1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gönlümüz isterdi ki Türkiye’nin ana muhalefet partisinin Genel Başkanı ABD’ye ziyaret gerçekleştiriyor, 

“Bizim ülkemize karşı nasıl düşmanca tutum sergilersiniz?” diye hesap sorsun orada. 

Siz ülkemize saldıran terör örgütlerine nasıl silah verirsin diye kükresin. 

Benim ülkemi ortak olduğu uçak projesinden atmaya nasıl cüret edersiniz desin mesela. Ya da Yunanistan ve adaları silahlandırıp, benim ülkemi kuşatmaya yönelik faaliyetlerinizi derhal durdurun çıkışı yapsın. 

Ne yazık ki bunların hiçbiri olmadı. 

Bekliyor muyduk? 

Saf değiliz, 

Salak hiç değiliz. 

Tabiki böyle bir şey yapmasını beklemiyorduk. 

O da bizi yanıltmadı. 

Düşünün bir zamanlar ABD 6. Filo için Go Home eylemleri yapan sol yandaki parti bugün emperyalizmin bayraktarı ABD’ye gidiyor ve bu gidişin sebebini bile açıklama noktasında sıkıntı çekiyor. 

Kim olursa olsun Türk devletine karşı ayaklanmaya kalkan biri varsa onun elini sıkmamalı CHP Genel Başkanı ama firari Aykan Erdemir karşılıyor kendisini ABD’de. 

Çok daha büyük sıkıntı ise ABD programının ciddiyetle planlanmadığı ortaya çıkması. 

Doğru düzgün bir görüşme trafiği olmadığı gibi bir platformda da kendini ifade etme imkanı bulamadı Kılıçdaroğlu. 

Oysa sen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ana muhalefet partisi liderisin. 

ABD’ye gitmeden o programlar yapılır, 

Güçlü gidip güçlü mesajlar verirsin ve dönersin. 

Türk devleti ile ABD arasında kriz yaşanırken ve Türkiye adeta ateş çemberinden geçerken bu ziyaret öncesi Dışişleri Bakanıyla, hükümetle görüşür, ona göre devlet politikalarının öncelikli olduğu, devletin öncelendiği ziyaretler ve mesajlarla, 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birlik ve beraberlik içinde olduğunu gösterirsin. 

Kimse kahretmiyorsa ben ediyorum. 

Benim ülkemin ana muhalefet partisi böyle silik ve sönük bir ABD gezisi yapmamalı. 

ABD’ye gidiyorsa ana muhalefet partisinin lideri kapılar ona açılmalı, randevular verilmeli. 

Katıldığı programlarda Türkiye‘nin iç politikasına yönelik soruları Kılıçdaroğlu, o bizim ülkemizin iç konuları, siz ancak Türkiye Devleti’nin dış politikası ve sizin Türk devletine karşı tavrınızla ilgili soralar sorabilirsiniz diyebilmeliydi. 

Mesela ABD’ye ayak bastıktan sonra ilk ziyaret etmesi gereken yer Büyükelçiliğimiz olması gerekirken son programın büyükelçilik olması oldukça düşündürücü. 

Bu olmadı. 

Hiç yapılmasaydı bu ziyaret daha iyi olurdu. 

CHP ağırlığını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ana humalefet partisi olduğunun farkına varmalı. 

————-

Özgür Özel, Çelebi. Tayan…

Mudanya Mütarekesi’nin 100 yılı etkinliklerine katılmak üzere Bursa’ya gelen CHP Milletvekili ve  TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel, partisinin il binasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 

Özel AK Parti saflarına geçen İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ile ilgili soruya, “İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi bugün Adalet ve Kalkınma Partisine katıldığını ilan etti, yazıklar olsun. 

Hatırlayın. Bu Mehmet Ali, bir parti değiştirince basın mensubu bana soru sormuştu. 

Ben de demiştim ki saray operasyonlarıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin önünü kesiyor. 

O dönemde tepki gösterdiler, ne saray operasyonu diye. 

Nereye geldik günün sonunda? Al sana saray operasyonu” dedi. 

Evet Özgür Özel böyle düşünüyor olabilir ancak aynı gün 40 yıl CHP ile mücadele eden ve sonrasında CHP saflarına geçip milletvekilliği yapan Turhan Tayan’ı ziyaret etmesi, oldukça ironik bir görüntü oldu. 

Yine Mehmet Bekaroğlu, Abdüllatif Şener gibi isimlerin en sağdan CHP’ye geçtiklerini de unutmuş olsalar gerek. 

Tutarlılık açısından başka partiden gelen hiçbir milletvekilini kabul etmemesi gerekir. 

O halde CHP’nin ve daha ilerisi de kendi listelerinden başka partilerin adaylarını göstermemesi gerekir. 

Öyle değil mi?