Kestel’den kopan fırtına, kasırgaya dönüşmek üzere!
8 Aralık 2021 Çarşamba , 13:03
Hikaye uzun…
İçinde Almanya’dan gelip kaçak yapı yapan bir iş insanı, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, istifa ettirilen başkan yardımcısı gibi kahramanlar (!) var.

Sahneyi tamamlayan şehirde paralar akıtılan yandaş-tetikçi medyayı da unutmayalım.
Hani geçen gün başlık yapmıştım ya, “Yiğit doğduğu yeri sever, it doyduğu yeri!”
Burada da geçerli bir durum…
Almanya’da yaşayan Muşlu iş insanı öylesine ayrıntılar veriyor ki, tümüne yalan demek için insanın vicdanının yok olması lazım…
Reissever bu iş insanın yaptığı suç duyurusunda savcıya verdiği dilekçenin bir kısmını birlikte okuyalım mı?
“Sayın Savcım;
Ben Yakup Yamaç. 1972 Muş-Merkez doğumluyum. 1980 yılında Almanya’ya gittim ve burada iş hayatına atıldım. 2017 tarihinde de Almanya’daki iş hayatının devamlılığı gereği Alman vatandaşlığına geçtim. Halen bu ülkede Düsseldorf merkezli 7 ayrı iş kolunda faaliyet gösteren yaklaşık 750 çalışanı olan bir firmanın sahibiyim.
Ben Almanya’da iken akrabalarımın bir bölümü Muş’tan Bursa’ya, özellikle de Kestel ilçemize yerleşti. Buradaki akrabalarım bana Kestel’i anlatınca 2010’da ilçeyi ziyaret ettim. 2016’da geldiğimde Kestel’in doğal güzelliği karşısında ben de bu ilçeye ileride belki yerleşirim diye bir arazi aldım. Daha sonra Kestel sanayi ve tarım iş kolunda yatırım yapılabilecek bir bölge olduğu için burada daha büyük bir arazi arayışına girdim ve nihayetinde 2020 yılının ocak ayında Kestel ilçesi Derekızık Mahallesi 111 ada 11 parseldeki çiftliği ve bitişiğindeki 3 parseli (yaklaşık 18 dönüm arazi) satın aldım.
Bu süreçte dünya genelinde yaşanan pandemi ve Çin kaynaklı lojistik sorunları da dikkate alarak Kestel’de, direkt Almanya’ya tekstil, mobilya ve gıda ürünü ihracatı yapabileceğim yatırım arayışı içerisine girdim. Yine bu günlerde arazilerin ve çiftliğin emlak vergilerini ödemek üzere 24 Ocak 2020’de Kestel Belediyesi’ne başvurdum. İşlemlerimi yaptırırken belediyede çalışan bir akrabamın vasıtasıyla Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır Bey ile tanıştırıldım.
Makamında beni ağırlayarak kahve ikram eden Önder Tanır, burada Almanya’daki faaliyetlerimle ilgili bilgi aldıktan sonra, benimle tanışmaktan büyük mutluluk duyduğunu Kestel’e her geldiğinde görüşmek istediğini, yatırım konusundaki düşüncelerimi de yerinde bularak destek verebileceğini söyledi. Bu görüşmede yakında Almanya’da düzenlenecek bir fuar organizasyonuna belediye olarak katılacaklarını belirterek, benimle Almanya’da da görüşmek istediğini, sohbetin devamını orada yapabileceğimizi ifade etti. İyi dileklerimizle ben makamdan ayrıldıktan hemen sonra WhatsApp hattıma, Önder Tanır Bey Almanya’ya seyahati için aldığı 28 Ocak 2020 tarihli uçak biletlerin görüntüsünü attı. Sonrasında ben 27 Ocak 2020 tarihinde de Türkiye’den ayrıldım.
Essen şehrinde düzenlenecek fuar için Önder Tanır Bey de 28 Ocak’ta Almanya’ya uçuşa geçti. Benden talep ettiği üzere Sayın Başkan Önder Tanır ile beraberindeki Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Kürel ile Park Bahçeler Müdürü Ali Cebeci’yi şoförüm Muharrem Çetin Düsseldorf Havalimanı’nda karşıladı. Sonra Başkan Tanır ve beraberindekiler, şoförüm tarafından Düsseldorf’un bir kasabası olan Grevenbroich’deki YAMAÇ EMLAK isimli şirketimin merkezine getirildi ve burada kendilerini ağırladım.
