Girit’te 100 yıllık Bursa toprağı bulundu
19 Ocak 2022 Çarşamba , 13:06
İnsan doğduğu yerden aldığı bir avuç toprağı yüzyıllara uzanan bir dilim içinde neden saklar?
Geri dönemeyeceğini bilir.
Bazı gidişlerin dönüşü yoktur çünkü…
Bu hikâye aslında Kurtuluş Savaşı yıllarına uzanıyor.
Emperyal güçlerin Anadolu'yu işgale girişmesi, Yunanistan gibi devletlerin pay koparma girişimleriyle binlerce insan yaşamını yitirdi, binlercesi doğdukları topraklardan göç etmek zorunda kaldı.
Bugün Türkiye’de de Yunanistan’da da Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte gerçekleşen karşılıklı nüfus (1924) değişimiyle doğdukları topraklardan ayrılan çok sayıda mübadil var.
Mübadillerin torunları var.
İşte o torunlardan birisi 14 Ocak 2022 tarihinde Girit’te dedesinden kalan bir dolabın çekmecelerini karıştırıyor.
Öyle bir şey buluyor ki…
O anı şu sözlerle anlatıyor:
“Bugün 14/01/22 baba evinde çekmecede bir torba toprak bulduk.
İlk sürprizden sonra aynı çantada el yazısı bir not da gördük.”
Notun çevirisi torba içindeki toprağın Yunan işgali sırasında 1922’de Bursa’dan alındığını ortaya koyuyor.
Yani, yüzyıl önce Bursa’dan alınan bir toprak bugün Girit’te.

Girit Adası’nda ortaya çıkan bu yüzyıllık hikâyenin peşine düşen emekli Tarih Öğretmeni Yılmaz Bozkurt, kendisini heyecanlandıran bu gelişmeyi teyit ettikten sonra bunun Bursa’da bilinmesini istiyor.
Yollarımız da böyle keşişti.
Yılmaz Hoca’nın ilk notu şuydu:
“Girit’te 100 yıllık Bursa toprağı bulundu.
O dönem Yunan ordusunda askerlik görevindeymiş ve oradan kaçarlarken bir avuç toprak almış beraberinde! Bu zamana kadar korumuş. İkonaların yanında saklıymış.”
Biz de heyecanlandık.
Sonra yukarıdaki notu aktardı.
Fotoğraflarını gönderdi.

