Öğreniyoruz biraz eksik biraz iş işten geçtikten sonra
9 Nisan 2022 Cumartesi , 13:19
Kozasından çıkmış kelebek gibi kıştan yaza doğru evriliyor bahar.
Her mevsimin kendisine göre bir güzelliği var elbette…
Kış olmadan bahar tat verir mi?
Kar, yağmur olmadan yaz güzel geçer mi?
Öğreniyoruz aslında…
Mevsimlerin bizler için ne kadar önemli olduğunu.
Yağmur, kar yağmadığında artık biliyoruz barajların susuz kalacağını, tarlaların kavrulacağını…
Bağ, bahçe…
Suya doymadan nasıl ürün verecek?
Ama biraz eksik, biraz uzağında kalarak, biraz iş işten geçtikten sonra da olsa öğreniyoruz işte…
Dağlar, ovalar olmadan barajlar suyla, tarlalar ürünle buluşabilir mi?
Çevremizi koruyabildiğimiz ölçüde yaşamımızı kolaylaştırdığımızı bir gün mutlaka anlayacağız.
Confucius, “Düşünmeden öğrenmek, zamanı kaybetmektir” diyor.
Ezberleri olan insanların peşine takılmaktansa anlamaya, öğrenmeye çalışmayı deneyebilsek, ülkemizin güzelliklerine güzellikler katmanın önünü de açmış olacağız.
Kaybettiğimiz zamanın telafisi yok ama doğru işler için yola çıkabilirsek, kaybetme ihtimali olan zamanı telafi edebiliriz.
Niyet…
Niyet…
Niyet…
Bahar, üstümüzdeki ağırlıkları atarken, düşünce tünellerimizi de aydınlatmak için doğanın canlılığını bize sunuyor.
Çevrenize dönüp baktığımız zaman düne kadar kuru olan dalların yeşillendiğini, kimi ağaçların çiçeklendiğini, çimenlerin daha gür bir yeşille bezendiğini görürsünüz.
Suda akıp giden zerrecikler gibi zamanda akıp gidiyoruz.
Bugün varız yarın ne olacağımız belli değil.
Çok umut yükledik doğanın kendine gelişini müjdeleyen bahara ama Orhan Veli’nin dediği gibi,
“Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.”
Mutlu pazarlar!..
Her mevsimin kendisine göre bir güzelliği var elbette…
Kış olmadan bahar tat verir mi?
Kar, yağmur olmadan yaz güzel geçer mi?
Öğreniyoruz aslında…
Mevsimlerin bizler için ne kadar önemli olduğunu.
Yağmur, kar yağmadığında artık biliyoruz barajların susuz kalacağını, tarlaların kavrulacağını…
Bağ, bahçe…
Suya doymadan nasıl ürün verecek?
Ama biraz eksik, biraz uzağında kalarak, biraz iş işten geçtikten sonra da olsa öğreniyoruz işte…
Dağlar, ovalar olmadan barajlar suyla, tarlalar ürünle buluşabilir mi?
Çevremizi koruyabildiğimiz ölçüde yaşamımızı kolaylaştırdığımızı bir gün mutlaka anlayacağız.
Confucius, “Düşünmeden öğrenmek, zamanı kaybetmektir” diyor.
Ezberleri olan insanların peşine takılmaktansa anlamaya, öğrenmeye çalışmayı deneyebilsek, ülkemizin güzelliklerine güzellikler katmanın önünü de açmış olacağız.
Kaybettiğimiz zamanın telafisi yok ama doğru işler için yola çıkabilirsek, kaybetme ihtimali olan zamanı telafi edebiliriz.
Niyet…
Niyet…
Niyet…
Bahar, üstümüzdeki ağırlıkları atarken, düşünce tünellerimizi de aydınlatmak için doğanın canlılığını bize sunuyor.
Çevrenize dönüp baktığımız zaman düne kadar kuru olan dalların yeşillendiğini, kimi ağaçların çiçeklendiğini, çimenlerin daha gür bir yeşille bezendiğini görürsünüz.
Suda akıp giden zerrecikler gibi zamanda akıp gidiyoruz.
Bugün varız yarın ne olacağımız belli değil.
Çok umut yükledik doğanın kendine gelişini müjdeleyen bahara ama Orhan Veli’nin dediği gibi,
“Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.”
Mutlu pazarlar!..
İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Yorum Yapın
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!