Çok samimi geçen bu sohbet esnasında Sayın Başkan Tanır, benden fuar boyunca kullanılmak üzere bir araç talep etti. Ben de kendisine şirkete ait bir BMW marka lüks bir otomobil tahsis ettim. Hatta aracın yakıt deposunu da doldurdum ve aracın anahtarını kendisine teslim ettim. Gündüz birlikte sohbet ettiğimiz Başkan Tanır, Köln’e gitmek istediklerini söyleyince, kendilerine eşlik ettim. Köln’deki gezimizin ardından Başkan Tanır ve beraberindekiler, şirket merkezimizden ayrılarak Essen’deki otellerine hareket ettiler. İki gün süren fuarın ardından Başkan Tanır, beni yeniden iş yerimde ziyaret ederek Hollanda’ya geçmek istediklerini dolayısıyla kendisine bir araç ve bir rehber tahsis edilmesini talep edince ben de misafirlerimi kusursuz bir şekilde ağırlamak istediğimden bu isteklerini yerine getirdim. Kendilerine eşlik etmek üzere kardeşim İbrahim Yamaç’ı görevlendirdim. 200 km ötedeki Hollanda’nın Amsterdam Şehri’ne yine yakıt ve yeme içme giderlerini de karşılayarak kardeşimle birlikte hareket ettiler. Şoförlüklerini kardeşim İbrahim Yamaç’ın yaptığı Başkan Tanır ve beraberindekiler Hollanda’nın belirttiğim şehrindeki gezilerinin ardından gece geç saatlerde de Almanya’ya dönüş yaptılar. Bu dönüş ve kendileriyle ilgilenmemizden ötürü şahsıma Kestel Belediyesi’nin bir plaketini takdim eden Başkan Tanır ve beraberindekiler, ertesi gün sabah saatlerinde yine bizzat şirket çalışanlarımca Düsseldorf Havaalanı’na bırakıldılar. Ayrılarken Başkan Tanır, bana Türkiye’ye geldiğinde mutlaka yanına uğramamı söyledi.
Bu samimiyet ve ideolojik olarak aynı dünya görüşüne sahip olmamız nedeniyle bende güven duygularımı pekiştiren Başkan Önder Tanır’a, Almanya’dan ayrılırken şahsıma yaptığı özel daveti de dikkate alarak 08 Şubat 2020’deki Türkiye ziyaretimde uğradım. Kestel Belediyesi’nin önünde beni kapıda Başkan Yardımcısı Haluk Kürel karşıladı ve ardından Başkan Önder Tanır’ın makamına çıktık. Burada kendisine yatırım yapacağımı, ancak Almanya’dan gelecek Alman kökenli iş insanlarını ağırlayabileceğim bir konut inşa etmek istediğimi, bunun için de satın aldığım çiftlikteki konutu tadilat ruhsatıyla yenilemek düşüncesinde olduğumu belirttim. Bunun üzerine Başkan Tanır, tadilat ruhsatındansa çiftlikteki eski binanın hemen bitişiğine yeni bir bina yapabileceğimi, bina bittikten sonra da eskisini yıkıp ruhsat kaydırması işlemi yaparak konuyu imar mevzuatına uyduracaklarını söyledi. Bu iş için de benim belediyeye 250 bin TL harç ve ruhsat bedeli ödemem gerektiğini bildirdi.
Ben Almanya’daki kanunları bildiğim için ısrarla böyle bir şeyin yasal olup olmadığını sorunca bana ‘sen benim dediğimi yap’ gerisine karışma karşılığı verdi. Hatta benden bu işin olumlu sonuçlanabilmesi için şimdiden küçük bağışlar yapmamı istedi. Özellikle bir marketin hesap numarasını vererek buraya erzak bağışı yapmam gerektiğini ısrarla vurguladı. Neden bu marketi tercih ettiğini bilemiyorum, hatta erzak alacaksam ben alır buraya getiririm dedim ama sonuçta benden istenileni yaptım. Onu da şöyle yaptım 12 Şubat 2020 tarihinde döndüğüm Almanya’da, Haluk Kürel birkaç kez erzak yardımını hatırlatıp ısrar edince, tam 3 ay sonra yani 5 Mayıs 2020’de Özeren Alışveriş Merkezi’nin hesabına 13 bin 500 TL ve 13 bin 890 TL olmak üzere iki ayrı havale ile toplam 27 bin 390 TL para gönderdim.
