Aradaki zamlar ne olacak?
22 Aralık 2021 Çarşamba , 13:16
Fiyat istikrarı.
Liranın alım gücü gibi faktörler kurdaki düşüş kadar önemli.
Dolar 18 lirayı aştığında akaryakıta zam haberleri duyurulmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kur farkını Türk Lirası mevduatına yansıtma garantisi vererek, dolar ve euroya sert fren yaptırmasıyla bu zam geri çekilmişti.
Ya sonrası…
Dolar 13 lira seviyelerine çekildi.
Ama 15-16 lira iken örneğin motorine 1 lira 40 kuruş zam yapılmıştı.

Bu aradaki zamlar ne olacak?
Peşi sıra gelen zamlar dolara endeksliyse aynı şekilde yağmur gibi indirimlerin söz konusu olması gerekmez mi?
Benzinde…
Motorinde…
Yeni bir indirim var mı?
Varsa oranı aynı mı?
Raflarda indirim söz konusu mu?
Bunların takibini yapmak gerekir.
Tüketici elinden geleni yapıyor zaten.
Kur fırlayıp gittiğinde devrede olmayan devlet aklı, böyle bir durumda devrede olur mu?
Ekonominin tam anlamıyla tsunami yaşadığı bir süreçte devreye giremeyen devlet aklının kur türbülansında yolunu kaybedenlere sahip çıkmasını beklemek saflık olur elbette…
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Meclis’te konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede bu kararla yurtdışından gelecek dövize de garanti verildiğini, bunun da çok ağır bir bedele neden olacağını söyledikten sonra…
Bu noktada önemli olanın enflasyonla mücadele olduğunu belirtiyordu.

Türkiye’nin Kasım-Aralık ekseninde yaşadığı türbülansın birçok kişiyi mağdur ettiğini, elinde avucunda olanı Türk lirası eriyor diye dövize yatıranların kayıplarını hesap ettiğinizde iktidarın sorumluluğunun ağır olduğunu görmemezlik yaşananları açıklamaya yeter mi?
Kur düştü.
Hazine ve Merkez Bankası, kur garantili mevduata kefil oldu ama üretimden uzak, işsizliğin hala dert olduğu Türkiye’de kur farkını bu durumda kim ödemiş olacak?
Devlet mekanizmasının içinden gelen ve bu yönüyle ekonominin enstrümanlarını bilen İYİ Partili Usta, atılan adımın desteklenmesi ve Hazine ve Merkez Bankası’na yeni yükler getirmemesi için enflasyonla ilgili nelerin yapılacağının netleşmesi gerektiğini söylüyordu.
Dünyada enflasyon yükselirken, faiz artırımları söz konusuyken Türkiye’nin sürekli faiz indirimiyle geldiği noktadan bulduğu çıkış yönteminin ne kadar işe yarayıp yaramayacağı ABD yani FED’in yeni döneme ilişkin faiz kararıyla da yakından ilişkili olacak.
İki üç gün içinde yaşananlar ekonomide baş döndürücü gelişmelerin yaşanmasına neden olurken, akla gelen ilk sorulardan birisi de bu sürecin sonunda bir baskın seçim söz konusu olur mu?
Emekli ve memura verilecek zam oranlarıyla bu sorunun yanıtı da az biraz şekillenecek gibi duruyor.
Her konuşmasında “Asla seçim olmayacak, seçim tarihi 2023” diyen Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktadan sonra aynı kararlılığı sürdürür mü?
Sözlerinde dururlar mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son grup toplantısında yaptığı açıklamada, "Noktalı virgül değil nokta koyuyorum, erken seçim yok!" dedi.
Şimdi gözler bir kez daha Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye çevrildi.
Liranın alım gücü gibi faktörler kurdaki düşüş kadar önemli.
Dolar 18 lirayı aştığında akaryakıta zam haberleri duyurulmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kur farkını Türk Lirası mevduatına yansıtma garantisi vererek, dolar ve euroya sert fren yaptırmasıyla bu zam geri çekilmişti.
Ya sonrası…
Dolar 13 lira seviyelerine çekildi.
Ama 15-16 lira iken örneğin motorine 1 lira 40 kuruş zam yapılmıştı.

Bu aradaki zamlar ne olacak?
Peşi sıra gelen zamlar dolara endeksliyse aynı şekilde yağmur gibi indirimlerin söz konusu olması gerekmez mi?
Benzinde…
Motorinde…
Yeni bir indirim var mı?
Varsa oranı aynı mı?
Raflarda indirim söz konusu mu?
Bunların takibini yapmak gerekir.
Tüketici elinden geleni yapıyor zaten.
Kur fırlayıp gittiğinde devrede olmayan devlet aklı, böyle bir durumda devrede olur mu?
Ekonominin tam anlamıyla tsunami yaşadığı bir süreçte devreye giremeyen devlet aklının kur türbülansında yolunu kaybedenlere sahip çıkmasını beklemek saflık olur elbette…
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Meclis’te konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede bu kararla yurtdışından gelecek dövize de garanti verildiğini, bunun da çok ağır bir bedele neden olacağını söyledikten sonra…
Bu noktada önemli olanın enflasyonla mücadele olduğunu belirtiyordu.

Türkiye’nin Kasım-Aralık ekseninde yaşadığı türbülansın birçok kişiyi mağdur ettiğini, elinde avucunda olanı Türk lirası eriyor diye dövize yatıranların kayıplarını hesap ettiğinizde iktidarın sorumluluğunun ağır olduğunu görmemezlik yaşananları açıklamaya yeter mi?
Kur düştü.
Hazine ve Merkez Bankası, kur garantili mevduata kefil oldu ama üretimden uzak, işsizliğin hala dert olduğu Türkiye’de kur farkını bu durumda kim ödemiş olacak?
Devlet mekanizmasının içinden gelen ve bu yönüyle ekonominin enstrümanlarını bilen İYİ Partili Usta, atılan adımın desteklenmesi ve Hazine ve Merkez Bankası’na yeni yükler getirmemesi için enflasyonla ilgili nelerin yapılacağının netleşmesi gerektiğini söylüyordu.
Dünyada enflasyon yükselirken, faiz artırımları söz konusuyken Türkiye’nin sürekli faiz indirimiyle geldiği noktadan bulduğu çıkış yönteminin ne kadar işe yarayıp yaramayacağı ABD yani FED’in yeni döneme ilişkin faiz kararıyla da yakından ilişkili olacak.
İki üç gün içinde yaşananlar ekonomide baş döndürücü gelişmelerin yaşanmasına neden olurken, akla gelen ilk sorulardan birisi de bu sürecin sonunda bir baskın seçim söz konusu olur mu?
Emekli ve memura verilecek zam oranlarıyla bu sorunun yanıtı da az biraz şekillenecek gibi duruyor.
Her konuşmasında “Asla seçim olmayacak, seçim tarihi 2023” diyen Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu noktadan sonra aynı kararlılığı sürdürür mü?
Sözlerinde dururlar mı?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son grup toplantısında yaptığı açıklamada, "Noktalı virgül değil nokta koyuyorum, erken seçim yok!" dedi.
Şimdi gözler bir kez daha Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye çevrildi.
Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!