Mustafa Er’den çok doğru sözler!
17 Mart 2022 Perşembe , 16:39
Açıkçası Mustafa Er’i özlemişiz…
En azından kendi adıma konuşayım, dobra açıklamalarını özlemişim…
İlk önce ne söylediğine bir bakalım:
“Biz son yıllarda ben de dahil olmak üzere çizgimizi aştık maalesef! Camia aştı, taraftar aştı, basın aştı, biz aştık, yönetim aştı. Herkesin görev tanımının belli olup, herkesin görevini yapması lazım. Taraftar tribüne çıkacak, takımı destekleyecek,
taraftar başka yerlere girmeyecek. Ben sahaya odaklanacağım, ben antrenörlük yapacağım, başka işlerle uğraşmayacağım. Basın keza aynı şekilde. Biz zaten bu hiyerarşiyi kaybettiğimiz için bu noktadayız. Maalesef herkes çizgisinin dışına çıktı.
Bu sene gelinen nokta aslında bu seneye özel bir şey değil, birikimin sonucu. Doğru bir planlama olursa ve taşlar doğru bir şekilde yerine oturtulursa başarılmayacak hiçbir şey yok.”
Türk futbolunun durumunu, Bursaspor’un neden bu hallere düştüğünü bir paragrafta özetlemiş Mustafa Er…
Küçük bir kesimin belirttiği ya da düşündüğü gibi kimseye ayar vermeye kalkmadı ve çok doğru cümleler kurdu…
Futbolda başarının gelmesi için olması gerekenleri söyledi aslında…
Hatta eksik bile söyledi, buna siyaseti de katabiliriz!
İlk önce basından başlayalım…
Bir başkan adayı tanıdıktır, ağabey denir, onu övücü haberler yapılır, karşısındaki de her zaman tukakadır!
Patron yaz der yazılır, topa bas der topa basılır!
Diğer yandan sezon başında tam sayfa haberler yapılır: İşte Bursaspor’un transfer listesi!
Halbuki alakası yoktur, menajer aracılığıyla liste yayınlanır ve gündem oluşturulmaya çalışılır!
Siyasi güç, hele de kallavi bir ilan verdiyse kulüp içerisinde istediğini yapabilir, o dönemde yapılacak şey 3 maymunu oynamaktır…
Ancak karşıt bir durumda büyük gazeteci olunur, haberi öyle bir alır ki; inanamazsın!
*
Yönetim kanadıyla devam edelim…
Menajerler üzerinden transferler yapılır, 3’e transfer edeceğini 5’e alırsın, her şeyden önce transferden anlamasan da o transferi yaparsın!
Teknik adamı seçersin, istediğini getirip, istediğini gönderirsin ve bunu futbol bilgisi olmadan yaparsın!
*
Taraftar denilen zaten tribünün önde gelenleridir, teknik direktörün kim olması gerektiğini söyler!
Tüm maç arkası dönük tezahürat eder, tribünü yönlendirir ancak izlemediği takımı dizayn etmeye çalışır!
İstediği yönetimi gönderir, istediğini bırakır…
Bir hataya ses çıkarmazken, aynı hata sevmediği(!) yerden geldiğinde ‘istifa’ diye bağırır…
*
Ve son olarak teknik adamlar…
Camianın ne istediğini bilmez, kendini geliştirmek için çaba sarf etmez, tüm transferi kendisi yapmak ister, olmayınca da ilk istifa eden kendisidir!
İki başarıda takımın liderliğinden, camiayı dizayn eden insana dönüşür!
Bu konular uzar gider…
Mustafa Er açıkçası çok doğru bir konuya parmak bastı…
Kendisiyle ilgili de geçmiş dönemden tabii ki eleştirim var…
Bunu da daha önce dillendirmiştim…
Bir teknik adam, Mustafa Er’in de dediği gibi sahaya odaklanmalı…
Ancak geçmiş dönemde transferden de sorumlu olması ya da futbolun patronluğunun verilmesi kafasının dağılmasına sebep olmuştu…
Mustafa Er eğer göreve devam edecekse, takımın saha dışı sorunlarını, transferi omuzuna yüklenmemeli…
Sonuca gelecek olursak;
Daha önce de çokça belirttiğim gibi; Taraftar taraftarlığını, yönetici yöneticiliğini, gazeteci gazeteciliğini, teknik adam teknik adamlığını bilmediği sürece daha çok çıkış yolları ararız…
Bunun için de bir kez daha söylemekte fayda var ki; Bursaspor’un acilen bilime, sisteme yaklaşması ve futbol aklını doğru seçmesine ihtiyaç var…
En azından kendi adıma konuşayım, dobra açıklamalarını özlemişim…
İlk önce ne söylediğine bir bakalım:
“Biz son yıllarda ben de dahil olmak üzere çizgimizi aştık maalesef! Camia aştı, taraftar aştı, basın aştı, biz aştık, yönetim aştı. Herkesin görev tanımının belli olup, herkesin görevini yapması lazım. Taraftar tribüne çıkacak, takımı destekleyecek,
taraftar başka yerlere girmeyecek. Ben sahaya odaklanacağım, ben antrenörlük yapacağım, başka işlerle uğraşmayacağım. Basın keza aynı şekilde. Biz zaten bu hiyerarşiyi kaybettiğimiz için bu noktadayız. Maalesef herkes çizgisinin dışına çıktı.
