Zarfı aldılar ama zarfa gelmediler!
15 Mayıs 2022 Pazar , 23:46
Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin yarım asırlık başkanı Arif Tak, yine ütülmeye müsait bir kitleye hitap edeceğinin dayanılmaz ümidiyle gelmişti, seçimin yapılacağı Küçük Sanayi Sitesi Eğitim Merkezi'ne...
Üstelik boş da gelmemişti; delegelere verilmek üzere bavullar (Neden bavul, o da ayrı bir soru işareti" ile içine 400 lira konulmuş zarflarla geldi. İşi açıktan zarfa bağlamak, zihnin, bütünüyle koltuk tarafından ele geçirilmiş olmanın arka çıkılmaz bir garabetidir.
Köşedaşım Yüksel Baysal'ın bildirdiğine göre, Arif Tak, "300 bin liranın üzerinde para dağıtırken", bavulların maliyetiyle beraber 500 bin liranın üzerinde para harcamış.

Adeta zincirden boşanmış bir ihtirasın son halkası kabilinde, delegeye zarf dağıtarak seçim kazanmaya azmetmek, en başta delegeye sonra da esnafa hakaret etmek olduğunu/olacağını düşünemeyecek kadar derin bir akıl tutulmasının ölümcül sebebi, haddinden fazla uzun süren iktidar olmanın ölümcül özgüveni olsa gerek.
Konumuz değil belki ama bir parantez açıp, AK Parti'nin BESOB seçimlerinden çıkaracağı çok dersler olduğu kanaatindeyim. Tamam, "makarna, kömür" edebiyatı yapacak değilim. Fakat insanların hakkı olan hizmetler için, "seçimden sonrasını" adres göstermek veya seçim arifesinde "sandık rüşveti" gibi algılanacak bir zamana denk getirmek; tam da Arif Tak'ın, bavul ve içinde 400 liralık zarfları gibi olur ki; akıbetin de Arif Tak'ınki gibi olması kaçınılmazdır.
Neyse, parantezi kapatıp konumuza dönelim.
BESOB'un yarım asırlık başkanı Arif Tak'ın artık "Gitme zamanı" geldiğini söyleyenlerin sayısı önceki seçimlere göre daha fazlaydı. Üstelik bu sefer karşısına, beyefendi duruşuyla "Sessiz güç" bir rakip de çıkmıştı. Fakat yine de, "Gitmesi gerekir" diyenlerin içinde bile gideceğine inanmayanların sayısı az değildi. "Ne yapar eder, yine seçimi alır" diyorlardı. Gelin görün ki; Arif Tak, yine kimsenin beklemediği bir şey yaptı, bavul ve zarf dağıttı ama rakibi Fahrettin Bilgit'e 470 oya karşılık 300 oyla yenilmekten kurtulamadı.

Evet, BESOB'da büyü bozuldu.
"Bitmez" denilen/sanılan Arif Tak dönemi bitti. Fahrettin Bilgit, aslında başından beri üstün götürdüğü yarışı galip bitirdi. Fakat bu her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Bana sorarsanız, asıl yarış şimdi başlıyor. Çünkü, esnafın, Bilgit'ten beklentisi yüksek.
Bir defa, Başkan Bilgit'in önünde, yolları çatallaşmış, çıkmaz bir Çataltepe kangreni var. Esnaftan ve halktan kopmuş, ekonomik kriz içinde olan bir BESOB var. Esnafın çözüm bekleyen sorunları var. İlaveten çözülmesi bekleyen sorunların yanında yapılması gereken yenilikler var.
Mesela, Başkan Bilgit'in, "İlk işimiz" dediği "Çıraklık okulları" ve "Üniversitelerle işbirliği yapma" fikri son derece yerinde ve gerekli bir adım olmakla birlikte; gerektiği gibi bir vizyon ve yol haritası çizilemez ve kararlılıkla üzerine gidilemezse güdük kalabilir.
SON SÖZ:
İktidarın yönettiği tek metropol olan Bursa'da da bir süredir köklü değişimler yaşanıyor. Misal, İnşaat Mühendisleri Odası... İMO, 28 yıl aradan sonra ve beklenmedik bir sonuçla el değiştirdi kısa süre önce. O gün, bir, "oda seçimi" deyip geçmeyin, sonucun verdiği mesaj eğer doğru okunabilirse, İMO'daki değişim; Bursa'daki daha büyük değişimlerin habercisi, işaret fişeği gibi duruyor... diye yazmıştım. Demem o ki; iktidar uzun sürse bile, kimse, sürgit koltukta kalacağını beklemesin. Gün gelir, zarafetin gücü, zarfın gücüne galebe çalar ve kibirleri boylarını aşanların ense köküne milletin tokadı iniverir.
Üstelik boş da gelmemişti; delegelere verilmek üzere bavullar (Neden bavul, o da ayrı bir soru işareti" ile içine 400 lira konulmuş zarflarla geldi. İşi açıktan zarfa bağlamak, zihnin, bütünüyle koltuk tarafından ele geçirilmiş olmanın arka çıkılmaz bir garabetidir.
Köşedaşım Yüksel Baysal'ın bildirdiğine göre, Arif Tak, "300 bin liranın üzerinde para dağıtırken", bavulların maliyetiyle beraber 500 bin liranın üzerinde para harcamış.

