DOLAR

34,3869$% 0.47

EURO

36,8522% -0.6

STERLİN

44,4374£% -0.14

GRAM ALTIN

2.968,04%-0,25

ÇEYREK ALTIN

4.977,00%-0,14

BİTCOİN

2707496฿%3.07953

Öğle Vakti a 12:53
Bursa PARÇALI BULUTLU
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce

التطور التكنولوجي في الكازينوهات العربية على الإنترنت

شهدت صناعة الكازينو على الإنترنت في العالم العربي تطوراً ملحوظاً في السنوات الأخيرة. مع التقدم التكنولوجي، أصبح الوصول إلى الألعاب أسهل وأكثر أمانًا. على سبيل المثال، موقع YYY Casino يقدم تجربة لعب استثنائية مع تأمين عالي المستوى لبيانات المستخدمين.

أنواع الألعاب الشعبية في الكازينوهات العربية

تنوعت الألعاب المتاحة في الكازينوهات العربية بشكل كبير. الألعاب الكلاسيكية مثل البوكر والبلاك جاك لا تزال تحظى بشعبية كبيرة، بالإضافة إلى ألعاب السلوتس والروليت التي تجذب عدداً كبيراً من اللاعبين.

أساليب الدفع في الكازينوهات الإلكترونية

توسعت خيارات الدفع في الكازينوهات العربية لتشمل طرقاً متنوعة مثل البطاقات الائتمانية، المحافظ الإلكترونية، وحتى العملات الرقمية. هذه التنوعات توفر راحة وأماناً أكبر للمستخدمين.

التراخيص والتنظيمات في الكازينوهات العربية

تعتبر التراخيص والتنظيمات القانونية للكازينوهات على الإنترنت عاملاً مهماً لضمان اللعب النزيه وحماية اللاعبين. الكازينوهات العربية تتبع معايير عالمية في هذا المجال.

مستقبل الكازينوهات العربية على الإنترنت

يتوقع أن يستمر نمو صناعة الكازينوهات العربية على الإنترنت بفضل التطور التكنولوجي وزيادة الوعي بأهمية اللعب المسؤول. هذا النمو يفتح آفاقاً جديدة للترفيه والأعمال.

Glory Casino'da Büyük Kazançların Sırrı: Kazanan Stratejiler

Kazanma Yolunda İlk Adım: Doğru Oyun Seçimi

Glory Casino'da kazanmanın ilk adımı, doğru oyunu seçmektir. Oyun çeşitliliği, her oyuncunun tarzına uygun seçenekler sunar. Slot oyunları, masa oyunları veya canlı casino seçenekleri arasından seçim yaparak Glory casino indir ve kazanma şansını artır. Oyunların kurallarını ve ödeme tablolarını incelemek, başarılı bir başlangıç için kritik öneme sahiptir.

Stratejik Planlama: Kazançlı Oyun Taktikleri

Başarılı bir Glory Casino oyuncusu olmak için stratejik planlama şarttır. Her oyunun kendine has stratejileri vardır. Örneğin, blackjack oynarken kart sayma veya rulette çeşitli bahis sistemlerini kullanmak kazanma şansını artırabilir. Her oyun için farklı stratejiler geliştirerek, kazanma olasılığınızı maksimize edin.

Bütçe Yönetimi: Akıllı Bahislerle Kazan

Kumar oyunlarında bütçe yönetimi, kazanç elde etmenin anahtarlarından biridir. Ne kadar bahis yapacağınıza karar verirken, toplam bütçenizin küçük bir yüzdesini kullanmayı düşünün. Bu, uzun vadede oyun keyfini sürdürmenize ve büyük kayıplardan kaçınmanıza yardımcı olur. Akıllı bahisler, uzun süreli kazanç için temel bir stratejidir.

Deneyim Kazanma: Ücretsiz Oyunlarla Pratik Yap

Glory Casino'da, gerçek para ile oynamadan önce ücretsiz oyunlarla pratik yapma şansınız var. Bu oyunlar, risk almadan farklı stratejileri test etmenize olanak tanır. Deneyim kazanmak, gerçek para oyunlarında daha bilinçli kararlar almanıza yardımcı olur. Pratik yaparak, kazanma şansınızı artırın.

