Erdoğan mı haklı, Türk Tabipler Birliği mi?
10 Ocak 2022 Pazartesi , 12:13
Aşı karşıtları gittikçe azalmaya başladı. Bir kısmı hastanede akıllandı, bir kısmı ne yazık ki bu dünyadan ayrıldı.
Bir dostumuzun yakını ölmeden önce yoğun bakımda vasiyet etti, "Ne olur herkese söyleyin aşı olsun" diyerek gitti.
Ancak görünen o ki bizim aşı tartışmamız bitmeyecek.
Piyasaya sürülen TURKOVAC aşısına Türk Tabipler Birliği bilimsel şüpheyle yaklaştı, itiraz etti.
Normal koşullarda yanıt aşıyı üreten bilim insanlarından gelmesi lazım değil mi? Öyle olmadı.
Aşı hastalığa karşı vücudun kalkanı, hatta onu savunacak askerlerden oluşan ordusudur.
Aşıyla oluşan antikorlar asker gibi görev yapar bir anlamda nöbet tutarlar.
Yapılan iş basittir, aşıyla vücuda virüs tanıtılmış olur, gerçek virüs geldiğinde onu tanır, savunma kalkanlarını açar, virüsle savaşır.
Kovid-19 hastalığına ilişkin artık elimizde yeterince veri var.
Yapılan araştırmalar aşının hastalığa yakalanmada çare olmadığını ortaya koysa da hastaneye yatış ve ölüm oranlarını düşürdüğünü net bir şekilde kanıtladı.
İsviçre’de yapılan araştırmayı Hürriyet’ten Nuray Babacan yayınladı.
CDC adlı kuruluşun araştırmasına göre ölüm oranları aşısızlarda 100 binde 6,1 gibi yüksek bir orana ulaşırken iki doz aşılılarda ölüm oranlarının 100 binde 0,5’e kadar düştüğü saptandı. Üç doz aşılılarda ise durum daha da aşı lehine; 100 binde ancak 0.1 ölüm gerçekleştiği belirlendi.
Benzer bir araştırma Türkiye’de Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde yapıldı.
Bin 400 hasta üzerinde yapılan çalışmada hastaneye yatanların yaklaşık yarısı aşısız…
Geriye kalan 700 hastanın 400’den fazlası ise iki doz Sinovac aşılı.
Hastaneye yatanların sadece 300 civarındakinin aşılı olduğu ortaya çıktı. Onların da bir kısmı tek aşılı…
Anlayacağınız aşı karşıtlarının tezleri çöktü.
CUMHURBAŞKANI HAKLI MI?
Ancak, TURKOVAC aşısıyla ilgili tartışma Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleriyle bu zirveye ulaştı.
Aşıyla ilgili Türk Tabipler Birliği’nin açıklamasına karşı AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan çok sert çıktı:
“Yalansa yalan, dolansa dolan. Hepsi bunlarda! Bir de Tabipler Birliği var. Erciyes Üniversitesi TURKOVAC aşısını üretiyor. Bunlar çıkmış böyle bir şey yok diyor. Ne sahtekarsınız, ne yalancısınız!”
101 bin 600 üyesi olan bir kuruluşa böylesine sözler söylemek ne kadar yakışık alır, onu okuyanların, dinleyenlerin vicdanına, anlayışına havale ediyorum.
Ancak Prof. Dr. Aykut Özdarendeli'nin birkaç gün önce Hürriyet’teki söyleşisinde Faz-1 Faz-2 çalışmalarıyla ilgili verilerin henüz yayınlanmadığını, “En kısa zamanda dergiye gönderip sonuçları” paylaşacaklarını öğrenmiş olduk.
Verileri henüz bilim insanlarının önüne konulmayan aşıyla ilgili TTB’nin eleştiriden çok ‘şüphe’ içeren açıklamalarına bu kadar sert tepki vermenin mantığı nedir acaba?
Kaldı ki Aykut Hoca, “Faz-3 çalışmaları Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda devam ediyor” dedi.

Bu sözler Erdoğan’ı değil, Türk Tabipler Birliği’ni haklı çıkarıyor.
Çünkü ortada henüz bilimselliği kanıtlanmamış, Faz-3 çalışmaları devam eden bir aşı var.
Sağlık Bakanlığı’nın ilgili biriminin onay vermesi sorunu çözmüyor.
Bu arada belirtmiş olayım ki, Aykut Hoca gerçekten iyi niyetli ve çok önemli bir iş yapıyor.
Türkiye’nin çoraklaştırıldığı bir dönemde yapılan bu aşı çalışması umarım uzun erimde Türkiye’yi yeniden aşı üretim merkezlerinden biri haline getirebilecek ilk adım olur.
Ancak bu kadar yüksek perdeden Türk Tabipler Birliği’ne hakaret etmeye gerek var mı?
TTB zamanında Sinovac’ın çok etkili olmadığını da söylemişti; haklı çıkmadı mı?