Ben Almanya’dayken, Başkan Tanır ile Belediye Başkan Yardımcısından aldığım güvencenin de rahatlığıyla çiftlik evi projesini nasıl yapabileceğimi ve Alman iş insanlarıyla görüşmelerle Bursa’ya hangi yatırımları getirebileceğimi veya buraya nasıl bir yatırım yapabileceğimi düşünmeye başladım.”

Dilekçenin geri kalanında vahim iddialar dile getiriliyor ama bundan sonrası yargının konusu olduğu için geçiyorum.
Tam bu noktada sormak isterim; bu işler bir CHP’li belediye başkanının başına gelseydi ne olurdu?
Başkan ve yöneticiler, soruşturmanın selameti için görevden uzaklaştırılır, polis gözaltılar yapar, soruşturma sonucunda yargı işlemeye devam ederdi.
Bunca iddia, dedikodu, istifa ettirilen başkan yardımcısı, kaçak yapı kabak gibi ortadayken, neden yargı bir adım atmıyor?
Çünkü eli kolu bağlanan bir yargı var; parayla susturulan bir medya ve iktidar çarkının örtmeye çalıştığı kirli ilişkiler…
Bu yazının dipnotu: AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’a konu ayrıntılı bir şekilde anlatıldı. O da konuyu Ankara’ya ileteceğini söyledi.
(Bu arada Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nin (BALGÖÇ) Ocak ayında gerçekleştirilecek Olağan Genel Kurulu'nda Başkanlığa aday olan Prof. Dr. Emin Balkan, 10 Aralık Cuma günü saat 10.00'da Merinos Gölpark Tesisleri'nde adaylık ve kongre sürecini değerlendirecek.)
İçinde Almanya’dan gelip kaçak yapı yapan bir iş insanı, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, istifa ettirilen başkan yardımcısı gibi kahramanlar (!) var.

Sahneyi tamamlayan şehirde paralar akıtılan yandaş-tetikçi medyayı da unutmayalım.
Hani geçen gün başlık yapmıştım ya, “Yiğit doğduğu yeri sever, it doyduğu yeri!”
Burada da geçerli bir durum…
****
Almanya’da yaşayan Muşlu iş insanı öylesine ayrıntılar veriyor ki, tümüne yalan demek için insanın vicdanının yok olması lazım…
Reissever bu iş insanın yaptığı suç duyurusunda savcıya verdiği dilekçenin bir kısmını birlikte okuyalım mı?
“Sayın Savcım;
Ben Yakup Yamaç. 1972 Muş-Merkez doğumluyum. 1980 yılında Almanya’ya gittim ve burada iş hayatına atıldım. 2017 tarihinde de Almanya’daki iş hayatının devamlılığı gereği Alman vatandaşlığına geçtim. Halen bu ülkede Düsseldorf merkezli 7 ayrı iş kolunda faaliyet gösteren yaklaşık 750 çalışanı olan bir firmanın sahibiyim.
Ben Almanya’da iken akrabalarımın bir bölümü Muş’tan Bursa’ya, özellikle de Kestel ilçemize yerleşti. Buradaki akrabalarım bana Kestel’i anlatınca 2010’da ilçeyi ziyaret ettim. 2016’da geldiğimde Kestel’in doğal güzelliği karşısında ben de bu ilçeye ileride belki yerleşirim diye bir arazi aldım. Daha sonra Kestel sanayi ve tarım iş kolunda yatırım yapılabilecek bir bölge olduğu için burada daha büyük bir arazi arayışına girdim ve nihayetinde 2020 yılının ocak ayında Kestel ilçesi Derekızık Mahallesi 111 ada 11 parseldeki çiftliği ve bitişiğindeki 3 parseli (yaklaşık 18 dönüm arazi) satın aldım.