Kazanma Psikolojisi: Sakin ve Kontrollü Oyna

Kumar oyunlarında başarılı olmanın psikolojik yönü de önemlidir. Sakin ve kontrollü bir şekilde oynamak, karar verme yeteneğinizi korumanıza yardımcı olur. Heyecana kapılmamak ve her oyunu ayrı bir fırsat olarak değerlendirmek, kazanma şansınızı artıran önemli faktörlerdendir. Glory Casino'da sakin kalarak ve her hamlenizi düşünerek oynayın.

a
  • Anasayfa
  • GÜNCEL
  • Yerel seçim çalışmaları! Erdoğan: Bu hafta içinde neticeye varacaklar

Yerel seçim çalışmaları! Erdoğan: Bu hafta içinde neticeye varacaklar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan dönüşü gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yunanistan ile enerji alanında işbirliğinin genişletilebileceğini kaydeden Erdoğan, "Sinop’ta inşa edilecek nükleer santralimizin enerjisinden Yunanistan'a da imkan tanıyabiliriz." dedi. Erdoğan, Gazze konusunda Batı'nın tepkisizliğini eleştirdi, "İspanya Başbakanı Sanchez gerçekten en yiğidi çıktı." dedi. Yerel seçim çalışmalarının MHP ile müşterek bir şekilde sürdürüldüğünü söyleyen Erdoğan, "Zannediyorum ki bu hafta içinde belli bir neticeye varacaklar." ifadelerini kullandı.

Yayın: 08.12.2023 13:06 - Güncelleme: 08.12.2023 13:06

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

Ziyaretinizden önce Yunan Gazetesi Kathimerini’ye verdiğiniz mülakatta Doğu Akdeniz’de yaşanan enerji uyuşmazlıkları ile ilgili yapıcı diyalogla bu sorunları çözülebileceğine ilişkin bir değerlendirmeniz oldu. Bugün verdiğiniz mesajlar da bu yöndeydi. Doğu Akdeniz’deki enerji konusu bugün görüşmelerinizde gündeme geldi mi? Yunanistan’ın buna yaklaşımı ne oldu? Sizin bir de bu konuyla ilgili bir konferans öneriniz vardı. Bu önerinizi de yinelediniz mi? Yunanistan’ın buna yanıtı ne oldu?

Xq9bfCy9fEqX5h 9i5zItA

Bu iş birliğini sadece enerji alanında değil nükleer enerji dahil tüm alanlarda geliştirmenin, genişletmenin gayreti içindeyiz. Mesela bizim Sinop’ta inşa edilecek nükleer santralimizin enerjisinden Yunanistan’a da imkan tanıyabiliriz. Biliyorsunuz biz Ataşehir’de bir enerji habı yapalım dedik. Oradaki kulelerden bir tanesini sadece bu enerji dağıtım imkanlarını seferber ettiğimiz bir hale getirelim istiyoruz. Biliyorsunuz Trakya’da Rusya’dan gelecek doğalgaz ile oradan Balkanlar’a ve Avrupa’ya gaz temininde bir merkez olma kararımız mevcut. Bu konuda da Rusya Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin ile mutabık kaldık. Doğu Akdeniz’deki gerginlikler en çok bölgenin önemli ülkeleri olan Türkiye ve Yunanistan’ı olumsuz etkiler. Bu nedenle biz buradan ne gibi imkanlar elde ederiz, ülkelerimizin yararına ne gibi olanaklar oluştururuz bunun hesabı, gayreti içerisinde olmamız lazım. Bu konuya Sayın Miçotakis’in olumlu yaklaştığını söyleyebilirim. Temennimiz odur ki; biz bardağın dolu tarafıyla ilgilenelim, boş tarafıyla ilgilenmeyelim. Bölgemizin doğal zenginliklerinin hakça paylaşımı noktasındaki tutumumuz başından beri aynı. Kimsenin hakkında hukukunda gözümüz olmadığı gibi, haklarımızı da kimseye çiğnetmeme irademiz sağlamdır. Kaldı ki Doğu Akdeniz’de kapsayıcı, adil bir paylaşım mümkündür. Yeter ki bunu sağlayacak zemini inşa edip, doğru yol haritaları oluşturalım ve provokasyonlara fırsat vermeyelim. Düzenlenmesini önerdiğimiz bu konferans işte o zeminin oluşturulması için doğru bir yaklaşım olacaktır.