Bu arada, hani ne oldu Rus Sputnik aşısı?
Türkiye’de ‘üreteceydik!’
O da yalan oldu!
TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ NE DEMİŞTİ?
Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut bu konuda şu açıklamayı yapmıştı:

“Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda oldukça şeffaf davranması gerekiyor ve bu çalışmaların da hızlı bir şekilde bilimsel dergilerde yayınlanması gerekiyor ki bizim uzman kuruluşlarımız, pandemi çalışma grubumuz bu belgeleri inceleyerek Turkovac ile ilgili bir bilgi sunabilsinler. Çünkü ortada bir aşı yok, aşı olduğu iddia edilen bir solüsyon var.
Bu solüsyonun, bilimsel veriler olmadan TİTCK tarafından hangi koşullarla onaylandığını biz TTB olarak Sağlık Bakanlığı’na sorduk. Ancak bu yazımıza henüz bir yanıt verilmemiştir. Üretici firma kimdir, doz başına kaç lira maliyeti vardır gibi sorularımızı da Sağlık Bakanlığı’na ilettik. Ancak yanıt gelmedi. Bilimsel açıdan Faz-1, Faz-2, Faz-3 çalışmaları olmadan TİTCK’nın bir onay vermesi uygun değil. Bu aşının yan etkileriyle ilgili çok endişemiz olmamakla birlikte koruyuculuğuyla ilgili elimizde hiçbir veri yok.
Faz-1, Faz-2, Faz-3’ten kastımız şudur: Sağlıklı gönüllülerde çalışmaların yürütülmesi gerekiyordu ama bu yapılmadı. Faz-1 olarak gözüken yayında da özellikle hayvan deneylerinin yapılmış olduğu görülüyor, preklinik çalışma. Ki Erciyes Üniversitesi Rektörü’nün yaptığı transgenik farelerde yapılan çalışmalarda Delta varyantına karşı yüzde 100 koruyucu olduğuyla ilgili açıklama doğruyu yansıtmıyor. Çünkü fareler üzerinde yapılan çalışmalarla insanlar üzerine yapılan çalışmalar birbirinden farklıdır. İnsanlarda bir aşının etkinliğinin araştırılması için yan etkileri nelerdir, koruyuculuk oranları nelerdir bunların belirlenmesi için sağlıklı gönüllü gruplarda çalışılması gerekiyor. Özellikle dünyada dokuz onay almış aşıya baktığımızda 80 bin ile 120 bin gibi büyük ölçeklerdeki kitlelerde verilerini çok merkezli çalışmalarla yayınladıkları görülüyor. Ancak Turkovac için bu gerçekleşmedi.”
Bir dostumuzun yakını ölmeden önce yoğun bakımda vasiyet etti, "Ne olur herkese söyleyin aşı olsun" diyerek gitti.
Ancak görünen o ki bizim aşı tartışmamız bitmeyecek.
Piyasaya sürülen TURKOVAC aşısına Türk Tabipler Birliği bilimsel şüpheyle yaklaştı, itiraz etti.
Normal koşullarda yanıt aşıyı üreten bilim insanlarından gelmesi lazım değil mi? Öyle olmadı.
****
Aşı hastalığa karşı vücudun kalkanı, hatta onu savunacak askerlerden oluşan ordusudur.
Aşıyla oluşan antikorlar asker gibi görev yapar bir anlamda nöbet tutarlar.
Yapılan iş basittir, aşıyla vücuda virüs tanıtılmış olur, gerçek virüs geldiğinde onu tanır, savunma kalkanlarını açar, virüsle savaşır.
****
Kovid-19 hastalığına ilişkin artık elimizde yeterince veri var.
Yapılan araştırmalar aşının hastalığa yakalanmada çare olmadığını ortaya koysa da hastaneye yatış ve ölüm oranlarını düşürdüğünü net bir şekilde kanıtladı.
İsviçre’de yapılan araştırmayı Hürriyet’ten Nuray Babacan yayınladı.
CDC adlı kuruluşun araştırmasına göre ölüm oranları aşısızlarda 100 binde 6,1 gibi yüksek bir orana ulaşırken iki doz aşılılarda ölüm oranlarının 100 binde 0,5’e kadar düştüğü saptandı. Üç doz aşılılarda ise durum daha da aşı lehine; 100 binde ancak 0.1 ölüm gerçekleştiği belirlendi.
****
Benzer bir araştırma Türkiye’de Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nde yapıldı.
Bin 400 hasta üzerinde yapılan çalışmada hastaneye yatanların yaklaşık yarısı aşısız…
Geriye kalan 700 hastanın 400’den fazlası ise iki doz Sinovac aşılı.
Hastaneye yatanların sadece 300 civarındakinin aşılı olduğu ortaya çıktı. Onların da bir kısmı tek aşılı…
Anlayacağınız aşı karşıtlarının tezleri çöktü.
CUMHURBAŞKANI HAKLI MI?
Ancak, TURKOVAC aşısıyla ilgili tartışma Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleriyle bu zirveye ulaştı.
Aşıyla ilgili Türk Tabipler Birliği’nin açıklamasına karşı AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan çok sert çıktı:
“Yalansa yalan, dolansa dolan. Hepsi bunlarda! Bir de Tabipler Birliği var. Erciyes Üniversitesi TURKOVAC aşısını üretiyor. Bunlar çıkmış böyle bir şey yok diyor. Ne sahtekarsınız, ne yalancısınız!”
101 bin 600 üyesi olan bir kuruluşa böylesine sözler söylemek ne kadar yakışık alır, onu okuyanların, dinleyenlerin vicdanına, anlayışına havale ediyorum.
****
Ancak Prof. Dr. Aykut Özdarendeli'nin birkaç gün önce Hürriyet’teki söyleşisinde Faz-1 Faz-2 çalışmalarıyla ilgili verilerin henüz yayınlanmadığını, “En kısa zamanda dergiye gönderip sonuçları” paylaşacaklarını öğrenmiş olduk.
Verileri henüz bilim insanlarının önüne konulmayan aşıyla ilgili TTB’nin eleştiriden çok ‘şüphe’ içeren açıklamalarına bu kadar sert tepki vermenin mantığı nedir acaba?
Kaldı ki Aykut Hoca, “Faz-3 çalışmaları Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda devam ediyor” dedi.