100 yıllık bu hikâyeyi Bursa’ya ulaştırmak için çaba sarf eden Yılmaz Hoca’yla temasımızı sağlayan isim de CHP İl Başkan Yardımcısı Orhan Aslan’dı.
Aslan vasıtasıyla temas kurduğumuz Yılmaz Bozkurt’la aramızda geçen sohbette “Hocam, çok güzel bir haber bu.
Bire bir yazıp atabilirseniz sevinirim” dedim.
Neticede yüz yüze görüşmelerde dahi bazen notlar karışabiliyor.
Telefonda bunun olması daha da muhtemel hale geliyor.
İşte Yılmaz Hoca’nın notu:
“Yunanistan’ın 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaliyle birlikte Batı Anadolu’da başlattığı işgal hareketi Güney Marmara Bölgesi’nde sürmüş ve sonrasında Yunan orduları Ankara yakınlarındaki Polatlı’ya kadar dayanmışlardı.
Türk halkının önce Kuvay-ı Milliye birlikleriyle birbirinden bağlantısız olarak başlattıkları direniş hareketi, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkması, Amasya Genelgesi’ni yayınlaması ve sonrasında Sivas Kongresi’ni toplamasıyla birlikte Yunan işgaline karşı bir milli direniş başlamıştır.
Bu işgal sırasında Anadolu’da yaşayan Rumların bir kısmı Yunan ordularında askerlik görevinde bulunmuştur.
Türk ordularının 1922 yılında Büyük Taarruz ve sonrasında gerçekleşen Dumlupınar, Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın kazanmasından sonra Yunan orduları bozularak İzmir’e doğru kaçmaya başlamışlardır.
Bir kısmı da Mudanya bölgesinde gemilere binerek kaçmışlardır.
Bu süreçte insanlık adına utanç verici durumlarda yaşanmıştır.
Bu dönemde Yunan ordusunda askerlik yapan muhtemelen Bursa Mudanya’da yaşayan bir Rum kökenli Yunan askeri kaçarken bir torba içine bir miktar toprak koyarak, ata topraklarından bir hatırayı beraberinde Yunanistan’a götürmüştür.
Kurtuluş Savaşı’nın ardından 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’yla Yunanistan ve Türkiye arasında Rum ve Türk nüfusun karşılıklı değiştirilmesi ( nüfus mübadelesi ) kararlaştırılmıştı.
Buna göre Anadolu’daki Rumlar Yunanistan’a, Yunanistan’daki Türk ve Müslüman nüfus da Türkiye ‘ye göç ettirilmiştir.
İstanbul’da yaşayan Rumlar ile Batı Trakya’da yaşayan Türkler bu değişimin dışında tutulmuştur.
NEA ALİKARNASOS ( YENİ HALİKARNAS ) Girit Adası’ndan mübadil edilen Türklerin yerine Anadolu’dan gelen Rumlar yerleştirilmiştir.
Bunlardan Bodrum’dan Girit’e göç ettirilenler, Bodrum’un eski adı olan Halikarnas’tan dolayı yeni kurdukları yerleşim yerine Nea Alikarnasos ( Yeni Halikarnas ) adını vermişlerdir.
Bursa’dan ayrılarak yanında bir miktar Bursa toprağı götüren Yunan askeri de buraya yerleşmiş, yanında getirdiği Bursa toprağının yanına bir not koyarak ikonaların yer aldığı çekmeceye saklamıştır.
Varlığından kimsenin haberdar olmadığı bu torba yüz yıl sonra torunu tarafından 14 Ocak 2022 tarihinde bulunmuştur.
Notta, Yunanlıların Bursa’dan ayrılmasından sonra Yunan ordusuna katıldığı için kaçan askerden ve toprağın ikonaların yanında konduğundan bahsedilmekte.
100 Yıl sonra ortaya çıkan bu vatan toprağı, insanların hangi koşullarda olurlarla olsunlar doğup büyüdükleri toprakları asla unutamadıklarının bir göstergesidir. Yılmaz Bozkurt 18.01.2022.”

Geri dönemeyeceğini bilir.
Bazı gidişlerin dönüşü yoktur çünkü…
Bu hikâye aslında Kurtuluş Savaşı yıllarına uzanıyor.
Emperyal güçlerin Anadolu'yu işgale girişmesi, Yunanistan gibi devletlerin pay koparma girişimleriyle binlerce insan yaşamını yitirdi, binlercesi doğdukları topraklardan göç etmek zorunda kaldı.
Bugün Türkiye’de de Yunanistan’da da Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte gerçekleşen karşılıklı nüfus (1924) değişimiyle doğdukları topraklardan ayrılan çok sayıda mübadil var.
Mübadillerin torunları var.
İşte o torunlardan birisi 14 Ocak 2022 tarihinde Girit’te dedesinden kalan bir dolabın çekmecelerini karıştırıyor.
Öyle bir şey buluyor ki…
O anı şu sözlerle anlatıyor:
“Bugün 14/01/22 baba evinde çekmecede bir torba toprak bulduk.
İlk sürprizden sonra aynı çantada el yazısı bir not da gördük.”
Notun çevirisi torba içindeki toprağın Yunan işgali sırasında 1922’de Bursa’dan alındığını ortaya koyuyor.
Yani, yüzyıl önce Bursa’dan alınan bir toprak bugün Girit’te.

Girit Adası’nda ortaya çıkan bu yüzyıllık hikâyenin peşine düşen emekli Tarih Öğretmeni Yılmaz Bozkurt, kendisini heyecanlandıran bu gelişmeyi teyit ettikten sonra bunun Bursa’da bilinmesini istiyor.
Yollarımız da böyle keşişti.
Yılmaz Hoca’nın ilk notu şuydu:
“Girit’te 100 yıllık Bursa toprağı bulundu.
O dönem Yunan ordusunda askerlik görevindeymiş ve oradan kaçarlarken bir avuç toprak almış beraberinde! Bu zamana kadar korumuş. İkonaların yanında saklıymış.”
Biz de heyecanlandık.
Sonra yukarıdaki notu aktardı.
Fotoğraflarını gönderdi.