Türkiye ve Yunanistan çok ciddi savunma harcamaları yapıyor. Bu harcamaların önemli bir kısmının iki ülke arasındaki rekabetten ve yarıştan kaynaklandığı değerlendiriliyor. İki ülke arasındaki temel sorunların çözülememiş olmasının da bu harcamaları daha da arttırabileceği yönünde günümüze kadar böyle bir kaygı ve endişe vardı. Acaba iki ülke, bu yöndeki harcamalarını daha da azaltma ve buradaki kaynakları insani gelişime ve yatırımlara yöneltme noktasında bir iradeyi, anlayış birliğini ortaya koyabilir mi efendim? Bu yönde somut adımlar atılabilir tansiyonu düşürmek anlamında?

Şunu göğsümü gere gere söyleyebilirim ki, biz şu anda 85-86 milyon nüfusuyla, 780 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip bir ülke olarak savunma harcamalarımıza Yunanistan’la mukayese edilmeyecek düzeyde dikkat ediyoruz.  Yunanistan, bu alanda bizden çok çok farklı harcamalar yapıyor. Bu savunma harcamalarında Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere bazı ülkelerin ciddi destekleri var.  Bu rakamlar bize daha önce hep gelmiştir, takip etmişizdir. Mesela Ege Denizi üzerinde Türkiye ve Yunanistan’ın it dalaşları konusunda “Biz artık bu sayfayı kapatalım, bitirelim bu işi” dedik. Bunları Sayın Miçotakis’e de, ondan önce görev yapan Başbakanlara da hep söyledik.  Biz dostluğa ağırlık verelim istiyoruz. Dost kazanmanın gayreti içerisindeyiz. Yunanistan’ın savunma sanayiinde bizim gibi üretimi söz konusu değil. Biz bu alanda artık ihtiyacımızı büyük oranda karşılayan düzeyde üretimi yapar hale geldik. Bu nedenle Türkiye’nin silah alımlarına yönelik harcamaları, Yunanistan’la mukayese edilmeyecek düzeyde düşüktür. Kendi savunma sanayi harcamalarını üreten ve maliyetleri de çok çok düşürmüş bir ülke konumundayız. Şimdilik bir F-16 üretmiyoruz ama onların da tamirini ve bakımını yapar durumdayız. Baykar’ın ürettiği insansız hava araçları, İHA, SİHA, Akıncı TİHA, şimdi de malum onların da bir üst segmenti Kızılelma bir yanda duruyor. Diğer yanda TUSAŞ’ın ürettiği ANKA’lar bulunuyor. Milli muharip uçağımız KAAN ile çok farklı bir adım daha atacağız. Bunlar Türkiye’nin savunma sanayiindeki maliyetlerini düşürdü. Yunanistan’ın böyle bir imkanı yok. Onlar sadece dış destekle yürüyorlar ve dışarıdan aldıkları bu destekler de yeni bir maliyet muhasebesi yapma imkanını onlara veriyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki Gazze’de ateşkes çağrısına Yunanistan çekimser bir oy kullanmıştı. Siz bu konuda çok yoğun bir diplomasi yapıyorsunuz, bu konuya önem veriyorsunuz. Bugünkü görüşmelerin akabinde Yunanistan’ın Gazze yönelik tavrında bir değişim olacak mıdır?

Ben, bugün Miçotakis’e “sizi Filistin’in yanında görmek isterdik” dedim. “Keşke çekimser olanların arasında kalmasaydınız, siz de bu 121 ülkenin yanında yer alsaydınız” dedim. Bizim görevimiz doğruyu hatırlatmak. Bir su damlasının mermeri delebilmesi için aynı noktaya defalarca düşmesi gerekir. Tıpkı o su damlaları gibi nihai hedefe bu hususları bir kez hatırlatmakla ulaşmak mümkün olmuyor. Şimdi biz de aynı noktaya ikazlarımızı, uyarılarımızı yapacağız ki, inşallah neticeyi alalım. Ben birçok ülkenin Gazze’deki insanlık suçlarının karşısında konumlanmaya devam edeceği düşüncesindeyim. Bunu bazı ülkelerde meydanlardan yükselen seslerin sağlamaya başladığını görüyoruz. Bazı ülkeler de gerek uluslararası hukukun korunmasına yönelik inançları, gerek insan hakları konusundaki hassasiyetleri, gerekse nükleer tehditlerin azaltılmasına dair düşünceleri nedeniyle gecikmeli de olsa tarihin doğru tarafında durmaya öyle ya da böyle mecbur kalacaklardır. Bu nedenle her defasında Filistin’in kazanacağına inancımız tamdır. Filistin’in kazanması demek dünya barışının kazanması, insan haklarına bağlılığın yeniden tesisi demektir. İşlevsiz bir küresel sistem istemiyorsak, delik deşik bir uluslararası hukuk istemiyorsak Filistin’in kazanmasına destek olmalıyız. Yoksa güçlünün ve zalimin hukuku egemen olur ki, bu tüm dünya için bir felaket demektir.

