum. O, muhabire tokat atarak, kibrini ve kirini göstermiştir. Ben, asıl rezalete hiç tepki vermeden "fındık, fıstık" anlatmaya devam eden Fatma Şahin'i kınıyorum. Kibri öylesine kanıksamışlar ki; diğerleri gözlerinde insan bile değil.
Peki, ya aksi olsaydı.
Yani, Fatma Şahin, bu çirkinlik karşısında sert bir tepki verip programı terk etseydi ve şiddete uğrayan emekçinin yanında yer alsaydı, ne olurdu? Tek kelimeyle vezir olurdu, değil mi? Bunu yap(a)madı, ne oldu? Rezil oldu. Demek ki; neymiş? Seçilmişseniz, vezirlik de rezillik de bir harekete bakarmış.
Bu, her anını ayrıntısıyla bildiğiniz konuyu girizgah yapmamdaki maksat, sadece Fatma Şahin'i kınadığımı bildirmek değil elbette. Bursa'da da rezillikleriyle kınanmaya değer çok berbat hareketlere şahit olmuyor muyuz?
Mesela, geçen hafta, benim de yönetiminde yer aldığım Anadolu Spor Gazetecileri Derneği'nin (yeni adımız, Anadolu Gazeteciler ve Sor Yazarları Derneği oldu ) kongresi vardı. Şehir dışından, yurt dışından gelen seçkin konuklarımız eşliğinde Gemlik'te muhteşem bir kongre gerçekleştirdik.
Sadece seçim yapmadık,
Gazeteciliğin dününe bakıp, geleceğine ışık tutacak, manifesto niteliğinde, ufuk açan sunumlarla dolu dolu bir etkinlik oldu. Dile kolay, kongremiz 876 (şimdilik) farklı medya kuruluşu tarafından haberleştirildi ve ülkenin hemen her köşesinde sesimiz yankılandı.
Gelin görün ki; halihazırda ne tebrikleri kabul edecek bir yerimiz, ne de misafirlerimize çay ikram edecek bir ofisimiz var. Şu kış gününde bildiğiniz sokaklardayız. Şimdi, geri dönüp, aynı şeyleri bir daha tekrar etmeyeceğim. Nedenini biliyorsunuz siz.

SON SÖZ:
Bugün, "hayırlı olsun" ziyaretinde bulunan İYİ Parti Bursa heyetini, Nilüfer Belediyesi İbrahim Yazıcı Stadı'nın tozlu tribünlerinde ağırlayabildik. Yarın, gelmek isteyen başka bir heyeti nerede ağırlayacağız inanın bilmiyoruz. Belli olmaz, belki bir çay ocağında, belki bir çınar altında. Fakat her gelen, bu mağduriyete sebep olanları kınıyor. Açıkçası, bizim mağduriyetimiz birilerinin rezilliği olarak tarihe geçi
Habertürk TV’de, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin'in konuk olduğu canlı yayın sırasında, Muharrem Sarıkaya denen çirkef beşerin, kameraman Ahmet Demir'e tokat atma görüntüleri kamuoyuna yansıdı.
Kimsenin haberi olmasa Muharrem, kibrinin keyfini sürecek, kameraman da yediği tokadın üzerine bir bardak su içecekti. Ama bu sefer öyle olmadı. Muharrem'in kiri/kibri ortalığa saçıldı. Özür üstüne özür diledi. İşinden istifa etti. Muhakkak bunun mahkeme ve tazminat boyutu da olacaktır/olmalıdır. Hatta, Anadolu Gazeteciler ve Spor Yazarları Derneği Genel Başkanı İbrahim Erdoğan'ın altını çizdiği üzere, 'meslekten men cezası' da değerlendirilmelidir.
Buraya kadar tamam.
Ama işin bir de Fatma Şahin boyutu var. O ki; bir kadın olarak kendisine oy vermeyenlerin bile pozitif ayrımcılık yaptığı bir kişiydi. Ama ne benim ne de Türkiye'nin gözünde hiçbir kıymetiharbiyesi kalmadı. Dolayısıyla, ben, Muharrem'i kınamıyorum. O, muhabire tokat atarak, kibrini ve kirini göstermiştir. Ben, asıl rezalete hiç tepki vermeden "fındık, fıstık" anlatmaya devam eden Fatma Şahin'i kınıyorum. Kibri öylesine kanıksamışlar ki; diğerleri gözlerinde insan bile değil.
Peki, ya aksi olsaydı.
Yani, Fatma Şahin, bu çirkinlik karşısında sert bir tepki verip programı terk etseydi ve şiddete uğrayan emekçinin yanında yer alsaydı, ne olurdu? Tek kelimeyle vezir olurdu, değil mi? Bunu yap(a)madı, ne oldu? Rezil oldu. Demek ki; neymiş? Seçilmişseniz, vezirlik de rezillik de bir harekete bakarmış.
Bu, her anını ayrıntısıyla bildiğiniz konuyu girizgah yapmamdaki maksat, sadece Fatma Şahin'i kınadığımı bildirmek değil elbette. Bursa'da da rezillikleriyle kınanmaya değer çok berbat hareketlere şahit olmuyor muyuz?
Mesela, geçen hafta, benim de yönetiminde yer aldığım Anadolu Spor Gazetecileri Derneği'nin (yeni adımız, Anadolu Gazeteciler ve Sor Yazarları Derneği oldu ) kongresi vardı. Şehir dışından, yurt dışından gelen seçkin konuklarımız eşliğinde Gemlik'te muhteşem bir kongre gerçekleştirdik.
Sadece seçim yapmadık,
Gazeteciliğin dününe bakıp, geleceğine ışık tutacak, manifesto niteliğinde, ufuk açan sunumlarla dolu dolu bir etkinlik oldu. Dile kolay, kongremiz 876 (şimdilik) farklı medya kuruluşu tarafından haberleştirildi ve ülkenin hemen her köşesinde sesimiz yankılandı.
Gelin görün ki; halihazırda ne tebrikleri kabul edecek bir yerimiz, ne de misafirlerimize çay ikram edecek bir ofisimiz var. Şu kış gününde bildiğiniz sokaklardayız. Şimdi, geri dönüp, aynı şeyleri bir daha tekrar etmeyeceğim. Nedenini biliyorsunuz siz.

SON SÖZ:
Bugün, "hayırlı olsun" ziyaretinde bulunan İYİ Parti Bursa heyetini, Nilüfer Belediyesi İbrahim Yazıcı Stadı'nın tozlu tribünlerinde ağırlayabildik. Yarın, gelmek isteyen başka bir heyeti nerede ağırlayacağız inanın bilmiyoruz. Belli olmaz, belki bir çay ocağında, belki bir çınar altında. Fakat her gelen, bu mağduriyete sebep olanları kınıyor. Açıkçası, bizim mağduriyetimiz birilerinin rezilliği olarak tarihe geçi
Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!