'Türkiye alabildiğine mutsuz!'

Oldum olası, bulunduğu çevreyi neşenin gücüyle güçlendiren nadir simalardan birisidir Mustafa Sarıgül.

Türkiye'de, "değişim" isteyen binlerce insanın, "Yeni umut" olarak sarıldığı bir isimdi. O da, Türkiye Değişim Hareketi'ni kurup, "değişim" diyenleri bu çatı altında toplanmaya davet etmişti.

Eylül 2009'da TDH'n ilk büyük toplantısını İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu'nda, "İktidar Yolunda İstanbul Buluşması" adıyla gerçekleştirmişti. Türkiye'nin her yerinden akın eden binlerce insanın "Çare Sarıgül" nidalarıyla Abdi İpekçi'de adeta yer yerinden oynamıştı. 12 bin kişilik salonun içi, dışı, çevresi hıncahınç doluydu. Mustafa Sarıgül'ün, o gün, 30 bin dolayındaki insanın arasından sıyrılıp salona girmesi bile epey zaman almıştı.

Kahir ekseriyeti gençlerden oluşan mahşeri kalabalığı hop oturtup hop kaldıran bir konuşma yapan Sarıgül, "Delegelerle ömür boyu parti başkanı olabilirsiniz ama halkın oyuyla başbakan olamazsınız..." diyerek dönemin CHP lideri Baykal’a göndermede bulunmuş ve kuracağı partide delege ağalığının olmayacağını, milletvekili ve belediye başkanlarının ön seçimle belirleneceğini söylemişti.

Gelin görün ki; herkes tabelanın asılmasının an meselesi olduğunu düşündüğü bir sırada Sarıgül, parti kurmaktan vazgeçti. Bu çok tartışıldı ama Sarıgül'ün gerekçesi netti. CHP'de beklenmedik bir şekilde lider değişimi oldu. Baykal, koltuğu Kılıçdaroğlu'na bıraktı ve bu gelişme karşısında Sarıgül de, "Bölen olmayacağım" diyerek Kılıçdaroğlu ile yeni bir sayfa açan CHP'nin önünden çekildi. Bu zor kararı kimileri takdir ederken kimileri de eleştirdi. Ancak o günden bugüne TDH'liler, sayıları azalsa bile birlikteliklerini sürdürmeyi başardılar.

Bu kararlı yolculuk, geç de olsa partileşti ve Türkiye Değişim Hareketi, Türkiye Değişim Partisi olarak siyasi hayata katılmış oldu. Yıllarca, Şişli Belediye Başkanı ve TDH Lideri olarak takip edip, söyleşiler yaptığım Mustafa Sarıgül'ü dün akşam enBursa.com'da misafir ettik.

Türkiye tarihinin en kritik seçimlerinden birine doğru geri sayımın başladığı bir zamanda iddialı bir lideri karşımızda bulunca, adeta soru yağmuruna tuttuk.

Gördüğüm o ki; Sarıgül, 2009'daki, "İktidar Yolunda İstanbul Buluşması" adını verdiği  toplantıdaki enerjisinden zerre bir şey kaybetmemiş. Yine, alabildiğine umutlu, yine, alabildiğine iddialı ama bir o kadar da mütevazi...

Gündem yoğundu; en sondan başladık.

Sarıgül, elini masaya vura vura, CHP, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezanın, "aynı zamanda TDP il başkanına verilmiştir, bütün siyasi partilerin il başkanlarına verilmiştir, bu ceza demokrasiye verilmiştir..." diyerek çok net bir tavır ortaya koydu.

Burada bir parantez açarak şu tespitimi de paylaşmak isterim. Aklın gücünden her şeyin bekleneceği bir dönemde, bu denli bir akılsızlık, beynine organ fazlalığı muamelesi yapan hangi akıldanenin fikridir çok merak ediyorum. Zira Kaftancıoğlu'na verilen cezanın, İmamoğlu için dokunulmazlık olacağı ortadadır. Haa, dokunulamaz mı? Dokunulur elbette ama bir şiir okumaya ceza vermenin karşılığında yirmi yıl iktidar veren halktaki karşılığı ne olur, onu da varın siz düşünün.   

Konumuza/konuğumuza dönersek; Sarıgül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve AK Parti'nin  bugün geldikleri noktayı demokrasinin kurum ve kurallarına borçlu olduklarını unutmamaları gerektiğini hatırlatarak, "Demokrasi lazım olduğunda giyilen sonra dolaba kaldırılan bir elbise değildir, herkese her gün lazım olan günlük elbisedir..." sözleriyle sarsıcı bir ikazda bulunmayı da ihmal etmedi.

Taze gündemin ikinci konusu/sorusu ise Suriyeliler özelinde ülkenin göçmen sorunuydu ki; bu konuda da parti olarak ciddi hazırlık yaptıklarının altını çizip, bu sorunu 28 Avrupa Birliği ülkesiyle birlikte çözeceklerini söyledi. Türkiye'nin bu kadar göçmeni taşımasının imkansız olduğunu vurgulayan Sarıgül, 28 AB ülkesinin nüfusu oranında göçmenleri paylaşması gerektiğini ifade etti.

Yıllardır ülkeyi karış karış gezdiğini belirten Sarıgül, bugün, Türkiye'nin alabildiğine mutsuz olduğunu da sözlerine ekledi. Bu darboğazdan çıkış için üretimi adres gösteren Sarıgül, tarıma özel bir başlık açarak çiftçilere alım garantisi getireceklerinin altını çizdi.

SON SÖZ:

Mustafa Sarıgül, kendiyle ve gençlerle barışık bir lider olarak gençlerin çok fazla rağbet ettiği sosyal medyayı da en iyi kullanan siyasetçilerden birisi. Geleneksel siyasetin bir gereği olarak sokakları ihmal etmezken sosyal medyadan da milyonlara ulaşıyor. Bu manada, Türkiye'nin en büyük sosyal medya platformu İnci Sözlük, Uludağ Sözlük ve enBursa.com'u da bünyesinde barındıran EA Medya Yönetim Kurulu Başkanı Emin Adanur'u ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti yüksek sesle paylaştı.