BM Genel Sekreteri Guterres’in BM Güvenlik Konseyi’ne yazdığı bir mektuptan bulunuyor. İspanya Başbakanı Sanchez de bu mektuba destek verdi. Bu adım daha da büyür mü, uluslararası toplumda daha geniş bir destek bulur mu?

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres bir genel sekreter olarak şu ana kadar faydalı olamadığını ifade ediyor. Daha yeni 99. maddeyi ancak işletebildi. Bakalım netice alabilecek mi? Guterres küresel sistemin alarm düğmesine basmıştır. Dünya barışını korumak için kurulmuş bir yapıyı oluşturan unsurlara “görevinizi unutmayın” demektedir.

Umarım bu çağrıya BM Güvenlik Konseyi kulak verir. Artık küçük çıkar hesaplarını, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” zihniyetini bir kenara bırakma ve gezegenimizde barışın korunması için adım atma zamanıdır. İspanya Başbakanı Sanchez Batı ülkeleri içerisinde gerçekten en yiğidi çıktı. Bütün olumsuzluklara rağmen, Sanchez ileri giderek Filistin’in Avrupa Birliği ülkeleri tarafından tanınması noktasında kararlılığını ortaya koydu. İspanya, Sanchez ile “Filistin’in Avrupa Birliği tarafından tanınması için teklifimi yapacağım” diyecek kadar yiğit çıktı. Onun için ben kendisini alkışlıyorum.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yarın Amerika Birleşik Devletleri’ne gidiyor. İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi sonrası yedi ülkenin dışişleri bakanları kararların uygulanması konusunda sürekli istişare halinde. Bu temas grubu yarın Amerika Birleşik Devletleri’nde de görüşmelerde bulunacak. Bir kere nasıl bir sonuç bekliyoruz, yeniden ateşkes sağlanabilir mi? Bir de daha önce de sormuştuk ‘acaba sizin Biden’la bir görüşmeniz olur mu?’ diye, siz ‘artık ev sahipliği yapması gereken Biden’ demiştiniz. Böyle bir ihtimal var mıdır?

Biz İstanbul’a dönerken Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da Washington’a hareket etti ve yedili grup olarak Amerika’daki temaslarını sürdürecekler. Bu temaslarda ne gibi bir netice aldıklarını görüşmelerden sonra bana bildirecek. Temennimiz odur ki, Amerika Birleşik Devletleri’nin Gazze’deki yaşananlar ile ilgili İsrail lehine tavrının sona ermesi noktasında, bu yedili grup bir netice alsın. Aldıkları bu neticeyle de İsrail’e barış için baskı yapabilsinler. ABD Başkanı Biden ile görüşme gündemimizde değil. Gazze konusundaki tavırları hepinizin malumu. Bizi ararsa konuşmamız gereken konular neyse onları da biz kendisiyle görüşüp konuşuruz. Ama Yedili temas grubu ABD’den sonra Kanada’ya geçecek. Kanada Türkiye olarak kendilerinden almayı talep ettiğimiz İHA-SİHA kameraları meselesinde tutturmuş “İsveç de İsveç”… ABD de aynı şeyi söylüyor. Senin kongren varsa, benim de parlamentom var. Sen kongreden geçirdikten sonra F-16 meselesinde adım atacağım diyorsun, benim de parlamentom var. Parlamentomdan geçmeden benim de böyle bir adımı atmam mümkün değil. Eğer biz NATO’da iki müttefik ülkeysek o zaman dayanışma halinde eş zamanlı sen üzerine düşeni yap, Meclisimiz de gereken kararı alır. Olay bu.

İsrail’in Gazze saldırıları devam ederken bir taraftan da Hamas’ın bir tartışma konusu olarak masaya getirilmek istendiğini görüyoruz. Türkiye’nin Hamas konusundaki tavrı son derece net, siz de bunun defalarca altına çizdiniz. Türkiye’nin bu duruşunun uluslararası toplumda ya da uluslararası dünyada bir karşılığı oluyor mu? Ya da Hamas’a karşı bakış açısının değişme imkanı sizce var mı?