100 yıllık bu hikâyeyi Bursa’ya ulaştırmak için çaba sarf eden Yılmaz Hoca’yla temasımızı sağlayan isim de CHP İl Başkan Yardımcısı Orhan Aslan’dı.
Aslan vasıtasıyla temas kurduğumuz Yılmaz Bozkurt’la aramızda geçen sohbette “Hocam, çok güzel bir haber bu.
Bire bir yazıp atabilirseniz sevinirim” dedim.
Neticede yüz yüze görüşmelerde dahi bazen notlar karışabiliyor.
Telefonda bunun olması daha da muhtemel hale geliyor.
İşte Yılmaz Hoca’nın notu:
“Yunanistan’ın 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgaliyle birlikte Batı Anadolu’da başlattığı işgal hareketi Güney Marmara Bölgesi’nde sürmüş ve sonrasında Yunan orduları Ankara yakınlarındaki Polatlı’ya kadar dayanmışlardı.
Türk halkının önce Kuvay-ı Milliye birlikleriyle birbirinden bağlantısız olarak başlattıkları direniş hareketi, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkması, Amasya Genelgesi’ni yayınlaması ve sonrasında Sivas Kongresi’ni toplamasıyla birlikte Yunan işgaline karşı bir milli direniş başlamıştır.
Bu işgal sırasında Anadolu’da yaşayan Rumların bir kısmı Yunan ordularında askerlik görevinde bulunmuştur.
Türk ordularının 1922 yılında Büyük Taarruz ve sonrasında gerçekleşen Dumlupınar, Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın kazanmasından sonra Yunan orduları bozularak İzmir’e doğru kaçmaya başlamışlardır.
Bir kısmı da Mudanya bölgesinde gemilere binerek kaçmışlardır.
Bu süreçte insanlık adına utanç verici durumlarda yaşanmıştır.
Bu dönemde Yunan ordusunda askerlik yapan muhtemelen Bursa Mudanya’da yaşayan bir Rum kökenli Yunan askeri kaçarken bir torba içine bir miktar toprak koyarak, ata topraklarından bir hatırayı beraberinde Yunanistan’a götürmüştür.
Kurtuluş Savaşı’nın ardından 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Barış Antlaşması’yla Yunanistan ve Türkiye arasında Rum ve Türk nüfusun karşılıklı değiştirilmesi ( nüfus mübadelesi ) kararlaştırılmıştı.
Buna göre Anadolu’daki Rumlar Yunanistan’a, Yunanistan’daki Türk ve Müslüman nüfus da Türkiye ‘ye göç ettirilmiştir.
İstanbul’da yaşayan Rumlar ile Batı Trakya’da yaşayan Türkler bu değişimin dışında tutulmuştur.
NEA ALİKARNASOS ( YENİ HALİKARNAS ) Girit Adası’ndan mübadil edilen Türklerin yerine Anadolu’dan gelen Rumlar yerleştirilmiştir.
Bunlardan Bodrum’dan Girit’e göç ettirilenler, Bodrum’un eski adı olan Halikarnas’tan dolayı yeni kurdukları yerleşim yerine Nea Alikarnasos ( Yeni Halikarnas ) adını vermişlerdir.
Bursa’dan ayrılarak yanında bir miktar Bursa toprağı götüren Yunan askeri de buraya yerleşmiş, yanında getirdiği Bursa toprağının yanına bir not koyarak ikonaların yer aldığı çekmeceye saklamıştır.
Varlığından kimsenin haberdar olmadığı bu torba yüz yıl sonra torunu tarafından 14 Ocak 2022 tarihinde bulunmuştur.
Notta, Yunanlıların Bursa’dan ayrılmasından sonra Yunan ordusuna katıldığı için kaçan askerden ve toprağın ikonaların yanında konduğundan bahsedilmekte.
100 Yıl sonra ortaya çıkan bu vatan toprağı, insanların hangi koşullarda olurlarla olsunlar doğup büyüdükleri toprakları asla unutamadıklarının bir göstergesidir. Yılmaz Bozkurt 18.01.2022.”

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!