Bu süreçte dünya genelinde yaşanan pandemi ve Çin kaynaklı lojistik sorunları da dikkate alarak Kestel’de, direkt Almanya’ya tekstil, mobilya ve gıda ürünü ihracatı yapabileceğim yatırım arayışı içerisine girdim. Yine bu günlerde arazilerin ve çiftliğin emlak vergilerini ödemek üzere 24 Ocak 2020’de Kestel Belediyesi’ne başvurdum. İşlemlerimi yaptırırken belediyede çalışan bir akrabamın vasıtasıyla Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır Bey ile tanıştırıldım.
Makamında beni ağırlayarak kahve ikram eden Önder Tanır, burada Almanya’daki faaliyetlerimle ilgili bilgi aldıktan sonra, benimle tanışmaktan büyük mutluluk duyduğunu Kestel’e her geldiğinde görüşmek istediğini, yatırım konusundaki düşüncelerimi de yerinde bularak destek verebileceğini söyledi. Bu görüşmede yakında Almanya’da düzenlenecek bir fuar organizasyonuna belediye olarak katılacaklarını belirterek, benimle Almanya’da da görüşmek istediğini, sohbetin devamını orada yapabileceğimizi ifade etti. İyi dileklerimizle ben makamdan ayrıldıktan hemen sonra WhatsApp hattıma, Önder Tanır Bey Almanya’ya seyahati için aldığı 28 Ocak 2020 tarihli uçak biletlerin görüntüsünü attı. Sonrasında ben 27 Ocak 2020 tarihinde de Türkiye’den ayrıldım.
Essen şehrinde düzenlenecek fuar için Önder Tanır Bey de 28 Ocak’ta Almanya’ya uçuşa geçti. Benden talep ettiği üzere Sayın Başkan Önder Tanır ile beraberindeki Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Kürel ile Park Bahçeler Müdürü Ali Cebeci’yi şoförüm Muharrem Çetin Düsseldorf Havalimanı’nda karşıladı. Sonra Başkan Tanır ve beraberindekiler, şoförüm tarafından Düsseldorf’un bir kasabası olan Grevenbroich’deki YAMAÇ EMLAK isimli şirketimin merkezine getirildi ve burada kendilerini ağırladım.
Çok samimi geçen bu sohbet esnasında Sayın Başkan Tanır, benden fuar boyunca kullanılmak üzere bir araç talep etti. Ben de kendisine şirkete ait bir BMW marka lüks bir otomobil tahsis ettim. Hatta aracın yakıt deposunu da doldurdum ve aracın anahtarını kendisine teslim ettim. Gündüz birlikte sohbet ettiğimiz Başkan Tanır, Köln’e gitmek istediklerini söyleyince, kendilerine eşlik ettim. Köln’deki gezimizin ardından Başkan Tanır ve beraberindekiler, şirket merkezimizden ayrılarak Essen’deki otellerine hareket ettiler. İki gün süren fuarın ardından Başkan Tanır, beni yeniden iş yerimde ziyaret ederek Hollanda’ya geçmek istediklerini dolayısıyla kendisine bir araç ve bir rehber tahsis edilmesini talep edince ben de misafirlerimi kusursuz bir şekilde ağırlamak istediğimden bu isteklerini yerine getirdim. Kendilerine eşlik etmek üzere kardeşim İbrahim Yamaç’ı görevlendirdim. 200 km ötedeki Hollanda’nın Amsterdam Şehri’ne yine yakıt ve yeme içme giderlerini de karşılayarak kardeşimle birlikte hareket ettiler. Şoförlüklerini kardeşim İbrahim Yamaç’ın yaptığı Başkan Tanır ve beraberindekiler Hollanda’nın belirttiğim şehrindeki gezilerinin ardından gece geç saatlerde de Almanya’ya dönüş yaptılar. Bu dönüş ve kendileriyle ilgilenmemizden ötürü şahsıma Kestel Belediyesi’nin bir plaketini takdim eden Başkan Tanır ve beraberindekiler, ertesi gün sabah saatlerinde yine bizzat şirket çalışanlarımca Düsseldorf Havaalanı’na bırakıldılar. Ayrılarken Başkan Tanır, bana Türkiye’ye geldiğinde mutlaka yanına uğramamı söyledi.