Ben uluslararası toplumun ne diyeceğine bakmıyorum. Ben bir kul olarak üzerimize düşen görev nedir buna bakıyorum. Hani şair diyor ya “ağlarım, ağlatamam, hissederim, söyleyemem, dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.” Bunlar Hamas’a ‘terör örgütü’ diyorlar. Hamas Filistin’in bir gerçeğidir,  terör örgütü değildir. Hamas bir siyasi harekettir ve siyasi parti olarak girdiği seçimlerden galip çıkmış olan bir harekettir. Ama bize bunu zorla dayatıyorlar ki ‘illa terör örgütü’ deyin. Hayır, sizin demenizle biz Hamas’a ‘terör örgütü’ demeyiz. Seçim kazanmış olan bir siyasi hareket var önümüzde. Siz kalkıyorsunuz, Gazze’yi açlıkla terbiye etmeye yöneliyorsunuz. Siz kalkıp Gazze’yi tamamıyla yerle yeksan edip bu şekilde terbiye etmek istiyorsunuz. İlaç vermiyorsunuz, susuz bırakıyorsunuz, elektrik vermiyorsunuz, bu şekilde bir terbiyeyle Hamas’ı ademe mahkum etmek istiyorsunuz. Biz buna katılamayız. Şu anda İsrail tam bir devlet terörü estiriyor. Nerede Batı, nerede Amerika? Ortada bütün bu gerçekler varken, 17 bin’e yakın insan, çocuk, kadın, yaşlı öldürülmüşken biz bunları nasıl tasvip edelim? Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Antony Blinken’la bunları konuştu. Konuştu ama Batı hala sessiz. İşte bunlar bizim canımızı yakıyor, ciğerimizi yakıyor. “Yaralıları, çocukları verin bize, kanser hastaları var, bunları verin. “ diyoruz. Şu ana kadar daha 114 hasta 86 refakatçi olmak üzere toplam 200 kişiyi alabildik. Bunların hiç olmazsa tedavilerini falan yaptıralım, bu adımı atalım. Ne yazık ki, insanlık diye bir şey kalmamış.

Sahra hastaneleri kurulacak diyorlar. Kurulsa ne olur, kurulmasa ne olur. Ondan bir netice çıkmaz. Ama biz burada insani, vicdani olarak ne yaparız diyerek süratle sahra hastanelerini gönderdik. Mısır’dan Refah Sınır Kapısı’ndan Ankara’ya veya İstanbul’a bu kanser hastalarının veya cerrahi müdahale yapılması gereken hastaların gelmesi zaman almaz. Mısır‘daki El Ariş havalimanından hemen uçağa alıp bir saatte, bir buçuk saatte getiririz. Ondan sonra da tedavilerini yaparız. Biz şu anda ülkemizdeki hasta ve yaralıların tedavileriyle ilgili her türlü adımı attık, atıyoruz.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sadece muhalefetin değil kendi seçmeninin de eleştirilerine maruz kalıyor ve İsrail halkı yüksek sesle artık iktidardan gitmesi gerektiğini söylüyor. Koltuğunu muhafaza etmek için savaşı uzattığına dair analizler var. Ama bir taraftan çatışmaların şiddetlenmesiyle ekonomik yardımları da kesiliyor İsrail’in. Dünya çapında boykotlar var ve İsrail ekonomik bir krize girmek üzere, halkın tepkisi daha da artıyor böyle olunca. Fakat bir inanış var. Netanyahu giderse savaşın seyri değişir, barış sürecine girilir diye. Buna inanmak ne kadar gerçekçi?