Adeta zincirden boşanmış bir ihtirasın son halkası kabilinde, delegeye zarf dağıtarak seçim kazanmaya azmetmek, en başta delegeye sonra da esnafa hakaret etmek olduğunu/olacağını düşünemeyecek kadar derin bir akıl tutulmasının ölümcül sebebi, haddinden fazla uzun süren iktidar olmanın ölümcül özgüveni olsa gerek.
Konumuz değil belki ama bir parantez açıp, AK Parti'nin BESOB seçimlerinden çıkaracağı çok dersler olduğu kanaatindeyim. Tamam, "makarna, kömür" edebiyatı yapacak değilim. Fakat insanların hakkı olan hizmetler için, "seçimden sonrasını" adres göstermek veya seçim arifesinde "sandık rüşveti" gibi algılanacak bir zamana denk getirmek; tam da Arif Tak'ın, bavul ve içinde 400 liralık zarfları gibi olur ki; akıbetin de Arif Tak'ınki gibi olması kaçınılmazdır.
Neyse, parantezi kapatıp konumuza dönelim.
BESOB'un yarım asırlık başkanı Arif Tak'ın artık "Gitme zamanı" geldiğini söyleyenlerin sayısı önceki seçimlere göre daha fazlaydı. Üstelik bu sefer karşısına, beyefendi duruşuyla "Sessiz güç" bir rakip de çıkmıştı. Fakat yine de, "Gitmesi gerekir" diyenlerin içinde bile gideceğine inanmayanların sayısı az değildi. "Ne yapar eder, yine seçimi alır" diyorlardı. Gelin görün ki; Arif Tak, yine kimsenin beklemediği bir şey yaptı, bavul ve zarf dağıttı ama rakibi Fahrettin Bilgit'e 470 oya karşılık 300 oyla yenilmekten kurtulamadı.

Evet, BESOB'da büyü bozuldu.
"Bitmez" denilen/sanılan Arif Tak dönemi bitti. Fahrettin Bilgit, aslında başından beri üstün götürdüğü yarışı galip bitirdi. Fakat bu her şeyin bittiği anlamına gelmiyor. Bana sorarsanız, asıl yarış şimdi başlıyor. Çünkü, esnafın, Bilgit'ten beklentisi yüksek.
Bir defa, Başkan Bilgit'in önünde, yolları çatallaşmış, çıkmaz bir Çataltepe kangreni var. Esnaftan ve halktan kopmuş, ekonomik kriz içinde olan bir BESOB var. Esnafın çözüm bekleyen sorunları var. İlaveten çözülmesi bekleyen sorunların yanında yapılması gereken yenilikler var.
Mesela, Başkan Bilgit'in, "İlk işimiz" dediği "Çıraklık okulları" ve "Üniversitelerle işbirliği yapma" fikri son derece yerinde ve gerekli bir adım olmakla birlikte; gerektiği gibi bir vizyon ve yol haritası çizilemez ve kararlılıkla üzerine gidilemezse güdük kalabilir.
SON SÖZ:
İktidarın yönettiği tek metropol olan Bursa'da da bir süredir köklü değişimler yaşanıyor. Misal, İnşaat Mühendisleri Odası... İMO, 28 yıl aradan sonra ve beklenmedik bir sonuçla el değiştirdi kısa süre önce. O gün, bir, "oda seçimi" deyip geçmeyin, sonucun verdiği mesaj eğer doğru okunabilirse, İMO'daki değişim; Bursa'daki daha büyük değişimlerin habercisi, işaret fişeği gibi duruyor... diye yazmıştım. Demem o ki; iktidar uzun sürse bile, kimse, sürgit koltukta kalacağını beklemesin. Gün gelir, zarafetin gücü, zarfın gücüne galebe çalar ve kibirleri boylarını aşanların ense köküne milletin tokadı iniverir.
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!