Bu samimiyet ve ideolojik olarak aynı dünya görüşüne sahip olmamız nedeniyle bende güven duygularımı pekiştiren Başkan Önder Tanır’a, Almanya’dan ayrılırken şahsıma yaptığı özel daveti de dikkate alarak 08 Şubat 2020’deki Türkiye ziyaretimde uğradım. Kestel Belediyesi’nin önünde beni kapıda Başkan Yardımcısı Haluk Kürel karşıladı ve ardından Başkan Önder Tanır’ın makamına çıktık. Burada kendisine yatırım yapacağımı, ancak Almanya’dan gelecek Alman kökenli iş insanlarını ağırlayabileceğim bir konut inşa etmek istediğimi, bunun için de satın aldığım çiftlikteki konutu tadilat ruhsatıyla yenilemek düşüncesinde olduğumu belirttim. Bunun üzerine Başkan Tanır, tadilat ruhsatındansa çiftlikteki eski binanın hemen bitişiğine yeni bir bina yapabileceğimi, bina bittikten sonra da eskisini yıkıp ruhsat kaydırması işlemi yaparak konuyu imar mevzuatına uyduracaklarını söyledi. Bu iş için de benim belediyeye 250 bin TL harç ve ruhsat bedeli ödemem gerektiğini bildirdi.
Ben Almanya’daki kanunları bildiğim için ısrarla böyle bir şeyin yasal olup olmadığını sorunca bana ‘sen benim dediğimi yap’ gerisine karışma karşılığı verdi. Hatta benden bu işin olumlu sonuçlanabilmesi için şimdiden küçük bağışlar yapmamı istedi. Özellikle bir marketin hesap numarasını vererek buraya erzak bağışı yapmam gerektiğini ısrarla vurguladı. Neden bu marketi tercih ettiğini bilemiyorum, hatta erzak alacaksam ben alır buraya getiririm dedim ama sonuçta benden istenileni yaptım. Onu da şöyle yaptım 12 Şubat 2020 tarihinde döndüğüm Almanya’da, Haluk Kürel birkaç kez erzak yardımını hatırlatıp ısrar edince, tam 3 ay sonra yani 5 Mayıs 2020’de Özeren Alışveriş Merkezi’nin hesabına 13 bin 500 TL ve 13 bin 890 TL olmak üzere iki ayrı havale ile toplam 27 bin 390 TL para gönderdim.
Ben Almanya’dayken, Başkan Tanır ile Belediye Başkan Yardımcısından aldığım güvencenin de rahatlığıyla çiftlik evi projesini nasıl yapabileceğimi ve Alman iş insanlarıyla görüşmelerle Bursa’ya hangi yatırımları getirebileceğimi veya buraya nasıl bir yatırım yapabileceğimi düşünmeye başladım.”

****
Dilekçenin geri kalanında vahim iddialar dile getiriliyor ama bundan sonrası yargının konusu olduğu için geçiyorum.
Tam bu noktada sormak isterim; bu işler bir CHP’li belediye başkanının başına gelseydi ne olurdu?
Başkan ve yöneticiler, soruşturmanın selameti için görevden uzaklaştırılır, polis gözaltılar yapar, soruşturma sonucunda yargı işlemeye devam ederdi.
Bunca iddia, dedikodu, istifa ettirilen başkan yardımcısı, kaçak yapı kabak gibi ortadayken, neden yargı bir adım atmıyor?
Çünkü eli kolu bağlanan bir yargı var; parayla susturulan bir medya ve iktidar çarkının örtmeye çalıştığı kirli ilişkiler…
****
Bu yazının dipnotu: AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’a konu ayrıntılı bir şekilde anlatıldı. O da konuyu Ankara’ya ileteceğini söyledi.
(Bu arada Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği'nin (BALGÖÇ) Ocak ayında gerçekleştirilecek Olağan Genel Kurulu'nda Başkanlığa aday olan Prof. Dr. Emin Balkan, 10 Aralık Cuma günü saat 10.00'da Merinos Gölpark Tesisleri'nde adaylık ve kongre sürecini değerlendirecek.)
Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!