Netenyahu giderse orada barış egemen olur vurgusu önemli. Ancak şu an itibarıyla bir gerçek var ki, Netenyahu bu soykırımı siyasi ömrünü uzatmak, yargılanmaktan kaçmak için de yapıyor. Biliyorsunuz, Netanyahu bir yargı süreci içindeydi, hatta hakkında mahkumiyet kararlarının verileceği konuşuluyordu. Böyle bir süreçte İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı patlak verdi. Şimdi de “bu saldırıları ne kadar uzatırsa yargılanma olayından da o denli kendimi kurtarabilirim” düşüncesi içinde bu süreci uzatıyor. Netenyahu daha önce de söylediğim gibi gerçekten bir Gazze katilidir, kasabıdır ne derseniz deyin. Bu sıfatların hepsi ona yakışır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde nasıl Miloseviç yargılandıysa aynı şekilde Gazze Kasabı Netenyahu ve onunla birlikte hareket eden İsrailli ve İsrail dışı bütün siyasetçilerinde yargılanması gerekir. Biz bunun 3 bin kadar avukat ile takibini yapıyoruz. Türkiye dışından birçok ülkeden bu işi takip eden avukatlar hatta savcılar var. Biz de takibini sürdüreceğiz. Derdimiz bu soykırımın bir an önce sonlandırılması ve suçluların cezalandırılmasıdır. Netanyahu ve suç ortaklarının tüm soykırımcılara ibret olacak bir ceza almaları lazımdır. Kimsenin aklına bir daha sivil öldürmek, hastane bombalamak, pazar yeri vurmak gelememesi için bu yargılama çok önemli. Çünkü hesabı sorulmayan katliamlar, soykırımlar tekrarlanır.

Efendim yakın zamanda Ermenistan’a, Fransa tarafından 50 zırhlı personel taşıyıcının gönderilmesi kararı var. Ermenistan da bunu olası saldırılara karşı istediğini söylüyor ve daha çok silah daha çok teçhizatı da yine istediğini söylüyor. Nasıl bir yorum getirirsiniz, Ermenistan’ı tekrar tehlikeli bir yörüngeye mi oturtmaya çalışıyor Fransa?

Fransa’nın bu yaptığı iş, sadece tahriktir. Fransa şunu bilmeli ki, Ermenistan’a iyilik yapmıyor, Tam aksine kötülük yapıyor. Daha önce Fransa olarak Ermenistan’a birçok destekler verdiler. Hangi neticeyi aldılar, hiç. Fransa Minsk üçlüsü ekibinin içinde. İş bitti, netice alamadı, durum böyleyken tekrar Ermenistan’ı tahrik ediyor. Zırhlı taşıyıcıları göndersen ne yazar? Buradan netice alamazsın. Çünkü artık burada kendi topraklarında işgali sona erdirmiş olan bir Azerbaycan var. Karabağ’ın neticesi ortada. Şimdi bu askeri araçları göndereceksin, ne alacaksın? Daha önce Ermenistan’a gönderilen tanklar, toplar, tüfekler Azerbaycan’ın eline geçti. Hiçbir netice alacaklarından değil, sadece Ermenistan’ı kandırıyorlar. Ermenistan yönetimi yakın geçmişte yaşadıklarından ders almalı ve bu provokasyonlara gelmemelidir. Yakalanan barış fırsatını değerlendirmesi ve Ermenistan’ı yanlış yönlendiren ülkelerin tuzağına düşmemesi Ermenistan’ın çıkarına olur. Azerbaycan ile kurulacak barış temelli ilişkiler Ermenistan için en iyi seçenektir. Ellerine silah tutuşturanlar dar zamanda Ermenistan’ı yalnız bırakacaklardır.

Sayın Cumhurbaşkanım son soru benim. Siyasette AK Parti ile MHP’nin heyetleri, yerel seçimler kapsamında bir araya geliyor. En son toplantılarını da dün yapmışlardı. Buradaki son durum nedir efendim? İşbirliğine gidildiği zaman buradaki çalışmalarda 2019 seçimlerindeki gibi dengeler gözetilecek mi?

2019 yerel seçiminde biz Cumhur İttifakı başlığıyla bir adım atmadık. Ancak bu seçimde durum çok daha farklı. Şu an itibarıyla Milliyetçi Hareket Partisi’nden ve partimden arkadaşlarımız müşterek çalışmalarını sürdürüyorlar. Hangi büyükşehirde, hangi illerde, hangi ilçelerde nasıl hareket edeceğiz, meclis üyeliklerinde nasıl hareket edeceğiz, bütün bu konuların hepsini arkadaşlarımız görüşüyorlar. Öyle zannediyorum ki bu hafta içinde belli bir neticeye varacaklar. Ondan sonra bizim konseyimize getirecekler. Biz de bu yapılan çalışmayı gözden geçirerek süratle adım atıp, 2024’e dair Devlet Bahçeli ile bir araya gelip, kararımızı vereceğiz ve yola çıkacağız. 15 Aralık sonrası peyderpey aday açıklamalarımızı yaparız.


YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

AK Parti’de İBB’ye aday adaylığı için 3 isim başvuruda bulundu

HIZLI YORUM YAP