Nilüfer: Denizlerin koronavirüsü…
6 Nisan 2022 Çarşamba , 11:38
Mustafa Sarı…
Bandırma 17 Eylül Üniversitesi’nde profesör.
İhtisas alanı denizler.
Birkaç gün önce Habertürk televizyonunda Marmara Denizi’yle ilgili açıklama yapıyordu.
Geçen yıl denizlerin koronavirüsü olan müsilajın bu yıl yeni bir kâbusa dönüşmemesi için yapılması gerekenleri sıralıyordu.
Hepimiz aslında ne yapılması gerektiğini biliyoruz.
Yapıyor muyuz?
Yapmıyoruz.
Hoca, lavabolara dökülen bir litre atık yağın bir milyon litre suyu kirletmeye yettiğini anlatıyordu.
Örneği getirip Nilüfer Çayı üzerinden veriyordu.
Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nde yaşanan kirliliğin önüne geçmek için önce derelerin, çayların, nehirlerin temiz akmasının sağlanması gerektiğini vurguluyor tam da bu noktada 3,5 milyonluk Bursa’nın kirini getirip Marmara’ya döken Nilüfer Çayı’nın neden temizlenmediğini sorguluyordu.
Yeni değil.
Yıllardır bu konuyu hem muhalefet partileri hem de çevreciler gündeme taşıyor.
Ama bugüne kadar Nilüfer Çayı’nın temizlenmesi konusunda ne Büyükşehir Belediyesi’nden ne de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan dikkate değer bir açıklama yapılmadı.
Oysa Nilüfer Çayı’nı görmezden gelip duyarsız kalmayı tercih eden yöneticilere karşı Bursalılar hep birlikte sahip çıkma becerisini gösterebilse…
Bursa, Nilüfer Çayı ile başka bir güzel olacak, içinden, çevresinden geçip gittiği eski köylerin cehresi değişecek, verimli tarım arazilerinden gelen sebze ve meyvelerin tadı bir başka olacak.
Böyle bir fırsata Bursa’nın sırt çevirmesi doğru mu?
Kimi sanayiciler daha zengin olacak diye yapılmayan denetimlerin, Nilüfer Çayı’na gizlice dökülen pisliklerin hesabını kim soracak?
Kim sormalı?
Bandırmalı Hoca, Marmara Denizi’nin kendisini toparlayabilmesi için derelerin temiz, arıtmaların sağlam çalışması gerektiğini dile getiriyor, böyle bir denetim ağının sergilenmesi halinde geri geliş sürecini 5 yıl olarak ifade ediyordu.
Yani, Bursa’yı yönetenler çevreyi kirletenlere beş değil, bir yıl göz açtırmasalar Nilüfer Çayı, Bursa’nın içinden koku, pislik kaynağı olarak değil, duru yüzüyle yaşam saçarak akıp geçecek.
Bursa’ya yakışan da bu olmaz mı?
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!