Bu sene gelinen nokta aslında bu seneye özel bir şey değil, birikimin sonucu. Doğru bir planlama olursa ve taşlar doğru bir şekilde yerine oturtulursa başarılmayacak hiçbir şey yok.”
Türk futbolunun durumunu, Bursaspor’un neden bu hallere düştüğünü bir paragrafta özetlemiş Mustafa Er…
Küçük bir kesimin belirttiği ya da düşündüğü gibi kimseye ayar vermeye kalkmadı ve çok doğru cümleler kurdu…
Futbolda başarının gelmesi için olması gerekenleri söyledi aslında…
Hatta eksik bile söyledi, buna siyaseti de katabiliriz!
İlk önce basından başlayalım…
Bir başkan adayı tanıdıktır, ağabey denir, onu övücü haberler yapılır, karşısındaki de her zaman tukakadır!
Patron yaz der yazılır, topa bas der topa basılır!
Diğer yandan sezon başında tam sayfa haberler yapılır: İşte Bursaspor’un transfer listesi!
Halbuki alakası yoktur, menajer aracılığıyla liste yayınlanır ve gündem oluşturulmaya çalışılır!
Siyasi güç, hele de kallavi bir ilan verdiyse kulüp içerisinde istediğini yapabilir, o dönemde yapılacak şey 3 maymunu oynamaktır…
Ancak karşıt bir durumda büyük gazeteci olunur, haberi öyle bir alır ki; inanamazsın!
*
Yönetim kanadıyla devam edelim…
Menajerler üzerinden transferler yapılır, 3’e transfer edeceğini 5’e alırsın, her şeyden önce transferden anlamasan da o transferi yaparsın!
Teknik adamı seçersin, istediğini getirip, istediğini gönderirsin ve bunu futbol bilgisi olmadan yaparsın!
*
Taraftar denilen zaten tribünün önde gelenleridir, teknik direktörün kim olması gerektiğini söyler!
Tüm maç arkası dönük tezahürat eder, tribünü yönlendirir ancak izlemediği takımı dizayn etmeye çalışır!
İstediği yönetimi gönderir, istediğini bırakır…
Bir hataya ses çıkarmazken, aynı hata sevmediği(!) yerden geldiğinde ‘istifa’ diye bağırır…
*
Ve son olarak teknik adamlar…
Camianın ne istediğini bilmez, kendini geliştirmek için çaba sarf etmez, tüm transferi kendisi yapmak ister, olmayınca da ilk istifa eden kendisidir!
İki başarıda takımın liderliğinden, camiayı dizayn eden insana dönüşür!
Bu konular uzar gider…
Mustafa Er açıkçası çok doğru bir konuya parmak bastı…
Kendisiyle ilgili de geçmiş dönemden tabii ki eleştirim var…
Bunu da daha önce dillendirmiştim…
Bir teknik adam, Mustafa Er’in de dediği gibi sahaya odaklanmalı…
Ancak geçmiş dönemde transferden de sorumlu olması ya da futbolun patronluğunun verilmesi kafasının dağılmasına sebep olmuştu…
Mustafa Er eğer göreve devam edecekse, takımın saha dışı sorunlarını, transferi omuzuna yüklenmemeli…
Sonuca gelecek olursak;
Daha önce de çokça belirttiğim gibi; Taraftar taraftarlığını, yönetici yöneticiliğini, gazeteci gazeteciliğini, teknik adam teknik adamlığını bilmediği sürece daha çok çıkış yolları ararız…
Bunun için de bir kez daha söylemekte fayda var ki; Bursaspor’un acilen bilime, sisteme yaklaşması ve futbol aklını doğru seçmesine ihtiyaç var…
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!