Bu sözler Erdoğan’ı değil, Türk Tabipler Birliği’ni haklı çıkarıyor.
Çünkü ortada henüz bilimselliği kanıtlanmamış, Faz-3 çalışmaları devam eden bir aşı var.
Sağlık Bakanlığı’nın ilgili biriminin onay vermesi sorunu çözmüyor.
****
Bu arada belirtmiş olayım ki, Aykut Hoca gerçekten iyi niyetli ve çok önemli bir iş yapıyor.
Türkiye’nin çoraklaştırıldığı bir dönemde yapılan bu aşı çalışması umarım uzun erimde Türkiye’yi yeniden aşı üretim merkezlerinden biri haline getirebilecek ilk adım olur.
****
Ancak bu kadar yüksek perdeden Türk Tabipler Birliği’ne hakaret etmeye gerek var mı?
TTB zamanında Sinovac’ın çok etkili olmadığını da söylemişti; haklı çıkmadı mı?

Bu arada, hani ne oldu Rus Sputnik aşısı?
Türkiye’de ‘üreteceydik!’
O da yalan oldu!
TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ NE DEMİŞTİ?
Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut bu konuda şu açıklamayı yapmıştı:

“Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda oldukça şeffaf davranması gerekiyor ve bu çalışmaların da hızlı bir şekilde bilimsel dergilerde yayınlanması gerekiyor ki bizim uzman kuruluşlarımız, pandemi çalışma grubumuz bu belgeleri inceleyerek Turkovac ile ilgili bir bilgi sunabilsinler. Çünkü ortada bir aşı yok, aşı olduğu iddia edilen bir solüsyon var.
Bu solüsyonun, bilimsel veriler olmadan TİTCK tarafından hangi koşullarla onaylandığını biz TTB olarak Sağlık Bakanlığı’na sorduk. Ancak bu yazımıza henüz bir yanıt verilmemiştir. Üretici firma kimdir, doz başına kaç lira maliyeti vardır gibi sorularımızı da Sağlık Bakanlığı’na ilettik. Ancak yanıt gelmedi. Bilimsel açıdan Faz-1, Faz-2, Faz-3 çalışmaları olmadan TİTCK’nın bir onay vermesi uygun değil. Bu aşının yan etkileriyle ilgili çok endişemiz olmamakla birlikte koruyuculuğuyla ilgili elimizde hiçbir veri yok.
Faz-1, Faz-2, Faz-3’ten kastımız şudur: Sağlıklı gönüllülerde çalışmaların yürütülmesi gerekiyordu ama bu yapılmadı. Faz-1 olarak gözüken yayında da özellikle hayvan deneylerinin yapılmış olduğu görülüyor, preklinik çalışma. Ki Erciyes Üniversitesi Rektörü’nün yaptığı transgenik farelerde yapılan çalışmalarda Delta varyantına karşı yüzde 100 koruyucu olduğuyla ilgili açıklama doğruyu yansıtmıyor. Çünkü fareler üzerinde yapılan çalışmalarla insanlar üzerine yapılan çalışmalar birbirinden farklıdır. İnsanlarda bir aşının etkinliğinin araştırılması için yan etkileri nelerdir, koruyuculuk oranları nelerdir bunların belirlenmesi için sağlıklı gönüllü gruplarda çalışılması gerekiyor. Özellikle dünyada dokuz onay almış aşıya baktığımızda 80 bin ile 120 bin gibi büyük ölçeklerdeki kitlelerde verilerini çok merkezli çalışmalarla yayınladıkları görülüyor. Ancak Turkovac için bu gerçekleşmedi.”
Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!